İKİ HAYAT AŞKI -ARA VERİLDİ

KESİN KOMİKTİR

Bölüm şarkıları:
Kumralım
Aşka gel

Doruk üçüncü saatin sonunda Tuğra'yı ikna ettiğinde Tuğra annesini aradı ve kavga ettiler.Annesi Tuğra'ya söylememesin iyi olduğunu anlatmaya çalıştı ama Tuğra dinlemedi.Doruk evden en son çıktığında evin durumunu anlattı."Ney ney ney ney?Sen Elif'i öyle bir durumda tek mi bıraktın?" dediğimde Doruk şaşırmıştı."Hep yapıyorum yenge.Elif kendine yemek yapıyor korkma.İlla acıkır dersen eve yemek söylerim.Zaten çok acıkıp yemek bulamazssa komşuya gider." dedi."Doruk ne saçmalıyorsun sen?O daha küçük!Onu evde tek bırakamazsın!Hele öyle bir yerde!Tek başına evde mi bıraktın onu cidden?Evde acıkır o.Yemek yapmasını bilir belki ama anne yemeği yerini tutmazki o.Telefonu bile yok.Ölüp kalsa kokusu çıkana kadar anlamazsınız!" dedim Doruk'un suratına acınası bir ifade ile bakarak."Tuğra bunların evi nerde?" dedim.Tuğra yeri söylediğinde doğrulmasına bile izin vermedim."Evin anahtarı var zaten sende.Doruk ile eve geçin.Maç açın ya da film.Kendinize çay kahve alın ve beni bekleyin.Baska bir şey yapmayın!Tuğra sıcak çorba var onu iç ben gelene kadar bir kase.Sonra ben gelmiş olurum zaten.Seninlesonra görüşeceğiz Doruk!" diyerek ordan hızla ayrıldım.Otobüse binip hemen eve gittim.Kapıyı bir kaç defa çaldım.

Duyduğum küçük, yavaş ve temkinli adımlar canımı yaktı."Kapıyı açmamam!" dedi."Elif ablacağım benim Alev.Açabilir misin kapıyı?" dedim.Elif hemen konuştu."Annemler kapıyı kitlediler ama anahtar yok bende.Halının altında duruyor.Sen açabilirsen gel." dedi bana.Hızla kapıyı açtım ve Elif'e sarıldım.Elif de bana sıkıca sarıldı.Yavaşça Elif ile içeri geçtik."Elif hadi beni odana götür!" dedim neşeyle.Elif bana gülümsedi ve onun odasına gittik.Odası güzeldi.Mobilyaları tahtadandı."Şimdi bir bavul ya da büyük bir çanta çıkar!" dedim.Elif hemen yatağının altına eğildi."Ama şey içinde bir kaç şey var." dedi.Canım yandı.Gerekince gitmeyi göze almıştı."Olsun ablam.Dolabından sevdiğin, güzel kıyafetlerinden al bir kaç tane.Rahat şeyler al.Bir süreliğine bende kalacağız." dedim.Elif'in suratına sorgularcasına bir ifade yerleşti."Ee evde çok sıkılıyorum tek.Hem pijama partisi yaparız.Abine söyledim.Zaten o da bizde.Bir süre Tuğra abin, sen ve ağabeyin bende kalacaksınız.Ama sonra yine evine gelirsin." dedim.Elif beni başı ile onayladı.Koyafetlerini ve iki üç kitap aldı."Ben tamamım Alev abla!" dedi.Ben de onu onayladım ve evden çıktık.Otobüs ile benim evime gittik.

"Selaam! TUĞRA DORUK! Bir adet Alev ve bir adet Elif karşınızda!" diyerek içeri girdik.Tuğra bana geri seslendi."Hoş geldiniz aşkım." dedi.Elif'in bavulunu girişe bıraktık ve salona gittik."Ablacağım sen otur ben akşam yemeğini yapayım.Pişt şu kıza çizgi film falan açın maçı izlersiniz sonra." dedim.Kendimi bir anne gibi hissediyorum.Neden bilmiyorum ama olsun."Aşkım ama canlı yayın!" dedi Tuğra."Tekrarıydı osuydu busuydu izlersiniz sonra hadi.Birlikte izleyecek birşey bulun komedi programı falan." dedim ve mutfağa girdim.

Buzluktan köfte çıkartıp tavaya attım.Köfteler pişerken bir patates aldım ve kabuğunu soydum.Sonra patatesi doğradım.Bir havlu arasına koyup biraz kurumasını bekledim.Bu sırada tencereye su doldurup içine makarnaları attım.

~Yarım saat sonra...

Yemekler piştikten sonra herşeyi sofraya yerleştirdim."Gençler kalkın bakalım yemek yeme vakti!" Diye bağırdım.İlk gelen kişi tabiki de Elif Zehra olmuştu."Elif Zehra hangi adını kullanayım ben senin hangisini daha çok seviyorsun yani?" dediğimde Elif Zehra konuştu."Elif de sen." dedi."Tamam teşekkürler Elif.Abinler nerde?" dedim."Geliyorlardır." dedi."Müstakbel kocam ve sevgisiz Doruk.Mutfağa ne zaman teşfik etmek  istersiniz efendi hazretleri?" dedim.Cümle kesin devrikti."H-e he?" Tuğra müstakbel kocam lafını duyunca afallamıştı.Kapıda olduğunu görmediğim için bağırmıştım.Fakat Tuğra burdaymış ve sorun şu ki burdan toplayamam."Aşkım gel korkuluk gibi kaldın." dedim.Tuğra ağzı beş karış açık bana bakıyordu.Kollafı aşağıda öylece sallanıyordu.