32

291 31 15
                                    


"Ah, Niall... o kadar tatlıydı ki..."

Canının tatlı çekmesi üzerine geldikleri kafede şu an oturuyorlardı.
Harry telefonda, Louis'nin sipariş vermek ve lavaboya gitmek için masadan kalkmasından fırsat bulmuş, onunla geçirdiği günü Niall'a kısaca anlatıyordu. Çünkü Niall, büyük ihtimalle Gemma'nın söylemesi ile geceki olayı öğrenmiş, bütün gece ona mesaj atıp durmuştu.

"Gerçekten de seni görmek için mi bu kadar yol gelmiş!?"

"Evet! Bütün gece çok güzeldi, yani beraber uyuduk tabii ki."

Niall arkadaşının düzeltmesine kıkırdadı. "Uyandığında ne oldu?"

Bu soru ile gözünün önüne Louis'nin üzerine uzanmış, boynunu öperkenki hali ve daha sonra olanlar gelmişti.

"Biz... s-sabah, şey..." dedi kekeleyerek. Yanakları pembeleşmişti.

"Yoksa düşündüğüm şey mi!?" Dedi Niall bağırarak. Bu Harry'nin telefonu kulağından biraz uzaklaştırmasına sebep oldu. "Sanki kansere tedavi bulduk ki bu kadar bağırıyorsun Niall... her neyse işte." Dedi geçiştirerek.

"İnsanlık için minicik ama sizin için dev gibi bir adım bu, emin ol."

"Her neyse!" Dedi tekrar konuyu değiştirmek istercesine. "Bugün bebeklerimizin cinsiyetlerini göreceğiz ve bebek alışverişi yaparak New York'u gezeceğiz." Dedi gülümseyerek. "Louis dün bana bir sürprizi olduğunu söyledi ama hala ne olduğunu söylemedi..."

"Belki de evlenme teklifidir ha?"

"Abartma Niall." Dedi Harry hemen. "Biz..." dedi duraksayarak, ancak hemen ardından Louis'nin dedikleri ve sabah aldığı çiçekler aklına geldi. Belki de kendi içinde olanları büyütüyor, anlam yüklüyordu. "Bilmiyorum, Louis zaman gerektiğini söyledi."

"Pekala, size iyi eğlenceler. Bebeklerin cinsiyetini bana söylemezsen bozuşuruz." Dedi ve vedalaşarak konuşmayı sonlandırdılar.

Birkaç dakika sonra Louis geldi, karşısındaki sandalyeyi çekerek oturdu. "Vitrinde gördüğün muzlu tatlıdan aldım, kahve zararlı olduğundan yanına da meyve suyu sipariş ettim. Kendime de kahve aldım." Dedi açıklayarak.

"Kötü oldu," dedi Harry. "Kahve içmeyi çok seviyordum."

"Şimdilik biraz ara vermelisin kıvırcık." Dedi Louis gülümseyerek.
Harry de gülümsedi ve ardından aklına gelen ile dışarıyı izlediği gözleri tekrar Louis'ye döndü.

"Bana sürprizin vardı."

Louis'nin mavilerinde bir şey parladı, sanki hatırlamıştı ve bu gözlerine yansımıştı.

"Pekala, çocukları cinsiyet kalıplarına sokmak istemediğimizi biliyorsun, bu yüzden bebeklerimizin odası hazır, sürprizim buydu ancak-"

"Gerçekten mi! Görebilir miyim!?"

"Ancak, bunu sana göstermeyeceğim."

Harry'nin yüzü düştü ve Louis'ye baktı. "Niye ki?"

"Çünkü, belki evimize geri döndüğümüzde cinsiyet partisi yaparız diye düşündüm... o zaman, herkes gittiğinde görürdün, benim sana hediyem olurdu."

Harry gülümsedi, şu ana kadar cinsiyet partisi gibi bir şey düşünmemişti ancak şimdi, Louis söyleyince az da olsa hoşuna gitmişti.

"Olabilir..." dedi gülümseyerek. "O halde, yine cinsiyetsiz renkler, kıyafetler ve oyuncaklar seçmeliyiz."

"Zaten doğrusu bu." Dedi Louis ve gülümseyerek Harry'nin elini tuttu.

Tam o sırada garsonun gelmesiyle de elini çekti. Harry, içinden garsona sinir olsa da yemeyi iple çektiği tatlısı geldiği için gülümseyerek teşekkür etti.

flatmates (larry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin