Gelen sesle arkamızı dönüp bize seslenen erkeklere baktık. Birisi Mert'ti diğeri ise tanımadığım bir çocuktu. Mert ile aynı yaş gibi duruyordu. Ben Mert'in yanındaki çocuğu tanımıyorken Cemre tam tersi çocuğu tanıyormuş gibi bakıyordu. Ben çocuğun kim olduğunu düşünürken Cemre konuşmaya başladı. Sesi daha çok soru sorar gibiydi.
- " Mert? , Burak? "
İsminin Burak olduğunu öğrendiğim çocuk Cemre' ye cevap verdi.
- " Nasılsınız kızlar. "
- " İyiyiz siz nasılsınız? "
Diye bir soru sordu Cemre. Yine cevap Burak' tan geldi. Cemre ile Burak yakın arkadaşmış gibi konuşurlarken bu konuşmaya yabancı kalmıştım. Konuşmalarının sonuna geldiklerinde Burak nereye gittiğimizi sormuştu. Cemre ise dolaşacağımızı belki de parka gidebileceğimizi söyledi. Onları da davet edip soru sorar bir şekilde yüzlerine baktı. Burak Mert'ten onay bekler bir şekilde yüzüne bakınca Mert olumlu anlamda kafasını salladı. Burak sanki unuttuğu bir şey varmış da o esnada hatırlamış gibi bana baktı.
- " Kusura bakma. Biz Cemre ile konuşmaya başladık seni unuttuk. Duyduğuma göre mahalleye yeni gelmişsin. Hayırlı olsun. Bu arada ben Burak. Tanıştığıma memnun oldum. "
Elini sıkmam için uzatınca elini içtenlikle sıktım ve kendimi tanıttım.
- " Bende Çiçek. Tanıştığımıza memnun oldum. Ev için söylediklerin içinde teşekkür ederim. "
Bana küçük bir tebessüm etti ve beraber merdivenlerden inmeye devam ettik. Dışarıya çıkınca biraz ilerimizde olan halı sahaya doğru gittik. Halı sahanın arkasında ise park vardı. Halı sahanın arkasından dolanıp parka geldik. Mert ve Burak ilerideki bankı da getirip bizim oturduğumuz bankın karşısına koydular. Telefonumu çıkarıp saate baktığımda akşam 7 olmuştu. Hava daha aydınlıktı ancak etrafta bizden ve parktaki bir kaç çocuktan başka kimse yoktu. Mert ve Burak markete gidip çekirdek almayı teklif ettiler. Bizde kabul ettik ve para vererek başka şeyler almalarını da istedik. Ancak parayı almadılar ve biz sanki para vermemişiz de sadece istediklerimizi söylemişiz gibi gittiler. Birbirimize şaşkın şaşkın bakarken onlar bizden uzaklaşmışlardı.
Beraber bankta otururken Cemre'ye dönüp tek kaşımı havaya kaldırarak sorumu sordum.
- " Cemre kanka sen bu Burak'ı nereden tanıyorsun? "
- " Kanka bizim mahallede birkaç bina ilerimizde oturuyor. Ne Mert'le ne de Burak'la çok fazla konuşmadığım için ikisi hakkında da bir bilgim yok. "
Kafamı anladım dercesine salladım ve önüme döndüm. Aradan bir 5 dakika geçti. Oturduğumuz bankın gerisinden sesler gelince endişe ile arkamı döndüm. İçinde 4 kişinin olduğu bir erkek grubu vardı. Kendi hallerinde konuşuyorlardı. O esnada içlerinden konuşan çocuk bir anda bana dönünce irkildim. Bal rengi gözlerini bana çevirince bir anda konuşması durdu. Onun durduğunu fark eden arkadaşları da bana dönünce hemen önüme döndüm. Aradan birkaç dakika daha geçince telefonumu çıkarıp baktım. Mert'ler gideli neredeyse 15 dakika olmak üzereydi. Telefonu cebime koyarken arkamdan bazı hışırtılar duydum. Hışırtılardan sonra bir ıslık sesi geldi. Daha sonra ise bir konuşma sesi.
- " Şşşt güzellik. Bir baksana. "
Çaktırmadan etrafa baktım. Parkta bizden başka kimse yoktu. Dediklerinden rahatsız olup yerimde biraz kıpırdandım. Tekrardan bazı hışırtılar gelince korku ile Cemre'ye baktım. O da bana bakıyordu. İkimiz de korku ile aynı anda ayağa kalkıp yavaş adımlarla marketin olduğu tarafa doğru gittik. Markete doğru giderken arkama doğru baktığımda az önceki gruptan iki kişinin ayağa kalktığını gördüm. Cemre' nin kolunu dürtüp kaşlarım ile arkayı gösterdim. Cemre de bakınca ayakta bize doğru gelen iki kişiyi gördü. O iki kişi bir anda bize doğru koşmaya başlayınca refleks olarak bizde koşmaya başladık. Ben buraları bildiğim için Cemre ile beraber rahat bir şekilde koşuyordum. Bir anda ne olduysa hiç bilmediğim bir yerde olduğumuzu fark ettim. Olduğum yerde durdum ama Cemre elimden tuttu ve beni koşmaya zorladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE AŞKI
Teen FictionNerden bilebilirdim ki başka bir eve taşınmanın beni rüya gibi güzel bir hayata götüreceğini. Biraz daha büyüdüğümde bu zamanları hatırlayıp iyi ki diyeceğime o kadar eminim ki.