Sabah uyandığımda kendimi yatakta buldum.Dün beni yatağa Tuğra'nın getirdiğini hatırlayıp rahatladım.Yanıma baktığımda altında gri eşofman üstünde SİX PACK'den başka bir şey olmayan kocama baktım.BOŞUNA BAKMAYIN TAPUSU BENDE!HAAHHA!Yataktan kalkıp Tuğra'nın olduğu tarafa gittim.Yanağına küçük bir öpücük kondurup küçük çocuklar gibi yatağın yanındaki boşlukta oturmaya başladım.
"Ay inler cinler beni öpüpde uyandırdı mı?Aşkım!İnler cinler bana yürüyor süpürge ile gel yavrum." dedi."Ay çok komiksin.Bi sersemleyip geri yatacaktın ben de gülecektim ya!" dediğimde başını yastığa koydu."Gül şimdi sonra uyanacağım.Hızlı ol uyuya kalırım falan akşama kadar uyurum." dedi."Ha-ha-ha!Çok güldüm yarıldım imdat falan kalk ya of!" dedim.Tığra yanıma gelip alınımı öpüp kafamı göğsüne yasladı."Yerim ben seni.Benim karım bana tirip mi atarmış oy bak seen.Aşkım hevesini çatırt diye kıracağım ama bizim yatağın yan tarafında boy aynası var." dedi."Ay hatırlatmazsan olmazmı ya?Zaten o aynayı evrenden sileceğim.Gece kendimi başkasını sandım geçen gün aynaya yumruk attım." dedim.Tuğra kahkahalara boğuldu."A benim akıllı karım benim.Neyse geç sen salona kahvaltı benden!" dedi."Ay itiraz edemem." diyerek salona yürüdüğümde Tuğra konuştu."Ya insan bi kocasına neden aşkım kocam yakışıklım kaslım bebeğim falan der dimi?" dedi.Güldüm."Ama ben o insan değilim hadi." diyerek poposuna vurarak onu mutfağa yolladım.Sonra elimi yüzümü yıkamaya gittim.Bir iki dakika sonra salonda Müge Anlı izliyordum."Ay bak sen.Ay o nasıl annelik yürü git lan şıllık karı!" diye söylendim.Tuğra elinde bir tepsi ile geldi."Niye sinirlendin aşkım?" dedi."Ya şu kadına ....."
~1 saat sonra
(Müge Anlı izlemediğim için kalalsl)Abim, Tuğra, Yengem, Doruk, Minik yengem, annem ve babam yanımdaydı."Ane!Şüt iştiyom mama iştiyom ben bana mama veyiymişin?" dedi.İrem güldü."Alev bi küçüğünü beslene yengem.Masanın üstünde biberonu var.Her yerim ağrıyor da." dedi.Güldüm.
"Tamam yenge.Abi benim tabureyi yengemin ayağının altına koy ben bulurum bişeyler.Olmadı kızının üstüne otururum." dedim.Abim yalaCIKtan güldü.Alev'i kucağıma aldım.Biberonunu plastik olduğu için eline verdim.Zaten kendi içmeye başladı.Gülümseyerek bahçeye çıktım.Bahçenin kenarına koyduğumuz iki üç parça oyuncak ve baya geniş top havuzu ile oynamaya gittim.Bahçe çok geniş değildi.Bu yüzden abşmleri duyabiliyordum onlar da bizi.Top havuzu isee...Benim için.Neden demeyin çok güzel duruyordu aldım.İçide top dolu hem.Alev ile oyun oynamaya başladık."Alev nerdesin sen?Alevv?" diyerek etrafa bakıyormuş gibi yaptım.Önümde uzanan ve suratının önünde siper ettiği sarı top ile onu göremeyeceğimi sanıyordu.Ve ben de onu görmüyordum zaten!Bunlar birer uydurma tabiki!Alev yok."Alev nerdesiin?Abi Alev gitmiş.Alev yok burda." dediğimde Alev kalktı ve elindeki topu ban attı."Aa!Abi Alev burdaymış!Alev nereye portal açtın?Bana da söyle!Çikolata diyarına mı gittin şeker diyarına mı?" dedim.Alev gülerken konuştum.
"Bal diyarına gitmişsin sen ben senden bal kokusu alıyorum bal tadı alır mıyım?Alırım alırım!" diyerek göbeğini ısırıyormuş gibi yaptım.Yengem konuştu Alev gülerken."Alev!Alev evde hiç gülmüyor!Gel bakıcısı ol!" dedi."Olur yenge yeğenim ve ben sizi batırmaya geliyoruz!" diyerek Alev ile masanın yanına gittik.
"Halam bak şimdi olay ne biliyor musun?Bak sen halanın bebeğisin o yüzden her ne istersen şöyle yapacaksın;
İste baya uzun süre yalvar yakar iste.Olmadı ağla.Annen almazsa babana şu şekil git." dedim.Alev'i yengeme verdim ve beni izleyen herkes eşliğinde birbiri ile konuşan abim ve Salih abinin yanına gittim.Abimin yanında diz çöktüm."Abi!Abi!Abi! ABİ!ABİ!ABİ!" dedim abim çok çok az sinirlenerek bana döndü.Kısacası burnundan soludu."Efendim güzelim?" dedi.Konuştum."Bana şu Bershka çantayı alır mısın?" dedim -telefondan fotoğrafını gösterdim- abim konuştu."Abim şimdi olmaz-" Derken konuşmaya atladım üzgün yüz yaparak."Seni diğer abime şikayet etçem!" diyerek Salih abinin yanına gittim."Benim yakışıklı abim.Benim abim bana çanta almadığı için dedimki benim bu yakışıklı, kas torbası, mükkemmmel ötesi bütün moddelleri sollayan abim bana bu çantayı alır." dedim.Salih abi güldü."Alırım abim sen iste yeterki." dedi.Ona gülümsedim.Abim Salih abiye ters bir bakış attı."Boşuna bakma abimi dövemezsin abi!" diyip dil çıkardım.Sknra küstüm şeysinden yapıp kollarımı bağladım.Abimin bıyık altından gülüşünü görmezden geldim."Alev şimdi olmadı ama amcandan isteyebilirsin.Ya da amcanı boş ve dağ gibi halan var gel iste halandan." dedim.Alev gülüp tamam işareti yaptı.Tuğra'nın yanına oturduğumda Tuğra kolunu omzuma attı.Anlımı öptüğünde abim Tuğra'ya sert bir bakış attı."Abi kocamı bir salarmısın kin kine?Bana lazım bu herif." diyerek ayağa kalktım.Abim bana gözlerini belerterek baktığında ona döndüm."Bakma ya öyle babama benziyorsun." diyerek Üstümü düzelttim.Ortamdaki tüm konuşmalar durdu."Ne ya abimi babam yerine koyup ona bir tane
tokat atıp çin seddine kadar fişeklemek istemiyorum.Haksız mıyım?" dediğimde yengem gülümsedi.Abim ona benim tüm hayatıma anlatmıştı.En azından bildiklerini.Çünkü beni uzunca bir süre aramışlardı.Sonra yengem abim ile birlikte beni baştan sona dinlemişti.Nirlikte Güney'e ve babama hayvan gibi sövmüştük.Akşam yatmafan yemin emiştim o gün.O iki piçin ölümü benim elimden, benim silahımdan, benim bıçağımdan olacaktı.O kan benim elimden damlayacak, onların o lanet katili ben olacaktım orası kesindi.Yengemle birlikte kıkırdadığımız sırada herkes bana dik dik bakıyordu."Ne oldu?Başımdan aşağıya kan akmıyorsa litrelerce böyle bakmanıza gerek yok." dedim.Herkes bana dik dik bakıyordu.Ne acılarımla dalga geçmem kötü bir şeymiydi?
Hey benim travmam bu yüzden yok!Yoksa şimdiye ohooo! yerime geri oturdum.Herkes bana bakmaya devam ettikçe rahatsız olmaya başladım.Mert babam bunu anlamış olacakki abime bir soru sordu.Abim ona döndü.Yengem Alev ile oynamaya deva etti.Annem babamın ne yaptığını anladığı için Salih ağabeye bir soru sordu.Salih ağabey onu cevapladı.Küçük yangem top havuzundaydı zaten.Doruk buralı değildi.Tuğra abimin bakmadığından emin olup kolunu omzuma koydu.
Akşam ben herkese meyve götürürken babam konuştu."Tuğra oplum siz balayına gidecektiniz ne oldu o?" Dedi.Abimoturduğuyerde kriz geçiriyordu.Tuğra konuştu."E iptal oldu.Zaten sonbahara gireceğiz yakında.Gerek yok bir sonraki yaza gitmeye karar verdik." dedi.Babam konuştu."Yok canım saçmalamayın.Size bi bilet alalım.Gidin bir tatile.Otobüsle ya da uçakla gidersiniz bi yere." dediğinde Tuğra bana döndü."Otobüsle gideriz uzun yol iyidir.Olur mu sence?" dedi.Sustum.Yutkunup konuştum."Uçakla gidelim.Uzun yol tutuyor." dedim.Aslında olay örgüsü farklıydı.
Abim ve ben.Abim on sekiz yaşında.Ben beş.Abim daha üniversteye başlamamıştı.Babam eve sarhoş gelmişti.Bir silah almıştı eline.Annemi vurmuştu.Abim bunu görmeme dayanamımıştı.Valize kıyafetlerimizi tıkıp bir otobüse binmiştik.Garaja gizlice girmiştik.
Şehir dışında haftalarca kalmıştık.Otobüsten kurtulmuştum.
Babamın zoru ile Bodruma iki kişilik bilet almıştık.Aşklarım selaam!
Bu bölüm bu kadardı.Sonraki bölüm.....Sonraki bölüm işteee aa.Neyse görüşürüz aşklarım <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ HAYAT AŞKI -ARA VERİLDİ
Ficção AdolescenteBazı erkekler geç olgunlaşır.Taa ki hayatlarını olşturan şeyi kaybettikleri ya da kaybetmek üzre oldukları ana kadar.İşte ben de tam o anı yazdım. Hikayenin Instagram hesabı: Gizemli2kiz