Taehyung'un anlatımıyla:
Sabah saat erkenden uyanmıştım. Üzerimde anlam veremediğim bir yorgunluk hakimdi. Yattığım yerde sırtüstü dönmüş, gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırarak kendime gelmeye çalışıyordum. Yavaşça yatakta oturur pozisyona geldim. Yatağımın tam karşısında bir boy aynası vardı. Oradan gördüğüm kadarıyla saçlarım adeta kuş yuvasına dönmüş, beyaz tişörtüm köprücük kemiklerime kadar inmiş, siyah şortum ise kalçamın biraz altında toplanmıştı. Okula gitmeden önce kısa bir duş alsam iyi olacaktı.
Kendime biraz daha baktıktan sonra ağır ağır yataktan kalkmış ve banyoya ilerlemiştim. Kısa bir duş almış ve dişlerimi fırçalayıp oradan da çıkmıştım. Okul için çantamı akşamdan hazırlamıştım. Eksik birşeyim var mı diye hızlıca kontrol edip sıradaki hedefim olan giysi dolabımın önüne ilerlemiştim. İç çamaşırımı bacaklarımdan geçirdikten sonra dolapta göz gezdirmiş ve bugünkü kombinimi belirlemiştim.
Üzerime siyah sade bir tişört giymiştim. Altıma dar paça bir pantolon giymiş, tişörtümü ise pantolonun içine sokmuştum. Son olaraksa sadeliğini birazda olsa bozmak için bir kemer takmıştım.
(Taehyung'un kıyafetleri)
Aynanın karşısına geçip kendimde göz gezdirdikten sonra herhangi bir değişiklik yapmaya gerek duymamıştım. Bileğime ip gibi olan bileklerimden siyah olanı takıp, saçıma da şekil verdiğimde tamamen hazırdım. Yatağımın üzerinden telefonumu alıp çantamı da sırtıma taktıktan sonra evden çıktım.
Yürürken kendi kendime kısık sesle şarkı mırıldanıyordum. Şarkı söylemek bana huzur veriyordu. Genelde arkadaşlarım tarafından bu konuda hep övülürdüm. Sesimin güzel olduğunu söylerlerdi. Aslında bende sesimi beğeniyordum. Kalın ve derin sesim çoğu zaman eşlik ettiğim şarkıya uyardı.
Biraz daha yürüdükten sonra okul görüş açıma girmişti. Telefonumdan saate baktığımda ise ders saatine daha 20 dakika olduğunu gördüm. Yavaş adımlarla okula da giriş yaptım. Bahçede karşılaştığım benim tanımadığım ancak beni tanıyan kişilerle ufak bir 'merhaba,günaydın' diyaloglarının hemen ardından sınıfa girdim. Çantamı sınıfa bıraktıktan sonra Jungkook'un sınıfına ilerlemeye başladım. O da genelde erken gelirdi. Umarım bugün de erken gelmiştir. Ailesinin yaşadığı sorunları anlattığından beri yüz yüze görüşmemiştik. Dün akşam görüntülü konuşmuş olsakta o sayılmazdı bir kere..
Sınıfa vardığım zaman kapalı olan kapıyı hafifçe aralamış kafamı içeriye sokmuştum. En arka sırada kulağında kulaklık takılı camdan dışarıyı izleyen sevgilimi görünce gülümsemiş, onun yanına ilerlemiştim. Geldiğimi hala farketmemişti. Yanına sessizce ulaştığımda hızlıca yanağından öpüp geri çekilmiş onun irkilmesine sebep olmuştum. Yüzüme bir sırıtma yerleşirken o kulaklığını çıkarmış ve bana dönmüştü büyük gözleriyle. Beni görünce bıkkınca bir nefes vermiş ardından o küçük ama güzel dudaklarını konuşmak için aralamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daylight | Taekook
Fanfiction"Eski biz çok güzeldi Jeon." "Eski bizi sen bitirdin Kim." Jungkook ve Taehyung'un güzel giden ilişkileri, Taehyung'un arkadaşları yüzünden sonlanmıştı. Ayrılmaları üzerine zorbalığa uğrayan Jungkook okuldan ayrılmıştı. Sonraki yıl kız arkadaşıyla b...