Bölüm 21

106 10 21
                                    

Fazla kısa bölüm oldu. Bunun için özür diliyorum. Umarım bölüm hoşunuza gider. Sizleri seviyorum 🤍

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.






💙

Çocuklar Poyraz ve Feris komutanın arasında, Akbatur benim yanımda, küçük grup Görkem, İsmail ve Aytaç'ın elinde temkinli adımlarla çocukların evlerine doğru gidiyorduk.

Akbatur benim yanımdaydı. Bir elimi sıkıca tutmuş yüzündeki masum tebessümü ile yürüyordu küçük çocuk.

"Ne kadar kaldı?" dedi Akbatur hevesle. "Biraz daha var. Yoruldun mu?" dedim ona bakarak. Küçük çocuk başını 'hayır' anlamında salladı.

Hızlı adımlarla gidiyorduk. Tek temennimiz önümüze başka bir grubun çıkmamasıydı. Bildiğimiz kadarıyla bu alanda bekleyen yok, ancak gerçekliğinden emin olamıyorduk.

Uzun bir süre sessiz süren yolculuğumuz Burak komutanın elini yumruk halinde kaldırması ile duraksadı. Yumruk elini aşağıya indirdiğinde eğildik ve siper aldık. Poyraz komutan "Bir sorun mu var komutanım?" dediğinde Burak komutan, " Bilmiyorum yüzbaşım. Emin değilim ama galiba birileri var," diye cevapladı.

Yanımızda bulunan terör grubunu topladık ve bir taşın arkasına oturttuk. Aytaç hem onların başında bekliyor hem de etrafı gözetliyordu. Görkem de çocukları alıp aynı şekilde taşın arkasından etrafı gözetliyordu.

Silahımı omzuma dayadım. Kafamı yatırıp dürbünümle etrafa bakmaya başladım. Kimse görünmüyordu ancak Burak komutan boş yere şüphe etmezdi. O şüphe ettiyse bir şey görmüş ya da bir farklılık dikkatini çekmiş olurdu.

Dürbünümle dört bir yanı gözetledim. Görüşümde kimse yoktu. "Görüşü olan var mı?" dedi Burak komutan. "Olumsuz komutanım," dedi Poyraz komutan. Ardından herkesten olumsuz cevapları geldi.

"Komutanım siz ne gördünüz?" diye sordu Feris komutan. "Ağaçların orda bir hareketlilik vardı. Muhtemelen pusu kuruyorlar. Çıkmamız tehlikeli," diyerek açıkladı olayı.

"Kontrol edelim komutanım?" diye bir fikir sundu Poyraz komutan. "Çok dikkatli olmamız lazım Poyraz," dedi Burak komutan.

"Bir bakmamız en iyisi, eğer burada vakit kaybedersek önümüze kalabalık bir grup çıkabilir komutanım," dedi Poyraz komutan.

"Haklısın yüzbaşım. Yüzbaşı Aren, üsteğmen Karayel ve astsubay Pusat'ı al ve kontrol et. Dikkat edin. Hiçbir aksaklık istemiyorum. Hepinizi yakarım," dedi Burak komutan ciddiyetle. Yapacağı kesindi. Bunu en net şekilde belli ederek söylemişti.

"Emredersiniz komutanım," diyerek hepsi dikkatle kalktılar. "Dediklerimde son derece ciddiyim," diyerek uyardı Burak komutan arkalarından. Başlarıyla onayladıktan sonra üçü birden gizlenerek ileriye bakmaya gittiler.

Bir süre sonra kulaklıklarımıza Poyraz komutanın sesi geldi. "Komutanım otuz kişiye yakın bir grup var. Yanınıza dönelim mi?"

"Dönün yüzbaşım. Dikkatli olun," dedi Burak komutan kulaklıktan. "Emredersiniz."

Kısa bir süre sonra tekrar yanımıza geldiklerinde yerlerini aldılar. "Şimdi ne yapacağız komutanım? Aklınızda ne var?" diye sordu Poyraz komutan.

"Bilmiyorum yüzbaşım. Bizim çıkmamızı bekleyeceklerdir. Hedefleri çocuklar." Sesli bir nefes verdi. "Var mı fikri olan?" dedi ardından.

"Birbirlerine olan uzaklıkları nedir komutanım?" diye soran Eren'di.

"Çok yakın sayılmazlar. Neden sordun astsubayım, bir planınız mı var?" diye cevapladı Poyraz komutan.

"Kolay yoldan bomba ile halledemez miyiz diye düşündüm komutanım," dedi Eren sakinlikle.

DOLUNAY ZİRVESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin