Ne oldu biliyor musunuz?
Tabiki tuvalete koşup kustum.
Hayır tadından değil midemden....Tuğra peşimden koştu ve saçlarımı tuttu.
"İyi misin aşkım?" dedi hızla.
"İyiyim...Sadece midem bulandı normal...
Ya bak ne diyeceğim..." dedim.
Kalkıp ağzımı yakadım ellerimi ve ağzımı silip Tuğra'yı depoya götürdüm.
"Düzenleyelim mi burayı?
Lütfen...
Çok heyecanlıyım!
En azından eşyaları çıkarıp boyayalım...
En son cinsiyetini öğrenince alırız eşyalarını." dedim.
Tuğra beni onayladı.
"O zaman şöyle yapalım.
Yarın için sana bir randevu alacağım.Yarın hastaneye gideriz.
Eşyaları boşaltabiliriz.
Olur.
İstersen bir iki kişi daha çağıralım bizimkilerden oturmaya gelirler hem." dedi.
Duraksadım.
"Ame tozlu hep ev toz almam gerek ayıp olur." dedim.
Tuğra gülüp konuştu.
"Aşkım hamile evi burası.
Yakınlar gelip temizler burayı.
Ya da ben ama annem geçen silmişti.Zaten bizimkileri çağırırız.
Annemler, Salih abi, abinler gelse dolu dolu yeter bize." dedi.
"Ya.... Annem de gelse?" dedim duraksayıp.
Tuğra da durdu.
Bir düşündü.
"Senin için bir sorun yok gibi...
Abime soralım.Olur derse çağıracağım söz." dedi.
Gülüp sarıldım ona.
O da bana sarılıp kafamın üstünden öptü.Sonra içeri gidip gelecek kişileri çağırdı.
On beş yirmi dakika sonra toplam sekiz kişi kapıyı çaldı.
Hızla kapıyı açtım.Herkesle öpüp, koklaştık.
Biz salonda otururken Alev yanıma geldi.
"Hala sen bebek mi yedin şimdi?" dedi ve gidip annesinin arkasına saklandı.
"Hahaha!Hayır Alevcim.
Karnımın biraz büyük olmasının sebebi, leylekler bana ve enişteme bebek getirmeden önce haber vermek için yemeklerimi daha kalorili yapması.
O yüzden karnım şişiyor.
Ben de bir süre sonra hamile olduğumu öğreniyorum.
Böyle yani.Yokse bebek falan yemiyorum.Ama sen çok tatlısın seni yiyebilir miyim?" dedim.
Gülüp yanıma geldi ve konuştu.
"Olmaz.Ama yanağımı yiyebilirsin!" dedi ve koşmaya başladı.
O içeri giderken ben de onu kovaladım.Alev deponun önüne gitti ve kapıyı açtı.
"Biz burayı düzenlemeye gelmişiz!Düzenleyelim hadi!Bebek leyleklerden rahat bir oda istemiş olabilir!" dedi.
Güldüğümde herkes içerden gelmişti.
Herkes tamam o zaman bakışı attı ve depoya giriştiler.Üç saat sonra...~
Tüm işler bitmişti.
Atılacaklar bir kenara, kullanılacaklar yerine, bisikletler garaja gitmişti.
En son yerdeki halıyı kaldırıp diğer halıların olduğu yere koymuştuk.Odanın sadece boyama ve düzenlemesi kalmıştı.
Kimse elime bir şey almama izin vermemişti.Zorla yangem bir tabure çekmiş beni ona oturmuş ve işleri yönetmem için emir vermişti.
Sadece depo boşalırken eşyaların ne olacağına karar vermiştim."Ya yenge!İki halı kaldırsam ölür müydüm ya?!" dedim ağlamaklı bir ses ile.
"Olmaz yengem sağlıksız.
Dokuz ay köleyiz kapına rahat rahat takıl işte AA!" dedi ve yanağımı sıktı.
"Nasıl beğendin mi?" dedi Tuğra.
"Gayet güzel.Ama iki eşya kaldırsaydım iyiydi." dedim ve kollarımı bağlayıp dargın dargın Tuğra'ya baktım.
Tuğra yanıma geldi.
Bir anda elini sırtıma dayadı, diğer kolunu bacağımın arasından geçirdi.
Ben ne olduğunu anlamadan hızlı hızlı yanağımı öptü.
"Ay sen darıldın mı bana!" dedi.
Abim dik dik baktığında abime dil çıkardım.
"Hıh!" yapıp çemkirdim.
Abim güldü.
"Ay tamam.Yeğenim hattına rahat bırakıyorum sizi." yaptı.
Kahkaha attığımda Salih abi atladı hemen.
"Ne yeğeni?Ne diyor bu Alev?O benim yeğenim.Sen git torun sev yaşlı!" dedi.Abim sinirle Salih abiye döndü.
"Salih sana ne içirdiler?!
Alev kızım gel bakayım." dedi ve Alev geldiğinde onu koluna oturtup kaldırdı.
"Alevcim sen evlenmeyeceksin değil mi?Hep babaylasın dimi canım kızım torun falan ne diyor amcan?" dedi.Alev konuştu.
"Sen vermezsen kocaya kaçarım!" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ HAYAT AŞKI -ARA VERİLDİ
Teen FictionBazı erkekler geç olgunlaşır.Taa ki hayatlarını olşturan şeyi kaybettikleri ya da kaybetmek üzre oldukları ana kadar.İşte ben de tam o anı yazdım. Hikayenin Instagram hesabı: Gizemli2kiz