Bazı zaman dilimleri vardır. Hayatın dönüm noktası dediğimiz, hayatımızın başlangıcı kadar bizi sarsan, her şeyi yeniden anlandırmaya çalıştığımız. O dönüm noktasının arkasında kalan bölüme bir bulanıkla baktığımız. Gerçeğini sorguladığımız.
Bu bölümde tam olarak bunu anlatacak. Bir kitabın ikinci sürüveni ya da bir insanın ikinci yaşama başlaması gibi.
Bölümü özenle okumanızı, kendi içinizde de çıkarım yapmanızı istiyorum. Aklında kilitli kalan konuları tekrar tekrar düşündürecek bir bölüm olduğuna eminim.Ve bu bölümü yazarken odamda, yatağımın köşesinde ağlayarak yazdığımı hatırlıyorum. Düzenlerken yine odamda yatağımın bir köşesinde yoğun duygularla birkaç gözyaşı ile ilerledim.
Bölümü okumadan önce lütfen şarkıyı anlamıyla dinleyin. Sonra tekrar açıp öyle okuyun. Aynı hissi ne kadar yoğun yaşayacağımızı hissedeceksiniz.
Sizleri seviyorum...
Bolca yorum yapmayı ve hikâyeyi ve bizi desteklemeyi unutmayın güzellerim 🖤
Şarkı : Damien Rice - It takes a lot to know a man
29. ACI
Şüphesiz en büyük tecrübeler, en büyük acılarla keşfedilirdi.
Yazardan;
Şafak gökyüzünde değil, soğuk duvarların tabanında sallanan bir ampulle doğuyordu, kimsesiz kalmış çocukların üstüne.
Geçmişleri kadar eskimiş, gelecekleri kadar kamburlaşmış geniş odaların içinde beş soluk beden nefes alıyordu. Emre, Ulcay, Onur, Adem ve Barlas...
Sevgiyi görmeyen ruhları, acıya kulaç açmış. Kimsesiz kalan bedenleri yabancıların ellerinde büyürken, merhametleri çürüyordu. Ay onları izlerken, Emre üçlü ranzalı yatağın en üstünde, babasının beş yaşındaki kardeşini döverek nasıl öldürdüğü gözlerin önünde tekrar canlanıyor, gözlerinde akan kuru gözyaşları silmiyordu artık. Babası kardeşinin hayatını ondan çalarken, annesi merhametini ondan esirgedi. Herkes ondan bir şeyler çalıp esirgedi. Fakat büyünce, babası ondan hayatını çalarken o başka hayatlara yaşam verdi. Ondan esirgenen merhameti yaşadı, yaşattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK TUTKU +18
ChickLitEvvel zaman içinde kalbur zaman içinde. Ruh bedene hapsolduğunda, acı ruha aşık olduğunda. Kutsal olmayan bir çocuk yer yüzüne indiğinde. Bir masal başladı... cinayeti, ilk kendini öldüren bir çocuğun ellerinde. Kanlı ellere mucizevi bir nur indiği...