Sabah erken saatlerde evdeki yüksek gürültü yüzünden uyanmak zorunda kalmıştım. Beklenen gün gelmişti. Herkes etrafta koşuşturuyor, birşeyleri halletmek için çabalıyordu.
Yataktan kalkıp üzerime bir eşofman takımı geçirdiğim gibi odadan çıkmıştım. Aşağı kattan gelen seslerle adımlarımı o tarafa doğru yöneltmiştim. Merdivenlerden hızlıca indiğimde daha önce evde görmediğim kişiler vardı. Bugüne özel yardıma gelmişlerdi sanırım.
Salonda Bay Lee ile konuşan annemi görünce onun yanına adımlamıştım. Bay Lee'den bana dönen gözleri beni görünce gülümsemişti. Bende ona aynı şekilde içten bir şekilde gülümsediğimde annem konuşmaya başlamıştı.
"Jungkook bebeğim günaydın." Yanına ulaştığım zaman kollarımı annemin etrafında sarmıştım. Üzerimde anlatamayacağım türden değişik bir his vardı. "Günaydın." Annemden ayrıldığım zaman cevaplamıştım onu. Bu seferde bakışlarım Bay Lee'ye döndüğünde onun çoktan bana bakıyor olduğunu görmüştüm.
Önünde saygıyla eğildiğim zaman söze girmişti. "Günaydın Jungkook. Nasıl hissediyorsun?"
"Günaydın efendim. İyiyim, siz nasılsınız?" Yüzüne bir tebessüm yerleştirip öyle cevaplamıştı beni. "Çok heyecanlı ve mutluyum. Üzerimden bir yük kalkmış gibi." Cevabı karşısında annem yanımda şekilden şekile girerken onun bu halimde kıkırdamadan edememiştim.
Tam Bay Lee yeniden söze girecekti ki kapıdan gelen sesle hepimizin bakışları oraya dönmüştü. "Bay Lee benimle dışarıya kadar gelebilir misiniz?" Kafasıyla onaylayıp, hemen geleceğini söyleyerek yanımızdan ayrılmıştı. Onun gitmesiyle koca salonda annemle yalnız kalmıştık.
"Jungkook seninle birkaç şey konuşmak istiyorum. Biraz oturalım mı?" Kaşlarım belli belirsiz çatılırken, annemi onaylayıp beraber koltuğa oturmuştuk. Gözlerimle yüzünü turluyor, konuşmasını bekliyordum. Boğazını temizleyip beni daha fazla bekletmeden söze girmişti.
"Bu aralar seni sürekli bir yere dalmışken, düşünceliyken yakalıyorum. Gece vakti odandan ağlama seslerin geliyor. İyi olmadığını anlayabiliyorum. Sorun ne? Seni bu hale getiren ne doğrusu? Babanla boşanmamız yada Jong Suk mu canını sıkıyor?"
Kaşlarım çatılırken yüzüne alık alık bakışlarımı yolluyordum. Annemin bu olayı anlaması hoşuma gitmemişti. "Hayır anne babamla yada Bay Lee ile bir sorunum yok." Annem emin olmak ister gibi tek kaşını kaldırmış mimiklerimi inceliyordu.
"Peki canını sıkan onlar değilse sorunun ne?" Annemin konuyu çözmeye çalışması üzerine büyükçe yutkunma ihtiyacı hissetmiştim. Gözlerimi onun gözlerinden kaçırmış yere indirmiştim. "Düğünden önce keyfimizin kaçmasını istemiyorum anne. Hem gerçekten önemli değil. Hallediyorum ben tek başıma en azından halletmeye çalışıyorum."
Bakışları yoğunlaşırken eli yanağımı bulmuş ve tekrar göz temasına girmemizi sağlamıştı. Kaşları iyice çatılırken elinin baskısı bakışlarının aksine yumuşaktı. "Jungkook neden kaçmaya çalışıyorsun? Ben senin annenim ve seni böyle görmek benim canımı acıtıyor. Hadi anlat bana, neler oluyor?"
İçime derin bir nefesi buyur edip gözlerimi birkaç saniye kapatmıştım. Ardındansa konuşmak için ağzımı aralamıştım. "Taehyung..." Sadece adının ağzımdan dökülmesiyle bile kalbim sıkışınca duraksamıştım. Annem ise anlamaya çalışıyor, kuşkuyla yüzüme bakıyordu.
"Taehyung'a mı birşey oldu? Tartıştınız mı yoksa?" Yüzüme buruk bir gülümseme yayılırken "Ayrıldık." diye kısaca yanıtlamıştım onu. Daha fazlasını söylemeye gücüm yetmezdi zaten.
"Nasıl? Neden ayrıldınız? Anlattığın kadarıyla bir sorununuz yoktu diye biliyorum. Kavga mı ettiniz?" Kafamı iki yana sallarken bakışlarımı yeniden kaçırmıştım. Sorusunu ise ağzımın içinde mırıldanarak cevaplamıştım. "Kavga etmedik. Aramız kötü değildi. Mutluyduk. Birden bire ayrıldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daylight | Taekook
Fanfiction"Eski biz çok güzeldi Jeon." "Eski bizi sen bitirdin Kim." Jungkook ve Taehyung'un güzel giden ilişkileri, Taehyung'un arkadaşları yüzünden sonlanmıştı. Ayrılmaları üzerine zorbalığa uğrayan Jungkook okuldan ayrılmıştı. Sonraki yıl kız arkadaşıyla b...