11. BÖLÜM

491 12 0
                                    

Gördüğüm rüyadan ne olduğunu bile anlamadan sıçrayarak uyandım. Yatakta 5 dakika kadar yatıp tavana bakarak gördüğüm rüyayı sorgulamaya başladım. Nedense bu rüyayı görmek tuhaf hissetmeme sebep olmuştu. Sanki yasak bir şey yapıyormuşum hissi vermişti. Tavana bakmayı bırakıp gözlerimi tekrardan kapattım. Aslında uyumayı amaçlıyordum fakat gözlerimi kapattığım gibi istemsiz bir şekilde gördüğüm rüyayı hayal olarak devam ettiriyordum.

İstemsiz bir şekilde hayalini kurduğum şeyler beni rahatsız edince yataktan doğrulup açılmak  amacı ile gözlerimi ovuşturdum. Etrafıma bakınca Cemre'nin odasında olduğumu gördüm. Odada benim nefes sesimden başka bir nefes sesi daha duyunca daha dikkatli bir şekilde etrafa baktım. Yerdeki yatağı görmem çok da zamanımı almadı. Yerde ki yatakta yatan Cemre'yi aynı yerinde bırakıp yataktan zorla da olsa ayağa kalktım.

Cama doğru ilerleyip perdeyi açtım. Havada çok hafif olan kızıllıklar daha yeni sabah olduğunu anlamamı sağlıyordu. Perdeyi kapatıp yatağa tekrar oturdum. Yatağın yanındaki komodinden telefonumu aldım ve açma tuşuna basıp açarak ekranda olan tarihe baktım. Okullarımızın açılmasına ve ikinci dönemin başlamasına daha bir buçuk hafta vardı. Önümüzdeki ikinci dönem de geçince artık beni bekleyen LGS gerçeği ile yüzleşecektim. Aramızda kalsın ama korkuyorum bu sınava girip de aldığım puanla düzgün bir liseye yerleşemem diye. Bu korkumu çoğunlukla dışa vurmasamda içten içe benim beynimi kemirip duruyor. Annemler korkmadığımı zannediyor ama aslında çok korkuyorum.

Boş bir zamanım olsa hemen aklıma geliyor. İçim bir sıkıntı ile doluyor. Zaten şu yaşıma kadar hem okulda olan sınavlardan hem deneme sınavlarından hem de bursluluk sınavı gibi sınavlar beni korkutuyor. Hiç bir zaman sınav olmayı sevmedim hâlâ da sevmiyorum. Yani 8. sınıfa geçdikten sonra aslında bu korkum biraz daha azaldı ama hâlâ var. Annem de bizi LGS'ye alıştırmak için ve korkumuzu yenmemiz için deneme sınavlarını yaptıklarını söylüyor. Ama elimde olmadan korkuyorum.

Ben kendi kendime LGS'yi düşünürken bir anda gelen ve beni oturduğum yerden sıçratan bir derince nefes alma sesi ile kendime geldim. Elimi ağzıma götürüp dişlerimin altına koydum ve yukarıya ittim. Kafamı yere Cemre'nin yattığı yere indirip baktım. Göz kapaklarını zorla açmaya çalışıyordu. En sonunda dayanamadı ve işaret parmaklarını göz kapaklarının üst kısmına baş parmaklarını ise gözlerinin altına koyup çekiştirerek açmaya uğraştı. Buda bir işe yaramayınca yataktan kalkıp yanımdaki suyu yavaşça yüzüne döktüm. Kollarını yana atıp yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Bardaktaki sudan biraz dökünce bardağı tekrar komodinin üzerine bıraktım. Cemre'ye bakınca elleri ile suyu yüzüne sürdüğünü gördüm. Bu hâline gülüp tekrardan yatağa oturdum.

Yatakta doğrulup bana gülümseyerek baktı. Bende ona gülümseyerek karşılık verdim.

- " Günaydın. "

Sesindeki biraz olan uyku mahmurluğu ile konuşunca yüzüne şaşkınlıkla baktım. Ne yani suyu yüzüne dökünce uykusu açılmamış mıydı? Normalde olsa çoktan uyanmış olması gerekirdi. Yüzümdeki şaşkınlığı silip karşılık verdim.

- " Günaydın da sen hâlâ uyanamamışsın galiba. "

- " Evet ya. Sanarım su da pek bir fayda etmedi. "

Gülerek;

- " Belli belli. " dedim.

Gülerek yataktan tamamen kalktı ve yatağını toplamaya başladı. Bende kalkıp çarşafı düzelttim. Üstüne yorganı da güzelce serip Cemre'ye yardım ettim. Cemre önce yastık ile yorganı odaya götürdü daha sonra gelip yerdeki döşeği katladık. Ben döşeğin bir ucundan Cemre de bir ucundan tuttu. Beraber onu da götürüp salona gittik. Televizyonu açıp önümüze ilk çıkan şeyi izlemeye başladık.

MAHALLE  AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin