flatmates (larry)

28

Kitabi cok uzattigimin FARKİNDAYİM. neuse ne yapalim en uzun ff benimki olsun...

yuksek makamlardan gelen istek uzerine double update...🫡🫡🫡

Harry'i ve diğerlerini bıraktıktan sonra eve en sevdiği şarkıyı dinleyerek döndü Louis.

Yalnız olmayı seviyordu. Hayatının çoğu zamanını yapayalnız geçirmişti. Bu yüzden yalnız olmaktan asla korkmamıştı. Yalnız hissetmekten korkmuştu. Bu hissi en son yaşadığında sonu rehabilitasyonda bitmişti çünkü.

Arabasını park ettikten sonra indi ve ıslık çalarak verandaya ilerledi. Gelirken bir paket sigara almıştı. Harry'nin hamileliğinden beri dışarıda içtiği sigarasını evde içeceği için mutluydu. Eve girer girmez köpeği Clifford gelip ayağına dolaşmıştı bile.

"Ne oldu oğlum?" Dedi Louis köpeğin başını severken. Clifford havlayıp mutfağa doğru ilerleyince Louis erkenden yola çıktıkları için ona mama koymadığını hatırladı.

Clifford'un mama kasesini de doldurduktan sonra dolaptan buz gibi bir bira ve biraz da buz aldı. Bavyera bardağına birasının doldurduktan sonra buzları attı ve salona ilerledi.

Kaydettiği maçı açarken ayaklarını sehpaya uzatmıştı ve gerçekten keyifli hissediyordu. Yalnız zaman geçirmeyeli uzun zaman olmuştu.

Onu şarkı sözlerini tamamlamak ve bestesini dinletmek için arayan Zayn ve Niall yoktu... Yeşil gözleri ve tatlı gamzeleri ile yüzüne bakıp her iltifat ettiğinde kızaran sevimli çocu- yani... Harry yoktu...

'Her neyse.' Diye düşündü Louis. Bugün kimse onun keyfini bozamazdı. İstediği kadar sağlıksız beslenecekti ve Harry ona hiç bir şekilde bu yüzden nasihat çekemeyecekti.

İstediği kadar sarhoş olacaktı ve Zayn veya Niall onu zorla eve götüremeyecekti. Bu hayatının en iyi iki haftası olacaktı.

sigarasını yaktı ve yanına oturan clifford'un başını okşadı.

"Cliff?" Dedi Louis gülümseyerek. Dikkatlice baktığında ağzında Harry ile beraber karnavaldaki panayırda kazandıkları oyuncak ayıcıklardan birini görünce hızla oyuncağı ağzından aldı.

"Clifford hayır! Bunlarla oynayamazsın."

Oyuncaklar Harry'nin odasındaydı ve muhtemelen Clifford oraya girmişti.

Louis hızla kalkıp üst kata çıktı ve Harry'nin odasına girdi. Oyuncak ayıyı Harry'nin koyduğu yere bıraktıktan sonra çıkarken son bir kez odaya baktı.

İtiraf etmek istemese de bu iki haftayı Harry ile baş başa geçirmeyi... İsterdi.

Bunun üstüne çok düşünmeden hızla kapısını kilitledi ve salona geri döndü.

★

Kaçıncı olduğunu hatırlamadığı birasını bitirirken sipariş ettiği hamburgeri yiyordu ve artık maç yerine Netflix'te bulduğu saçma bir diziyi izliyordu.

En sonunda sıkılarak diziyi durdurdu ve yarım bıraktığı hamburgeri kahve sehpasına bırakıp telefonunu eline aldı.

Saat 7'ye geliyordu. Oflayarak kalktı ve gerindi. Saatlerdir televizyon izlemişti ve çoktan sıkılmıştı bile. Sözde iki haftası böyle geçecekti ancak iki hafta daha böyle geçerse sıkıntıdan kendini öldürürdü.

Bir partiye gitmeyi düşündü ancak sonra vazgeçti. Bu sırada kapısının çalması ile kaşlarını çattı Louis. Kalktı ve koridora çıktı.

Birisi kapıdaki posta yuvasından içeriye bir zarf atmıştı. Louis kaşlarını çatarak kapıya doğru ilerledi ve delikten dışarıya baktı.