Bölüm 24

105 9 1
                                    

İsmail'im diyorum ve başka bir şey demeden sizleri okuma alanına alıyorummm.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizleri seviyorum 🤍


💙

Burak komutan kasaturasıyla bir odunu yontuyordu. İsmail evin yanında oturmuş, sırtını duvara yaslamış, gözlerini kapatmış oturuyordu. Feris komutan ortalarda görünmüyordu. Poyraz komutan, Görkem ve Aytaç bir arada bir şey konuşuyorlardı.

Burak komutanın yanına doğru gittim. "Komutanım," dediğimde gözleri beni buldu. "İsmail konusunda konuşabilir miyiz?" dediğimde kasaturasını yerine koydu.

"Söyle Asena."

"Komutanım doğum günü ne zaman bilmiyoruz. Eğer siz tarihini öğrenirseniz ona göre bir kutlama yaparız. Bildiğim kadarıyla ailesi Manisa'da. Biletler alınacak, geliş zamanı, hazırlıklar falan."

Ağır ağır başını salladı. "Konuşur öğrenirim ben şimdi. Sen de gel yanımıza." İsmail'in yanına doğru ilerledi. Hemen yanında da ben vardım.

İsmail bizim geldiğimizi anlayınca hemen kalktı. Hazır olda bekledi. Burak komutan tam yanına gidip oturdu. Ardından bana oturmamı işaret etti. "Otursana İsmail," dediğinde İsmail ne olduğunu anlamadı ama oturdu.

"Naber İsmail?" diye girdi söze Burak komutan. İsmail beklenmedik sorusuyla şaşkınca baktı birkaç saniye. Haklı adam.

"Aynı komutanım," dedi sakin ve her zamanki rahatlığıyla.

"İyi iyi." Burak komutanın en fazla açacağı konu ve konuşma bu. İsmail konuşmayı zaten tercih etmiyor. Burak komutan da gerekmedikçe gereksiz konularda konuşmaz. İş başa düştü.

"Yeğeninin adı ne İsmail?" Evet o kadar laf yapıp açacağın konunun ortasına kurşun dikeyim Asena.

Ama gözlerinin içi güldü İsmail'in. Yeğenini duymak bile yetiyordu mutlu olmasına. "Gaye," derken sesinde özlem vardı. Acaba kaç kere görmüştü?

"Ne zaman doğum günü?" dedim andan istifade ederek.

"15 Temmuz komutanım," dedi İsmail. Senindeki yoğun özlemi belli ediyordu ama belli ettiğini biliyor muydu acaba?

"Gidecek misin? İstersen izin ayarlayayım sana," dedi Burak komutan.

"Yok komutanım. Ben oradayken görev çıkarsa gelemem. Başka zamana belki," dediğinde neden hiçbir doğum gününe gidemediği belli olmuştu.

"Bir şey olmaz lan. Bir operasyona da sensiz gideriz. Sen git yeğeninin doğum gününe. Ailenle görüş." Burak komutan ısrar etmeye başlamıştı.

"Başka zamana komutanım," dedi İsmail tekrar. Daha fazla ısrar etmenin bir mantığı yoktu.

"Onlar gelemez mi?" dedim.

"Sanmıyorum." Bu adam bu kadar net olmak zorunda mı!

"Üç kardeştiniz siz değil mi?" dedi Burak komutan. Sadece başını salladı İsmail. "Tek erkeksin?" dediğinde yine başını salladı.

"İsimleri ne?" Ne isimmiş be Asena!

"Ablam Gökçen, kardeşim Ecem."

"Ecem okuyor mu?" dedim. Sorularından da mantık akıyor he. Başını salladı yine. Sanki adamın konuşacak sınırlı kelimesi var gibi bu ne be.

"Sohbetine de doyum olmuyor İsmail," dedim içimde tutmayıp.

"Eyvallah." Allah karına sabır versin. İşi zor kadının. Acaba sevgilisi var mı? Sana ne Asena! Varsa var sana ne be kadın!

DOLUNAY ZİRVESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin