25. BÖLÜM

110 5 0
                                    

Çiçek ;

Mert'in sorduğu soru ile yerimde dikeldim. Kendimi naza mı çeksem ne yapsam bilmiyorum ki? Dur az ciddi Konuşayım. Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım. " Bak Mert. Sende ben de daha sevgili olmak için çok küçüğüz. Bu zamana kadar çok fazla erkek de tanımadım en azından sizi tanıdığım kadar. Evet bana bu zamana kadar yanlışın olmadı. Ama bu saatten sonra da olmayacağına emin olmam gerekiyor. Bana bunun sözünü vereceksen beni üzmeyeceksen neden olmasın. "

Çok ciddi konuştum niye böyle oldu be. Bu kadar ciddi olmayacaktım halbuki. " Evet küçüğüz daha, o konuda haklısın. Ama beraber büyüsek, büyürken de birbirimizi tanısak nolur ki? Hem seni üzmem diye bir söz veremem illaki zıt düşeriz, anlaşamayız o da en doğrusu olur. Ama elimden geldiğince seni üzmemeye çalışırım. " Mert'in söyledikleri ile içim biraz daha rahatlamıştı. Başımı salladım olumlu anlamda. " Tamam o zaman deneyelim bit bakalım nasıl olacak."

Bir anda hareket etmesi ile korkup yerimde sıçradım. " Harbi mi lan " Kahkaha attıktan sonra " Harbi lan " diyip sarıldım. Sırtımda kollarını hissedince bir mutlu olmadım değil hanii. Arkadan alkış sesi gelince geri çekilip etrafa baktık. Burak ve Cemre'nin gülerek bizi alkışladığını görünce şaşırmadım. Mert bir an da Kaşlarını kaldırıp bana döndü. Soru soran gözlerle bana bakıyordu. " Sen benim bunu diyeceğimi nereden anladın? " Ben bilirim der gibi sırıttım. " Belli ediyordun biraz da ya. Bir de hepiniz benden bir şey saklayınca anladım az buçuk. Sende öyle kardeşim dediğim de üzülünce tescillendi bu tezim. "

Cemre bir an da ellerini birbirine vurup " Hadi resim çekilelim anı kalsın bize de " Mert hemen olduğu yerden kalkıp arkama geldi. Kolunu omzuma atıp poz verirken Burak da Cemre'ye yılışıyordu. Birkaç tane resim çekildik o şekilde. " Cemre bunları gruba atsana " diyen Burak ile kaşlarımı çattım. " Ne grubu bu? "

Mert elini ensesine atıp bana cevap verdi. " Sana çıkma teklifi etmek için plan yapmıştık. O plan içinde grup kurmuştuk da onu diyor. " Başımı aşağı yukarı sallarken whatsaptan bildirim geldi.

Emmioğulları grubuna eklendiniz

Grubun adını görünce Kahkaha attım. Bu ismi kim bulduysa tebrik etmem lazımdı.

Gruba eklenmemin hemen ardından fotoğraflar geldi Cemreden. Resimleri büyültüp inceledim. Bir iki resim de tuhaf çıkmıştık ama 1 tane resim düzgündü. Cemre'ye baktım. O da muhtemelen resimlere bakıyordu diğerleri gibi. Burak elini Cemre'nin saçına atıp karıştırdı. " Ulan beceriksiz resimlerin hepsinde özellikle mi kötü çektin be. " Cemre Burak'ın elini iterken sinirle konustu. Bir yandan da saçlarını düzeltiyordu. " Sen poz veremiyorsan suç bende değil kusura bakma ama. "

" Cemre resmi instagrama atayım mı? " Sorduğum soru ile bana dönmüştü Cemre. Ellerini birbirine vurup " Ayy çok güzel olur. At bizi de etiketle ama he. " Başımı sallayıp resmi ayarladım. Burak resme bakmak için kafasını telefonuma tabiri caizse sokmuştu. Seçtiğim resmi görünce " Ama orada kötü çıkmışım atma onu. Kızlar beğenmez sonra beni. " diyince başından doğru yerine ittim. Eş zamanlı olarak Cemre de Burak'ın omzuna vurmuştu. Onlara gülüp telefona döndüm geri. Mert de yanıma gelmiş çenesini omzuma koymuştu. Resmi ayarlayıp herkesi etiketledim. En son da kalp koyup resmi paylaştım.

Paylaştığım resme bakarken ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Sevdiğim insanlar beni seviyordu ve yanımdalardı. Bundan güzel ne olabilirdi ki. Sağlığım yerindeydi en güzeli de buydu ya. Aslında çevremize dikkatli bir şekilde baksak iyi şeyleri görürüz ama bazen insanoğlu kendini üzen şeyleri görmeyi daha çok seviyor. Ben oldum olası olaylar da ki iyi yanları görmeye çalışırım. Başka türlü bu psikolojiyi sağlam tutamam çünkü.

MAHALLE  AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin