Bölüm 7

229 16 31
                                    

İlk önce sakin bir şekilde kaskını çıkarttı. Eldivenlerini de çıkartıp kaskın içerisine koydu. Ardından ellerini birleştirip parmaklarını kıtlattı. Boynunu da sağa sola doğru yatırıp kıtlattı ve beklemediği bir anda sert bir yumruğu adamın yüzüne indirdi.

Adam ne olduğunu anlayamadan yere düştü. Görkem sakince kıyafetinin omuz kısmından iki parmağıyla tutarak kaldırdı.

Ardından bir yumruk daha indirdi. Beklemeden düştüğü tarafa doğru bir tekme savurdu. Tekmeyle beraber adam geriye doğru düştü. Aslında bağlı değildi. Karşılık verebilirdi.

Görkem de karşılık vermesini istiyor olmalı ki bir süre bekledi. Adam yerden kalktı. Kendine gelmeye çalıştı. Ben olsam o tekmeden sonra söylerdim. Bir şerefsizi neden korursun ki.

Dişlerini sıkarak ayağa kalktı. Ağzının içindeki kanı yere tükürdü. Hırsla yumruğunu Görkem'e salladı. Görkem hızlı bir refleksle yumruktan kaçtı.

Vakit kaybetmeden tekrar denedi. Görkem yeniden kaçtı ve sert bir yumruğu boşluğuna indirdi.

Adam sıçradı ve karnını tuttu. Hala daha hırslıydı. Bir kez daha denedi. Görkem bu sefer yumruğu yüzüne vurunca adam yere düştü.

Görkem yere doğru eğildi ve sordu. "Eylemi planlayan adam nerde ve kim?" Adam yerde öksürmeye başladı.

"Bilmiyorum."

Bunun üzerine Görkem adamı kaldırdı ve bir yumruk daha indirdi. Tam ikinci yumruğu vuracakken  

"Tamam söyleyeceğim. Yeter vurma." Hayır yani madem söyleyeceksin niye dayak yiyorsun boşuna.

"Çabuk."

Adam önce ağzındaki kanı yere tükürdü.

"Bize buraya geleceğinizi Cengiz söyledi. Pusu atıp sizi beklememizi ve siz gelince haber verip saldırıya geçmemizi söyledi. Biz de öyle yaptık."

Görkem sinirlendi. "Nerde bu Cengiz şerefsizi şimdi?"

"Bilmiyorum. Bize yerini söylemez. Bize sadece saldırı emri verir."

Görkem bir tane daha vurdu.

"Öğretiyim mi yerini yoksa söyleyecek misin?"

Adam "En son buraya 20 kilometre ötede bir kulübede bizden haber bekliyordu," dedi.

Burak komutan bunu duyunca hızlıca Görkem'i yanımıza çağırdı. Görkem adamın ellerini bağladı ve bir yumruk daha atarak yanımıza geldi.

"Komutanım sivilleri gönderelim biz Cengiz'in peşine düşelim. Yakalama ihtimalimiz çok yüksek," dedi Eren.

Burak komutan eliyle alnını ovaladı. "Telsizi verin," dedi. İsmail telsizi getirip Burak komutana verdi. Karargahı aradı ve biraz konuştuktan sonra yanımıza geldi.

"Sivilleri helikoptere bindirdikten sonra yola koyuluyoruz. Helikopter yola çıktı. Şimdi herkes otursun. Dinlenin, uzun bir yol olacak. Sivillerin karnını doyurun."

Burak komutan izni almıştı.

Siviller de yanımıza geliyordu. Alperen ve İpek koşarak gelmeye başladı. İpek Görkem'e sıkıca sarıldı. Alperen de Görkem'in yanına gitti. Görkem gerçekten çocuklarla iyi anlaşıyor ve onları herkesten çok seviyordu. Bunu kim bakarsa baksın anlardı.

Onlara uzaktan bakıyordum. Bir taşa sırtımı dayadım ve oturdum. Burak komutanın da çocuklarla arası çok iyidi. İpek ve Alpreren bir süre Görkem'le durduktan sonra Burak komutanın yanına koştular.

Çocuklara bakarken gözlerim doldu. Bu olaylardan sonra her çocuk gördüğümde için acıyordu. Omzumda bir el hissettim. İrkilerek geri döndüğümde Eren'in yanımda olduğunu fark ettim. Geldiğini bile anlamamıştım.

DOLUNAY ZİRVESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin