25

355 45 85
                                    


"Louis nereye geldik?" Dedi Harry, çünkü onu tekrar bir partiye getirdiğinden şüpheleniyordu ancak gürültü ve müzik sesi bir partiden gelemeyecek kadar fazlaydı.

"Söylemem!" Dedi Louis gülümseyerek. İndi ve onun da inmesine yardımcı olduktan sonra koluna girerek ilerledi. Dördüncü ayın başlarında olsalar bile Louis bebeklerine kavuşmak için beş ayı kaldığına içten içe hala inanamıyordu.

Yaklaştıkça artan müzik sesiyle bir Lunapark'ın kapısına geldiklerinde Harry gülümseyerek Louis'ye döndü.

"Lunaparka mı geldik!?" Dedi gülerek.

"Evet, senin için planladığım özür randevusu ve bebeklerimizin ilk Lunapark macerası." Dedi Louis gülümseyerek.

Açıkçası Harry sevinmişti. Küçükken sadece bir kez Lunapark'a gitmişti ki onu da zar zor hatırlıyordu, çünkü 5 yaşındaydı.

Harry hiç bozulmayan gülümsemesiyle kendini tutamadan yanağını öptü. Louis buna karşılık güldü ve Harry'e beklemesini söyledikten sonra Lunapark biletlerinin satıldığı gişeye doğru ilerledi.

Harry onu beklerken etrafa baktı. Büyük ihtimalle etrafındaki çoğu şeye hamileliğinden dolayı binemeyecekti. Ancak Lunaparkta sadece tehlikeli oyuncaklar yoktu.

Gözlerine dönme dolap takıldığında ise gülümsedi. Lisedeyken, ilk öpücüğünü dönme dolabın en yükseğe çıktığı sırada almak gibi aptalca bir hayali vardı ve maalesef ki ilk öpücüğünü baloya beraber gittiği çocuğa aptal bir ağacın altında vermişti.

Yani bu hayal de çöp olmuştu. Tıpkı, sanat ile ilgili olan ve sevdiği adam ile aile kurma hayali gibi.
Gerçi, sevdiği adam ile aile kuruyor sayılırdı.

"Harry!" Dedi Louis yanına gelerek. "Biletleri aldım. Tabii, sadece senin için uygun olan şeylere bineceğiz ayrıca. Randevudayız diye diyetinden kurtulamazsın fazla şeker yok."

Harry gülerek kabul ettiğinde Louis onun koluna girerek ilerlemeye başladı. Harry Lunapark'ın oyuncaklarından birine binmektense ilk önce panayırlardaki küçük oyunları denemek istemişti.

Bu süre içerisinde birkaç panayır oyunu oynamışlar, bazılarını kazanmış bazılarını kaybetmiş, bazıları içinse beraber yarışmışlardı ve Harry hayatının en güzel randevusunu geçirdiğinden emindi. Fazlasıyla eğlenmişti. Louis ile birlikteyken zamanın nasıl geçtiğini hiç anlayamıyordu.

Şimdi yürüyor ve panayırların çıkışına ilerliyorlardı. Beraber birkaç Lunapark oyuncağına bineceklerdi.
Harry gözlerini oynadıkları oyunlarda gezdirirken gördüğü şey ile durdu ve yerinde heyecanla zıpladı.

"Louis!" Dedi kolunu çekiştirerek.

Louis izlediği hız treninden başını ona çevirdi. "Efendim?"

Harry gülümsedi ve az önce yanlarından geçtikleri oyun çadırındaki oyuncak ayıları işaret etti. Biri pembe, diğeri ise maviydi ve ikizleri için -henüz cinsiyetleri belli olmasa da- harika bir hatıra olurdu.

"Oyuncak ayıları bebeklerimiz için kazanalım!" Dedi dudağını büzerek. Louis yaklaştı ve büzdüğü dudaklarına minik bir öpücük bırakıp oyunun yanına ilerledi.

Louis biletini uzattı, adam bileti aldıktan sonra topu Louis'ye verdi ve oyunun kurallarını söyledi. "Tek bir atış ve bir şansın var." Dedikten sonra kenarıya çekilip keyifle yerine geçti. Oyunu çoğu kişi kazanamadığından bugün eve hem peluş oyuncaklarıyla hem de parasıyla döneceği için keyifliydi.

Louis durdu ve aklına gelenle Harry'e döndü. Harry heyecanla gözlerine bakıyordu, sırıttı. "Şans öpücüğüne ihtiyacım olabilir." Sonra yaklaştı ve dudaklarına daha önce yaptığı gibi minik bir öpücük daha bırakıp atışı yaptı.
Belki Harry'nin dudakları şans getiriyordu, belki de Louis'nin atışı oldukça iyiydi ancak gerçekten de atışı tutturmayı başarmıştı.

flatmates (larry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin