Bölüm 4

472 30 16
                                    

Üzerimize yağmur gibi mermi yağdırıyorlardı. Kendimi sıkarak

“Tolga hemen mevzi al," dedim.

Tolga beni dinlemeyerek

“Olmaz komutanım sizi bu şekilde bırakamam” deyince yüksek bir sesle

“Asker emir tekrar ettirme. Mevzine geç. Hemen!”

Tolga istemeye istemeye yerine geçti.

O sırada elim karnıma gitti. Bizim tim de çıkmıştı. Hareket etmem gerekiyordu ama başaramıyordum.

Görkem bağırmaya başladı.

“Asena! Asena içeri geç, Asena içeri geç."

Kendimi hızlıca toparladım ve silahımı alıp revire doğru yürümeye başladım. Keskin nişancı bir kez daha ateş etti. Kulağımın yanından geçen mermiyle gülümsedim ıskaladı. Pes etmeden bir kez daha sıktı. Bu sefer mermi bacağımı sıyırdı. Sendeledim ama durmadım.

Hızlıca revire girip ilk yardım dolabından birkaç sargı bezi aldım ve karnıma baskı uyguladım. Ardından başka bir sargı beziyle karnımı sardıktan sonra kapının yanına geçtim. Silahımla nişan almadan rastgele tepeye ateş etmeye başladım.

Kalabalık bir gruptu. Burak komutanın sesini duydum.

“Aytaç hemen Asena’nın yanına git. Acele et!"

Görkem hemen atladı.

“Komutanım ben de gideceğim,"  Burak komutan zorlamamak adına izin verdi ve Görkem ve Aytaç yanıma geldi.

Aytaç 

“Asena’yı yatır," diyerek  Görkem’e baktı. Görkem’in yardımıyla yattığımda Aytaç ilk yardım dolabından birkaç malzeme aldı. Hızlıca yanıma geldi ve yarama baskı yaptı. Kanamayı durdurmayı deniyordu.

Bir anda Aytaç bağırdı.

“Allah’ın cezası dur artık dur."

Gözlerim kararmaya başladı. Görkem elimi tutmuş Aytaç’a bakıyordu. Aytaç dışarıya bağırmaya başladı “Komutanım acil helikopter lazım kanamasını durduramıyorum. "

Bu esnada ateş sesleri azalmıştı. Muhtemelen adamları püskürtmeyi başarmıştık. Birkaç dakika daha geçince silah sesleri tamamen kesildi.

Burak komutan ve tim revire girdi. “Komutanım helikoptere haber verdik. Yolda geliyor, ” dedi İsmail.

Burak komutan onu umursamadan Aytaç’a döndü.

“Durumu nasıl? "
Aytaç cevap vermedi. Gözlerimi kapatmamak için ne kadar dirensem de başarılı olamadım.

GÖRKEM VURDEM

Asena bayılmıştı. Aytaç hızlıca nabzını kontrol etti. Sorun yoktu. Yaklaşık 10 dakika sonra helikopter sesi duyuldu. Hızlıca Asena’yı hazırladık. Helikopter inince hızlıca bindik. Biraz zaman geçtikten sonra Asena gözlerini açtı.

ASENA KUTLU

Gözlerimi açtığımda helikopterdeydik. Ne zaman ve nasıl bindik bilmiyordum. Aytaç kafamın dibinde kolumdaki serumla uğraşıyordu. Sağ tarafımda Görkem, sol tarafımda Burak komutan vardı. Görkem’e bakmak istemiyordum.

Gözlerim karnımda olan ellere kayınca sahibinin de Görkem olduğunu anladım. Burak komutan yanımda oturuyordu. O an şehit olacağımı düşünüyordum. Burak komutanın gözlerinin içine baktım.

Görevdeydik biliyordum ama orda ona abi dedim.

“Abi, ölecek miyim? Şehit mi oluyorum ben."

Hızlıca elleri saçımı buldu.

DOLUNAY ZİRVESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin