Kuzey'in bakış açısından
"Bi' yol bulmalı, bulmalı
Boş ver canım sen onları"
Kliniğin yanındaki duvara yaslanmış Denizin işinin bitmesini beklerken keyifli keyifli şarkı mırıldanıyordum. Kafamda milyonlarca buluşma planı varken hangisini yapacağımızdan asla emin değildim. Resmi olarak ilk buluşmamızdı ve özel bir şeyler olsun istiyordum.
"Fark etmez alt üst yavrum
Bu şerbeti bu nabza sormalı..."
Klinikten seke seke çıkan Denizi gördüğümde suratıma istemsizce yayılan gülümsememi gizlemeye çalışmadım. Yaslandığım duvardan doğrulup sevdiğim adamın yanıma gelmesini beklerken yüzünün her bir köşesini öpmeden nasıl duracağıma dair hiçbir fikrim yoktu.
"Selamm" Uzata uzata konuşurken bir eliyle gömleğimin ucundan tutunduğunda işlek caddedeki herkes değerini kaybetmişti.
Gömleğimin ucundan tereddütle tutan parmaklarını sarmaladığımda onu kendime çekmiştim. Bir yandan sıkıca sarılıp kokusunu ciğerlerime çekiyor bir yandan da dışarıdan iki arkadaşın sarılması gibi gözüktüğümüze emin olmaya çalışıyordum.
"Özlemişim"
Sessizce söylediğim cümlelerle sevgilimin göz bebekleri titrerken daha fazla dikkat çekmeden ondan iyice ayrılmıştım.
"Ben de seni özledim"
Bütün hücrelerim zevkten birbirine girerken bir yandan da yürümeye başlamıştık. Her bir adımda kollarımız birbirine sürtünüyor, ellerimiz birbirine değsin diye üstün bir çaba harcıyordum.
"Nasıldı günün Deniz'im"
"İyiydi günüm Kuzey'im"
Beni taklit etmesiyle olduğum yerde kalıp kahkaha atarken kendimi kaybetmiş gibiydim.
"Sen beni mi taklit ediyorsun??"
"Evet, Kuzey ne bileyim nasıl hitap edeceğimi bilemedim bir anda gülmesene ya"
"Kuzey gülmesene"
Gülmekten karnımı tutarken bir yandan da derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalışıyordum.
"Tamam tamam gülmüyorum bak"
"OF KUZEY YA"
Arabanın yanına geldiğimizde ciddi durmaya çalışır bir biçimde kendimi sürücü koltuğuna attım. Yan tarafımda ellerini birbirine bağlamış somurtan denizi gördüğümde ellerim bacaklarının üzerine doğru ilerlemişti.
"Ya tamam gülmüyorum dedim ya asma şu güzel sıfatını"
Yandan yana bir bana bakıyor bir de bacaklarını okşayan ellerime bakıyordu. Daha fazla dayanamamış olacak ki bana doğru dönüp ellerimizi birbirine kenetledi.
"İyi tamam affettim"
Hafif sitemli çıkan sesiyle yeniden güldüğümde daha fazla dayanamayıp arabanın içerisinde olmanın verdiği rahatlıkla denizi kendime çektim. Yanaklarına sıkı sıkı öpücükler bırakıp ayrıldığımda Deniz panik olmuş bir şekilde etrafı kolaçan ediyordu.
"Vallahi vuracağım seni Kuzey"
"Ne oldu yine ya"
"Oğlum iki dakika rahat dur ya dayanamayıp atlayacağım yoksa üstüne"
"Ne? ne zaman?"
"Kuzeeeyy"
"Tamam yavrum ya hadi bağla kemerini de gidelim"
Sözümü ikiletmeden kemerini bağlarken yandan yana bana bakmaya devam ediyordu.
"Nereye gidiyoruz?"
"Gönül isterdi ki sevdiceğimle sahile gideyim kumsalda koşayım ama malum Ankara'da yaşıyoruz
Ben de düşündüm ki şimdi karşılıklı güzel bir yemek yiyelim akşama da açık hava sinemasına gidelim. Güzel düşünmüş müyüm"
Denizin kendini tutamayıp gülmesiyle istemsizce kaşlarım çatılırken iyice ona dönmüştüm.
"Kötü mü düşünmüşüm lan"
"Hayır, hayır çok güzel düşünmüşsün ama"
Gülmeleri arasından konuşurken bir yandan da nefes almaya çalışıyordu.
"Sadece senin bir an sahilde peşimden koştuğunu hayal ettim de ay çok komik olmaz mıydı?"
"Of Deniz bütün romantizmin anasını siktin"
Somurtarak direksiyona dönüp arabayı çalıştırdığımda Deniz yandan yandan beni dürtüklüyordu.
"Lan somurtmasana şaka yaptık"
"Yaptık derken?"
"Ben ve kumsal" Cümleyi söyler söylemez inanılmaz bir kahkaha patlattığında arabayı stop ettirmiştim.
Yanımda geri zekalı gibi gülen sevgilime döndüğümde surat ifadem nasıldı bilmesem de saniyesinde gülmesini kesip hafif bir öksürükle sesini açmıştı.
"Niye öyle bakıyorsun ya? Aşkını mı sorgulattım?"
"Kuzey?"
"Hı"
"Kuzzeeey"
"Yavrum"
"Kuzey beni hala seviyorsun değil mi?"
"Maalesef"
"Oh iyi tama- Maalesef mi?"
"Şaka BU BİR ŞAKAYDI"
"Ha sevmiyorsun yani ben anladım tamam tamam"
"Tamam Kuzey tamam"
"Kuzey tamam tamam"
"Ya ben bir şey demiyorum ki?"
Kafasını hızlıca sallarken istediğine ulaşmış gibiydi.
"Sorun da o ya zaten aşkım"
"LA ALLAHINA KURBAN AŞKINI YERİM SENİN HA"
İçimdeki Ankaralı dışarıya zamansızca çıkarken bir elimle direksiyonu tutuyor bir elimle de denizin elini sarmalıyordum.
Hayatım boyunca asla böyle bir an yaşayacağım aklıma gelmezdi. Bir erkeğin elini tuttuğumda nefes aldığımı hissedeceğimi bilemezdim ama hayat da tam olarak böyleydi işte. Binbir türlü sürprizlerle doluydu. Benim bu hayattaki en güzel sürprizim ise Deniz'imdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şahsına Münhasır (B×B)
General FictionYarı Texting ve BXB kurgudur. "Kardeşim bu saatte dolmuş mu kalır çalışmıyorum in arabadan" diye bağırdı radyodan sesini duyurmaya çalışırken. Can havliyle "BAS GAZA" Dedim son sesimle. "Evet ismail yk bas gaza kardeşim şimdi iner misin arabamdan" ...