Yazar;
Çiçek yatağından kalkamayacak kadar yorgundu. Dün Bahadır ile ufak bir savaş vermişti. O savaşın sonunda hem yorgun düşmüş hem de annesinden azar işitmişti Bahadır ile. Sonrasında ortalığı toparlayıp yatmışlardı. Tüm bunlar olurken Alperen kenarda oturup onları izlemişti. Aysel Hanım sadece Alperen'in uslu uslu oturduğunu görünce Çiçek ve Bahadır'a onu örnek göstermiş ve Alperen'i açık hedefleri haline getirmişlerdi. Neyse ki bir şey yapmamışlardı.
Sabah ise Bahadır'ın tepesinde zıplaması ile uyanmıştı genç kız. Kuzenine vurmak için kaldırdığı koluna yaptığı ters hareket sonucu giren kramp ile ufak bir çığlık atmıştı. Bahadır bir süre daha tepesinde zıplayınca Çiçek vurmak için elini kaldırmış ama koluna giren daha da büyük bir ağrı ile bu sefer sinirle yüksek bir çığlık atmıştı. Yattığı yatağında tepinmeye başlayınca Bahadır korkmuş dışarıya atmıştı kendini.
Çiçek'in odasının önünde duran kardeşi Alperen ile kolunu tutmuş ona bakmıştı. Alperen sanki kardeşinin ne demek istediğini anlamış gibi cevaplamıştı. " Çiçek'e bakacağım niye çığlık attı diye. " Bunu demesi ile kardeşi tek kolunu tutmuş boşta olan eli ile de içeriyi işaret etmişti. Hâlâ gelen tepinme sesi ile " İçeriye girmemeni tavsiye ederim. Dönüşmeye çalışan bir canlı var içeride ne yapacağı belli olmaz demedi deme. " Bunu demesi ile kapıya son bir defa bakmış ve sanki gerçekten korkmuş gibi hızla uzaklaşmıştı kapıdan. Alperen arkasından baktıktan sonra yavaşça kapıyı açmış sadece başını kapıdan içeriye sokmuştu. Çiçek'in arkası dönük bir şekilde yattığını görmüştü. Kapıyı çok hafif Aralık bırakarak odaya girmiş genç kızın önüne geçmişti. Çiçek'in gözlerinin dolu dolu bir şekilde gözlerine baktığını görünce elini genç kızın saçlarına atıp yüzüne düşen saçlarını geriye attı. Alperen kızın sadece sinirlendiğini düşünmüştü gelen seslerden ama demek ki yanılmıştı. Çünkü karşısında bu halde yatan kız sinirli değil de acı içinde gibi duruyordu.
Çiçek'in tuttuğu koluna fazlaca özen göstererek yataktan kaldırdı. Bu hep böyle olmuştu. Bahadır sinirlendirir, Alperen sakinleştirirdi.
Yanına oturup tuttuğu koluna bakıp ovalamaya çalıştı. Çiçek'in acı ile yanında tepinmesinden dolayı elini çekmek zorunda kaldı. Muhtemelen gözlerini dolduracak kadar acısı yoktu ama nazlı olduğu için şu an naz yapıyor olma ihtimali daha fazlaydı. Dikkatli bir şekilde kızı başından tutup göğsüne yatırdı. Başının üstüne öptükten sonra gülerek konuştu. " Dakika bir gol bir naptı gene sana? "
" Sabah sabah gelmiş tepemde zıplıyor. Onun yüzünden midem bulanarak uyandığım yetmediği gibi bir de kolumu acıttım. Vurayım derken ters mi döndü noldu anlamadım acıdı bir an da. " Nazlı nazlı söylediği şeyle Alperen gülmüş ve saçını okşamıştı. Aralarında 3 yaş olsa dahi bazen Bahadır Çiçek'in yaşına inip onu sinir edebiliyordu. Onu sakinleştiren hep Alperen oluyordu. Bir abi gibi koruyup kolluyordu. Çiçek de bunu bildiği için Bahadır'ı rahatça Alperen'e şikayet edebiliyordu. Yattığı yatağa bakıp sinirle derin bir nefes aldı. " Geldi yatağımı da bozdu zaten sinir basıyor yatağı toplarken. Dağılan yatağına bakınca sinir bastığını fark edip başını çevirdi öteki tarafa. Alperen elinden tutup yatağından kaldırınca annesi Aysel Hanım'ın yanına geçtiler. Bahadır Aysel Hanım'ın yanında sessiz sakin gülerek oturuyordu. Kahvaltı masasının komple hazır olduğunu görünce çayı beklediklerini anladı.
Babasının yanına oturup başını omzuna yasladı. " Baba kolum çok acıyor. " demesi ile Arda Bey elini kızının kolunda tuttuğu yere koyup ovaladı. Çiçek'in kendisini sıktığını görünce ovalamayı bırakıp koluna baktı. Çok hafif bir morarma vardı. Kaşları çatılı bir şekilde yüzüne baktı sorarcasına. " Bahadır Bey sabah tepemde zıplayınca kolumu vurdum. " Nazlı nazlı söylediği şeye babası gülmüş ve dağınık olan saçlarından öpmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE AŞKI
Teen FictionNerden bilebilirdim ki başka bir eve taşınmanın beni rüya gibi güzel bir hayata götüreceğini. Biraz daha büyüdüğümde bu zamanları hatırlayıp iyi ki diyeceğime o kadar eminim ki.