Bölüm 26

114 6 4
                                    

Saat biraz geç oldu ama geldikk. Okunmalar hızla artıyor. Her bildirimde mutluluğu en derinlerimde hissediyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. İyi okumalarrrr

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizleri seviyorum 🤍

💙

Başım Görkem'in kolunun üzerindeydi uyandığımda. Yerinden hareket etmeden hatta neredeyse nefes bile almadan bekliyordu.

"Görkem," dedim uykulu sesle.

"Günaydın Yakamoz Güzeli," dedi gülerek.

"Ne zaman kalktın?" diye sordum.

"Bir saat falan oluyor." Kafamı kolundan kaldırınca masaj yapmaya başladı.

"Noldu koluna?" dediğimde güldü.

"Eserin," demesiyle şaşırdım. "Uyandığımda kolumda yatıyordum ve o kadar güzel uyuyordun ki, bende çekmedim. Yani yaklaşık bir saattir kolumu yastık yaptın."

Yataktan kalkıp lavaboya gitti. Saate bakmak için telefona uzandım. Saat neredeyse on bire geliyordu. Normalde bu saate kadar asla uyuyamazdım.

Tarihe baktım. 8 Temmuz. Bugün 8 Temmuz'du. Hemen yataktan çıktım. Dolabımın önüne geçip mavi kot ve beyaz bir tişört alıp giydim.

Görkem lavabodan çıkınca hemen girdim. Yüzümü yıkadım. Çıktığımda Görkem de giyinmişti.

"Ben bir eve uğrayıp üzerimi değiştireyim, sonra beraber gideriz," dedi. O da günün farkındaydı.

"Tamam, ben Burak abimlere de haber vereceğim. Beraber gideriz," dediğimde başını salladı. Yanıma gelip alnıma dayadı sıcak dudaklarını. Odadan çıkmasıyla telefonumu aldım.

Burak abimin numarasını bulup aradım. İkinci çalmada duyuldu sesi. "Efendim Asena?"

"Abi bugün 8 Temmuz."

"Biliyorum abim. Şimdi çıkıyordum bende," dedi.

"Hep beraber gitsek?" dedim sorar gibi.

"Kaç gibi?" dedi itiraz etmeden.

"Sen neredesin?" dedim önce.

"Karargahtayım. Birkaç dosya vardı," dediğinde görecekmiş gibi başımı salladım.

"O zaman oraya gelelim. On iki gibi hep beraber oradan geçeriz," dediğimde onayını alıp kapattım. Görkem'i aradım.

"Söyle yavrum," diye açtı telefonu.

"On iki gibi karargahın önünde olalım. Sen Aytaç ve Eren'i de al gel. Hep beraber gideceğiz," dediğimde itiraz etmedi.

Meriç, Feris komutan ve Laçin komutana haber vermek için odadan çıktım. Poyraz komutana da Burak abim haber verecekti.

Önce Meriç'in odasına gittim. Kapıyı açınca "Asena?" dedi şaşırarak.

"Günaydın," dedim uzatarak.

"Günaydın canım da bir sorun mu var?" diye sordu.

"Yok yok. Tarihe baktım mı?" dedim. Başını olumsuz sallayınca "8 Temmuz," diyerek ben söyledim.

"He, anladım," dediğinde güldüm. "Laçin ve Feris'e söyledin mi?"

"Yok, ilk sana geldim," dediğimde

"Tamam, sen git ve saçını düzelt. Ben haber veririm," dediğinde ellerim hemen saçlarıma gitti.

"Eyvallah. On iki gibi karargahın orda bekliyor olacağız. Hep beraber gidiyoruz," diyerek son bilgiyi de vererek odama geri döndüm.

DOLUNAY ZİRVESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin