Ağır adımlarla ana binaya girdi Jimin. Etraftaki ışık gözlerini yakıyordu.
Güneş doğduktan sonra odasına gitmiş sadece bir saat uyuyarak geri uyanmıştı. Geç kaldığı için duş bile alamamıştı. İlk dersi ikinci katta, koridorun sonundaki laboratuvardaydı. Üstelik kurt adamlarla.
Ancak hiç bir şeyi önemsemiyordu. Yapabildiği tek şey yürümekti. Enerjisi uçmak, koşmak ya da zıplamak için yeterli değildi.
Biraz karışmış olan saçlarını gizlemek için beyaz bol sweatinin kapüşonunu kapatmıştı. Altında olan siyah şortunu ise beyaz ayakkabılarıyla uydurmuştu. Sabah okula gelirken özenebildiği tek şey kıyafetleri olmuştu. Pek de özenli değildi ancak yine de uyumluydu.
İçinden şortu kim bulduysa övgüler yağdırarak merdivenlerden çıkıyordu. Eşofmanın fazla rahat kaçacağı, pantolonu ise giymek istemediğiniz bir anda şort sizi her yerden kurtarabilirdi.
Sınıfın kapısını tıklattığında biraz gerilmişti ki derince nefes almıştı. Büyük kapıyı yavaşça ittirdi. Tüm kurt adamların gözleri kendisine dönerken aynı şekilde öğretmenleri de kapıya dönmüştü.
Başını eğerek kapıyı arkasından kapattı Jimin. Nereye oturmalıydı emin değildi.
"Neyse ki yeni öğrencilerimizin zekası kuvvetli ve laboratuvarı senden önce buldular Jimin." Bay Igor gözlüğünün üzerinden umursamazca gülümseyen vampire baktı.
"Uykumda yarasa olup uçuvermişim efendim." Dudaklarını birbirine bastırarak gülümseyerek arkasını dönmüştü.
Merdivenlerden çıkarak ikinci sıraya girmişti. En baştaki öğrenci çantasını ve dizlerini kenara çekerken kısaca bu 'buraya oturma' demenin nazik diliydi. Ondan sonraki öğrenci ise sadece çantasını kenara koyarak aynı pozisyonda oturmaya devam etmişti.
Başını kaldırmadan bir baş selamı vermişti Jimin. "Teşekkür ederim." Kısaca fısıldadı.
"Bu tutumunu müdireye de iletmemi ister misin?" Bay Igor bir laboratuvar yardımcısıydı.
İşi bu değildi. Bu onun türüydü. Acımasız ve çılgın bir bilim adamı onu yaratmıştı çünkü bir yardımcıya ihtiyacı vardı.
Orta boylarda, hafif çıkık kamburu olan adam tam anlamıyla bir egoistti.
"Müdireyi bilemem ancak efendim, bugün gözlüklerinizi mi değiştirdiniz?" Sahte bir enerjiyle kapüşonunu indirerek gülümsemişti Jimin. Tepkisi oldukça canlı görünse de yüzü yorgun ve halsiz görünüyordu.
"Hayır." Şaşkın bir ifadeyle bakıyordu öğretmen.
"Oh, öyleyse başka bir şey mi yaptınız efendim? Geçen haftaya nazaran daha bir harika görünüyorsunuz." Her cümlesinde tepkisi değişen, daha da yumuşayan öğretmenin yüzünü inceledi Jimin. "Sanki teniniz daha parlak bir gri."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bringhston ᛭ School
Teen FictionBirden okulu genişletme kararı alan okul komitesi, davet ettiği öğrenciler konusunda oldukça büyük bir mutluluk içerisindelerdi. Kurt adam ve vampirleri aynı çatı altına sokarak hepsinin iyi kaynaşacağını düşünmüşlerdi. Tek amaçları öğrencileri mono...