78.Bölüm

3 6 0
                                    

Hastane çıkışı herkes bir süre Selin’in durumuyla ilgilendi. Tuğkan, yaşadığı pişmanlıkların ve kaybın etkisiyle sessiz bir destek olmayı seçmişti. Selin’in onu yanında istemediğini biliyordu, ama yine de geri planda Selin’in hayatını kolaylaştırmak için elinden geleni yapıyordu. Tuğkan, Selin’e kendi adına bir apartman dairesi almış ve orada huzur bulabileceğini söylemişti. Ancak Selin, şimdilik Nehir’in yanında kalmayı tercih etmişti.

Sumru ve Salim, Selin’e geçmişteki düşmanlıklarını bir kenara bırakıp destek oluyorlardı. Sumru, bir akşam Nehir’in evine giderek Selin’le konuşmak istedi:
“Selin, hayat ne kadar zor olursa olsun ayağa kalkmayı başarabilirsin. Senin gibi güçlü bir kadın bunu başarır.”

Selin’in gözleri dolmuştu ama cevap vermedi. Sessizlik, bazen en güçlü bağın işaretiydi.
Nehir, Selin’i moralini yükseltmek için sahil kenarına götürmüştü. İkili bir bankta oturuyordu.
“Biliyor musun,” dedi Nehir, “ben de bir zamanlar bu kadar dipsiz bir karanlıkta hissettim. Ama hayat bazen insana yeni bir pencere açar. Senin o pencereyi bulman gerek.”

Selin, dalgalara bakarak fısıldadı:
“Peki ya o pencere bir daha hiç açılmazsa?”

“Selin, pencereyi sen açarsın. Kapalıysa kırarsın, gerekirse başka bir yol bulursun. Çünkü buna mecbursun,” diye karşılık verdi Nehir.

Bu konuşma, Selin’in yavaş yavaş toparlanmaya başlamasına vesile oldu.

Tuğkan, tüm bu süreçte içindeki suçluluk duygusuyla başa çıkmaya çalışıyordu. Annesiyle bir tartışma sırasında, kaybın ağırlığı üzerine konuşmaya başladılar.
“Anne, ben onu hak etmedim. Ama o kaybı da hak etmedi,” dedi Tuğkan.

Tuğkan’ın annesi, oğlunun bu halini görünce, ilk defa ona karşı yumuşadı.
“Bazen, telafi etmek için her şeyini vermen gerekir, oğlum. Eğer Selin’e gerçekten yardım etmek istiyorsan, onun istediği gibi olmalısın,” dedi.

Bu konuşma, Tuğkan’ın Selin’le ilgili planlarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu.
Salim, her şeyin yoluna girdiğini düşünerek Sumru’yla Selin ve Nehir’i bir akşam yemeğine davet etti. Ancak bu yemek, hiç de düşündüğü gibi gitmedi. Sumru’nun geçmişte Selin’e yaşattıkları masaya bir bomba gibi düştü.
“Geçmişteki hatalarımı kabul ediyorum, ama bu hataları düzeltmek için buradayım,” dedi Sumru.

Selin’in yüzü sertleşti.
“Geçmişteki hatalar mı? Benim hayatımı mahvetmekten bahsediyoruz. Ama artık size verecek enerjim yok, Sumru Hanım. Bu yüzden teşekkürler, ama bu yemeğe daha fazla devam edemem,” diyerek masadan kalktı.

Nehir, Selin’in peşinden giderken Salim, Sumru’ya kızgın bir şekilde baktı:
“Yine her şeyi mahvettin, Sumru.”
Selin, gece yarısı balkonda otururken Nehir yanına geldi.
“Selin, hayatını yeniden kurmanın zamanı geldi. Sana bir teklifim var. Seninle birlikte bir hayır kurumu açalım. Hem başkalarına yardım edersin, hem de kendi yolunu bulursun,” dedi Nehir.

Selin, ilk defa bir şeyler yapmayı ciddi anlamda düşündü.
“Belki de doğru söylüyorsun,” dedi sessizce.

Gözlerinde bir umut belirmişti. Ancak hayatın ona ne getireceği henüz belli değildi.
Gün doğarken Selin, Nehir’in evindeki odasında sessizce eşyalarını topluyordu. Son günlerde yaşanan her şey, üzerindeki yükü dayanılmaz bir hale getirmişti. Bir karar vermişti; kendine yeni bir hayat kuracaktı, ama bu kez yalnız.

Nehir’in salona inmesiyle, masanın üzerindeki bir zarf dikkatini çekti. Zarfın üzerinde yalnızca şu yazıyordu:
"Nehir, sana minnettarım."

Ellerinin titrediğini hisseden Nehir, zarfı açtı. İçindeki mektubu okurken gözleri dolmuştu:

"Sevgili Nehir,
Senin gibi bir dosta sahip olduğum için çok şanslıyım. Ancak artık daha fazla kimseye yük olmak istemiyorum. Kendi hayatımı yeniden kurmam, bu yola yalnız çıkmam gerekiyor. Bana her zaman inan ve hep mutlu ol.
Lütfen bana kızma, bu bir veda değil, bir başlangıç. Seni her zaman seveceğim.
Selin."

Nehir hemen Tuğkan’ı aradı ve olanları anlattı. Tuğkan, Selin’in başka bir şey yapmasından korkarak panik halinde onu aramaya çalıştı, ama Selin telefonunu çoktan kapatmıştı.

Selin’in izini sürmek için herkes seferber oldu. Salim, eski bağlantılarını kullanarak Selin’in nereye gitmiş olabileceğini araştırmaya başladı. Sumru bile bu durumdan etkilenmişti, ancak Selin’in kararına saygı duyulması gerektiğini savundu
Bir sahil kasabasına varan Selin, küçük bir pansiyon odasına yerleşti. Yeni hayatı için planlar yapıyordu. Artık kendi ayakları üzerinde duracak, geçmişin gölgelerinden tamamen kurtulacaktı. Ancak içindeki heyecan ve korku birbirine karışıyordu.

Selin, pansiyonun bahçesinde otururken bir günlüğüne not aldı:
"Bugün benim ilk adımım. Korkuyorum, ama aynı zamanda umutluyum. Her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum."

GiritHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin