Kalbi Al Bayrağın ufkuyla battığı yönde doğmuş bir Nebula. Yüreği aşık, yüzü ak, elleri nasır, gözü keskin...
Vatan için doğmuş bir üniforma aşığı. Yurtsever, merhametli. Bir binadan aşağıya atlacayak kadar cesur, karşısındaki insanı tek gözü kapal...
Geldiiiiik. Bir sonraki bölüm benim için görsel şölennnn. Bu bölüm Meriç ve Burak karakterinin resmini koydum. Kişilerin kendi isimleri ile kitapta olduğunu belirtmek isterimm.
Bölüm sonundaki fotoğraf... Keyisli okumalaaaar.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizleri seviyorum 🤍
💙
ASENA KUTLU
Görkem'le beraber evin yakınındaki kafede çay içiyorduk. "Görkem," dedim gözlerine bakarken.
"Yakamoz Güzeli," dedi her zamanki gibi.
"Artık evlilik teklifini ettin." Başını salladı. "Burak abime ne zaman kabul ettirmeye çalışacaksın acaba?"
"Güzelim, ben istemiyor muyum Burak komutan izin versin, nişan yapalım? Ama adam bu konuda çok sert. Gerçekten seni kardeşi gibi biliyor ve bana güvenmiyor. Kendimi Eren gibi pezevenk sanıyorum artık, adam asla olur diyecek gibi değil."
"Görkem, Burak abim sana güvenmiyor değil. Aksine tahmininden daha fazla güveniyor ama sen adım atmadan ‘tamam al kızı’ da demez yani," dediğimde çayından bir yudum aldı.
"En yakın zamanda yavrum. En yakın zamanda artık alacağım seni." Sesi kararlı ama bir o kadar umutsuzdu.
MERİÇ AVCI
"Laçin," dedim. Feris odasındaydı ve geldiğinde tıpkı bir volkan gibiydi. Sinirini bizden çıkartmasını istemediğimiz için hiç bulaşmamıştık.
"Efendim Meriç?" dedi Laçin televizyonda boş boş kanalları gezerken.
"Saçlarımı kestirmek istiyorum, ne dersin?" dediğimde gözleri beni buldu.
"O nerden çıktı şimdi?" diye sorguladı.
"Yeni bir şey değil be," dediğimde bende koltuğa oturdum. "Zaten aklımda vardı. Uzun saç bakımı zor. Hem çok çabuk kirleniyor. Kısa saç rahat. Zaten uzun zaman kısa kullandım saçlarımı. Ne dersin, sence yine kestireyim mi?"
Uzun uzun oyalandı saçlarımda gözleri. "Yani sen bilirsin," dedi emin olamayarak. "Ben senin kısa saçlı halini bilmem. Ama yakışacağına adım kadar eminim. Nasıl rahat edeceksen öyle kullan ama kısa saçı toplayabilir misin? Yani sonuçta kılıktan kılığa giriyoruz."
Hızla başımı salladım. "Toplayabileceğim uzunlukta olacak. Dur hatta bir tane fotoğraf göstereyim sana," diyerek telefonumu çıkartıp galeriye girdim.
Burak'la yan yana olduğumuz bir fotoğrafta saçlarımın kısa olduğunu görünce onu açtım. En sevdiğim fotoğrafımızdı.
Burak, elindeki bir demet papatyayı bana uzatırken gülerek kameraya bakıyordu. Yanağındaki derin çukur, göz alıcı güzellikte görünürken, ben de gülerek ona bakıyordum. İlişkimizin ilk zamanlarında çekilen bir fotoğraf olduğundan dolayı benim için değerliydi. Ayrıca ilk çiçeğimi aldığım bir fotoğraf olduğundan da apayrı bir yere sahipti benim için.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
