Yeniden herkes masanın etrafına oturduğunda içimden bu masanın dili olsa da konuşsa diyordum. Garibimin görmediği entrika, görmediği aşk hikayesi kalmamıştı.
"Nasıl yani Kayanın yanındaki sen miydin?"
Herkes usulca kafasını salladığında Ahmet'in bozulduğunu hissedebiliyordum.
"Benim suratımı gizlemişler." Duraksaya duraksaya konuşurken onun da çok zorlandığını yeni fark etmiştim.
"Babam... biliyorsun"
Halil parmaklarıyla oynarken Kayanın ellerini tutmasıyla suratımda ufak bir gülümseme olmuştu. Hepimizin savaşması gereken zorluklar vardı.
Kafamı kaldırıp Ahmete baktığımda saniyesinde dudaklarımdaki gülümsemeyi silmiştim.
"Kaç gündür gündemde bu olay neden söylemedin bana?"
"Bilmiyorum söyleyemedim bir anda zaten her şey çok karışıktı kardeşim"
"Anladım neyse ben kaçayım"
Ahmet'in masadan bir anda kalkmasıyla Halil'in gözleri kapanmıştı. İstemsizce ayağa kalktığımda Ahmet'in arkasından gidemeyeceğimi anlamam suratıma duvar gibi çarpmıştı.
Gitmemem gerekiyordu. Özür dilemeliydi...ama üzgün de görünüyordu. İçimde yaptığım ufak bir hesaplaşmadan sonra ayağa kalkıp kafenin önünde sigarasını yakan adamın yanına ilerledim.
Ellerindeki sigaraya uzanıp dudaklarıma götürdüğümde bir süre hiç konuşmadık. Zaten ne demem gerektiğini de bilmiyordum ki? Sadece yanında olduğumu hissetsin istiyordum.
"Eğer sigaram bitene kadar yanımda kalacaksan bütün paketi içmek zorunda kalabilirim"
İstemsizce dudaklarıma konan gülümsemeyi silmeden konuşmaya devam ettim.
"Yanında kalmamı istiyorsan özür dilemen yeterliydi"
Derin bir iç çekerken yarım bir şekilde bana dönüp bütün suratımı inceledi.
"Beni zorla öpen bir kıza karşılık gözlerimin içine baka baka bir adamı öptün sen Özgür. Devamında bana yaptığın ithamından bahsetmiyorum bile ama yine de özür istiyorsan öyle olsun. Özür dilerim"
"Haklısın ama ben de haklıyım. Sana hesap sormaya hakkım yoktu. Yanına gelip neden öpüyorsun kadını diyemezdim. Bir anlık sinirle aklıma gelen ilk şeyi yaptığım için beni suçlayamazsın."
"O zaman sana, bana hesap sorma hakkını veriyorum. Yeter ki bir daha seni başka hiç kimseyle görmeyeyim az daha katil oluyordum."
"Nasıl? Ne demek katil oluyordum?"
"Önemli bir şey değil"
"AHMET!"
"Arkadaşı hafif bir şekilde uyardık o kadar sen sıkma canını yavru aslan"
Elimdeki sigarayı yan tarafta söndürürken bir yandan da kendi kendime söyleniyordum.
"Şaka gibisin ya inanamıyorum "
Yüzüne bakmadan kafeye girdiğimde öpüşen Kaya ve Halil'i görmeyi beklemiyordum.
"LAN SİZ DE YETER AMINAKOYAYIM YA NE YİYİŞTİNİZ BU DA MİDE"
"Gidiyorum ben ya kafeyi kapatın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şahsına Münhasır (B×B)
Ficción GeneralYarı Texting ve BXB kurgudur. "Kardeşim bu saatte dolmuş mu kalır çalışmıyorum in arabadan" diye bağırdı radyodan sesini duyurmaya çalışırken. Can havliyle "BAS GAZA" Dedim son sesimle. "Evet ismail yk bas gaza kardeşim şimdi iner misin arabamdan" ...