2.

1K 52 13
                                    

Yerime doğru ilerlerken kolumdan tutulmasıyla durmak zorunda kalmıştım. Kafamı kolumu tutan kişinin yüzünü görmek için arkama çevirmemle sabahtan beridir benimle uğraşan çocuğu görmem bir olmuştu. Bu çocuğun kesinlikle benimle bir derdi olduğunu düşünüyordum. Yüzündeki alaylı gülümsemeyle bir bana bir de kolumu tutan eline bakıyordu. Kolumu geri çekince gözlerini yüzümde sabitlemişti.

"Naber güzellik?"

Kaşlarımı çatıp anlamazca yüzüne bakmıştım. O da bu halime yine gülüp konuşmaya başlamıştı.

"Tabi ben kendimi tanıtırken dinlemediğin için adımı bilmiyorsundur. Bogum ben."

"Memnun oldum."dedim ve geri önüme döneceğim sırada tekrar kolumdan tuttu.

"Bende memnun oldum. Eee ne güzel sohbet ediyorduk niye hemen gidiyorsun?"

Ben tam cevap vereceğim sırada onun arkadaş grubundan olduğunu düşündüğüm başka biri söze girdi.

"Hey Bogum kendine uğraşacak yeni birini mi buldun? Rahat bırak çocuğu da yanımıza gel hadi."

Arkadaşının konuşması üzerine yine bana döndü."Seninle tanışmak güzeldi güzellik ama benim şimdi gitmem gerekiyor."dedi ve yanağımdan makas alıp hızlıca yanımdan uzaklaştı.

Arkasından elimi hemen yanağıma koyup sertçe kızartacak derece bastırıp silmeye başladım. Tanımadığım kişilerle temas etmekten kesinlikle hoşlanmıyordum. Daha fazla ayakta durmadan yerime ilerliyor bir yandan ise hala yüzümü siliyordum. Kafamı çevirip adının Bogum olduğunu öğrendiğim çocuğa baktığımda sırıtarak bana baktığını gördüm. Hadi ama bu çocuğun benimle ne derdi vardı..

Göz devirme isteğimi güçlükle bastırıp yerime oturdum. Telefonumdan saate baktığımda derse 2 dakika kaldığını gördüm bu sürecide sıradaki dersin kitabını çıkarmakla geçirmiştim.

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlıyordu. Birkaç dakikanın sonunda herkes yerine geçmiş ve hoca sınıfa gelmişti. Bu hocayı öncesinden tanıyordum. Geçen yıl dersimize giren hocalardan biriydi. Gayet samimi ve akıcı bir şekilde ders anlatırdı, genellikle oldukça sevilen bir hocamızdı Bay Lee.

"Merhaba çocuklar ben Lee Minho. Bu yıl ingilizce derslerinde beraber olacağız sizlerle. Tatiliniz nasıl geçti? Umarım dolu dolu ve sizler için faydalı bir zaman olmuştur." Bay Lee konuşmasını bitirince tebessümle gözlerini bir süre bizde gezdirdi. Birkaç öğrencide tatil boyu yaptıklarını anlattıktan sonra Bay Lee bu yıl göreceğimiz konulardan üstünkörü bir şekilde bahsetti. Takılabileceğimiz yerleri, nasıl aklımızda tutabileceğimizi, eğer yapamadığımız soru olursa kendisinin ilgileneceğini söyledi. Zaten bu şekilde de ders sona erdi.

...

İlk okul günümüz bitmişti. Sınıf dağılırken ben daha yerimden kalkmamıştım. Sınıftaki herkes çıktıktan sonra ise yavaşça çantamı topluyordum. Arkamdan belime bir çift kolun dolanması ile ürkerek hızla arkamı döndüm. Bu kişi Taehyungtan başkası değildi. Rahat bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladım.

"Hey korkuttun beni öyle bir anda gelinir mi?" Sinirli gibi görünmeye çalışıyordum ama aslında bu hoşuma gitmişti. Çattığım kaşlarımın ortasını parmağı yardımıyla düzeltmişti.

"Rol yapmakta çok kötüsün. Beraber çıkarız diye düşünmüştüm. Ondan bende yanına geldim." Son harfi uzatarak söylemişti ve bu onu oldukça sevimli göstermişti.

Yanağına ufak bir öpücük kondurdum. "İyi yapmışsın, benim içinde iyi oldu yanıma gelmen. Nasıl geçti günün?"

Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra konuşmaya başladı. "Gayet sıradandı hiç özlememişim şuan seninle evde vakit geçirmeyi tercih ederdim." Yalandan üzüntüyle söylediği cümle beni güldürmüştü. "Bende öyle." Diye şımarık bir tavırla konuşmam yüzündeki yalandan üzüntüyü de silmişti.

Daylight | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin