flatmates (larry)

24

Louis, Zayn ve Niall ile partiye gitmişti ki ev abisi, ablası ve ona kalmıştı. Abisi, Louis gittikten sonra onu yalnız bırakmasının ne kadar sorumsuzca bir davranış olduğundan bir kaç kez bahsetse bile Harry tartışıp onu susturmuştu.

şimdi ise Carlos uyumaya gitmiş, Harry ve Gemma da kahve içiyordu. Daha doğrusu sadece Gemma içiyordu. Harry'nin diyet listesinde çok sevdiği kahve de yasaktı.

"Michael'ın nasıl haberi oldu anlamadım." Dedi Harry bilerek. Ablasının çağırdığına emindi. Gözlerini yarıya inmiş olan kupadaki bitki çayında gezdirdi.

Gemma gözlerini kaçırdı. Louis, Harry ve Michael arasındaki tartışmayı onlar konuşurken duymuştu. Kavga sırasında onlar Carlos ile hastanenin dışındaydı. Kavgayı duyunca haber verdiği için pişman olmuştu."Sana bir şey olunca aranızda olanı bilmediğimden onu aramak istedim."

Harry başını anlayışla salladı. Sonuçta kavgadan haberi olamazdı. Daha eve girmeden verandada sancısı başlamıştı çünkü.
Harry bitki çayını bitirdikten sonra boş kupasını alıp kalkan Gemma'ya kendi kupasını uzattı.

O odadan çıkar çıkmaz telefonu çalmaya başlamıştı. Harry kaşlarını çatarak telefonu eline aldığında Michael yazısını görmesi ile sinirlenmişti. Açıp açmamak konusunda kararsız kalırken ablası mutfaktan dönmüştü bile.

"Kim arıyor?"

"Sence?" Dedi Harry gözlerini devirerek. Çalan telefonda gözlerini gezdirdi. Sonunda telefon susunca iç çekip her gergin ve kararsız olduğunda yaptığı gibi parmağındaki inci taşlı yüzükle oynamaya başladı.

"Harry, aranızdaki gerginliği büyüttüysem özür dilerim." Harry tam sorun değil diyecekti ki ablası devam etti. "Ancak, Louis ile aranda bir şey olmuyor. Sana karşı çok kararsız ve belli ki aranızdakileri yanlış anlamandan zaman zaman çekiniyor."

"Ne demek istiyorsun?" Dedi Harry.

"Demek istediğim, Michael'ı tekrar araman. Belki de özür dileyecektir? Michael seninle gerçekten ciddi düşünmeseydi ve seni önemsemeseydi hastaneye gelip Louis'nin yargılayıcı bakışlarına maruz kalıp odaya kadar girmezdi bile."

"Yani Louis bebeklerimizi, Michael ise beni önemsiyor? Demek istediğin bu mu?"

"Evet Harry hamilelik seni iyice aptallaştırdı sanırım." Dedi Gemma gözlerini devirerek.

Harry kaşlarını çatıp yastığı ona fırlattıktan sonra güldüler. Harry iç çekti. Michael ile olan ilişkileri yürümüyordu, o fazla güvensizdi Harry ise fazla duygusaldı. Buna hamilelik de etkiliydi tabii.

"Pekala, özür dilerse diye arayacağım ama onula aramda bir şey olmasını istemiyorum." Dedi Harry.

"Emin misin?" Dedi Gemma ona bakarak.

"Evet, olmuyor Gemma. Aslında kimi sevdiğimi biliyorsun ve bu işleri aşırı zorlaştırıyor."

Gemma başını salladı. "Yani bu gece ondan ayrılacağım." Demesiyle çalan telefon ile ikisi de irkildi. Harry telefonu eline aldı. Michael onu tekrar aramaya başlamıştı.

"Arıyor!" Dedi Harry gözlerini kaçırarak.

"Açsana hadi!?"

"Hayır olmaz, telefonda beklediğimi falan düşünür unutma ona hala kırgınım ve onunla birlikte olmak istemiyorum." Dedi Harry ve bir kaç dakika geçtikten sonra telefonu donuk bir sesle açtı.

"Efendim?"

"Ah, Harry." Dedi Michael. Sanki bu konuşmayı önceden prova yapmış ancak şimdi bocalıyor gibiydi. "Bugün sana çok kötü davrandım."