İKİ HAYAT AŞKI -ARA VERİLDİ

BEŞ DAMLA KAN

Hehehhe ortalık karıscak

Bölüm şarkıları (sırasıyla):
İsmail 1/2- Gurup vitamin

Bindik bi alamete gideyoz kıyamete-Cem Karaca

PLAYMANE×Nateki-Midnight

Karasevda jenerik orkestra/
Karasevda×Aber Sie

Önceki bölümden;

Yanlarına son hız gittik ve karşılarına oturduk."Ne oldu aşkım apar topar geldik bişey oldu diyeceğimdee baya mutlusunuz siz." dedi.Alev ağzını açıp bir hareket yaptı ve bize döndü.Bir anda ciddileşti.

"Size söylemem gereken çok önemli bir şey var..."

Şimdi;
 
"Size söylemem gereken çok önemli bir şey var..."
dediğinde herkes gerilmişti.Tuğra bile gerilmişti.

"Ben... Ben..." dedi."Konuş lan çatlayacağım artık!" diyen Murat'a bakan Alev dudağını ısırdı.Herkes kat be kat geril mişti."Ben artık ayağımı hissetmeye başladım." dedi."Al işte!" diyen Deniz yerinde zıpladı ve kendini geri bıraktı.
"Ne-!?"
"Ne?"
"Neğeğ?"
"Ne!"
diye hepimiz ayaklandık.Deniz yeni anlamış gibi şok geçirip biraz laglıymış gibi peşimizden geldi."Neğeğeğğeğ?!" diyen Deniz'e hepimiz gülmüştük."Canımm!" diyen Deniz Alev'in üstüne atladı.Biz de nedenini anlamadan tek tek yerine aynı anda üstüne atladık.

         (Alev'in anlatımı ile)

Bizimkilerin üstüme atlaması ile nefes alamayıp boğuluduğumu hissettim."Lan herkes iyiydi de Atakan s*ktin belimi be!" diye bağrımdım.Yavaşça benden ayrılan arkadaşlarıma karşılık Değerin bir nefes aldım.

Bir süre sonra yavaşca korku trenine ilerlerdik.En önde -bence en korkutucu yerde- Tuğra ve ben, arkamızda Deniz ve Atakan onların arkasında Murat, Serhat ve Meral vardı.Nasıl bilmiyorum ama oraya sığmışlardı.Görevli bir şey demişti.

Tünele girdiğimizde ilk çığlık Deniz' den yükselmişti.Çığlık atan Deniz Atakan'a sarıp arka tarafa dönmüştü.Sonra bizimkilere gülümseyip önüne döndü ve Atakan'a özür diledi.Sonra bana da gülmseyip hiçbir şey olmamış gibi davrandı.Ayy ben bunların çöpçatanı olurum!

İkinci çığlık istemsizce benden çıktı."Ağağğa!" diyerek kendimi Tuğra'nın ceketinin altına saklayıp ona sarıldım.Çok güzel çiçek özü kokuyordu.Üstüne biraz benim kokum sinmişti."Aşkım ayıptır söylemesi üst kata geçiyoruz ve dışardayız neyden korktun?" dedi."Ya oraları hiç temizlememişler hep örümcek ağı var 3 tane böcek gördüm!" diyerek tekrar ceketin altına girdim.Tuğra'dan gelen erkeksi ve yüksek gülme sesi ile bir az rahatladım.Hayatım boyunca duyduğum en güzel seslerden biri.Zaten diyeri ağabeyim mantıken.Hatırlamasamda...

Korku tünelinden çıktıktan sonra dönme dolaba gitme kararı aldık.
Yavaşca oraya gittik.Dönme dolabın tek odacığına sığmıştık.Sabahtan beri sandalyemi görevliye vermekten bıkmıştım.Ama başka türlü binemeyeceğim için tekrar görevliye vermiştik sandalyemi.
Yüksekten ömrüm boyunca korkmuştum.Neden bilmem.Ama sadece düşebileciğim yükseklerden.

Yukarı doğru gitmeye başladığımızda ben yine kendimi Tuğra'nın ceketine kapamıştım.Herkes küçük küçük  burnundan güldü.Tek gülmeyen kişi Tuğra'ydı."Aşkım bu kadar kaslarıma sarılmak istiyorsan sadece söyle.Ben tamamen seninim." dedi Tuğra kulağıma doğru.Cümle biraz egoist gibiydi ama zaten espiri yapmıştı.
"Espiri yapmasan var ya yemiştin yumruğu." dedim Tuğra'ya.Tuğra'da elini ensesine atıp ensesini kaşıdı ve çocuksu bir gülüş takındı."Arkadaşlar peçetesi olan var mı?" dedim bizimkilere dönüp gözümü kapatarak."Yok kimsede." Dedi
Atakan kimseden ses çıkmayınca."Ne oldu ki?" Dedi Deniz."Yok bir şey." dedim.Tuğra'ya baktığımda bana şaşırarak bakıyordu.Ona yumruk  atma ihtimalim olduğunu anlamıştı.Espirisine yapmıştım ama o bir tık ciddiye almıştı.