14

590 60 23
                                    

Elindeki elmadan bir ısırık daha alarak ağrıyan bileğini döndürdü genç adam. Önünde duran iki yazılı kağıda baktı. Daha yazması gereken sekiz kağıt vardı ama şimdiden yorulmuştu. 

Etrafta yankılanan zil yüzünden derince bir nefes verdi. Neyse ki Bay Igor hastalanmış ve izine ayrılmıştı. O adamın etrafa kurtçuklu kusmuklar yayması iğrenç olurdu. 

Bir ders boyunca iki ya da üç sayfa daha yazı yazabilirdi. 

Güne uyandığında bu kadar sıkıcı geçeceğini tahmin etmemişti ancak artık heyecanlı da geçmesini istemiyordu. Sadece normal bir gün. İstediği tek şey buydu. 

İki hafta sona cadılar bayramı olması sebebiyle üzerlerindeki cezaların hepsi kalkmıştı. Bunun tek nedeni koskoca okulun en coşkulu grubu olmalarıydı. Bayan Mortimer okul yıllarında sürekli isimlerini yazdıran dört genci önemli bir gün için affedebilirdi. 

Kalkmayan tek şey ise özür mektubuydu. Kurt adamlar da hala yazı yazmaya devam edip en sonunda müdireye teslim edeceklerdi. Sadece o pire torbaları bir kitap gibi değil kendisi gibi on sayfa yazı yazacaktı. 

Tüm yaşananlar göz önünde bulunulursa oldukça iyi yırtmış sayılırlardı. Bunu yapmasına gerek olmasa bile kurt adam - vampir turnuvalarını tekrar başlatmış ve buz hokeyine girebilmeleri için koç ile de konuşmuştu. 

Bu yılın oldukça dolu bir dönem olacağını düşündükçe yüzündeki gülümsemesi artmaya başladı Jimin'in. Elindeki kalemi bir kez döndürerek yazısına devam etti. 

Yemekhane katında en köşede sessizce rahatına bakıyordu. Sabah erken uyanmış, normal okul günleri gibi giyinmiş okula gelmiş ilk derslere girmişti bile. Şimdi ise serin rüzgarın estiği pencere dibini kapmıştı. Bu keyifle Jimin uzun bir kitap bile yazabilirdi. 

En çok hoşuna giden durum ise hiç bir vampirin ters bakışına maruz kalmamış, Taehyung'la karşılaşsa da umursamadan yanında geçebilmişti. 

Kulaklığını düzelterek dinlediği müziğin sesini biraz daha yükseltti. 

"Bugün dehşet güzel delirirsin." Kısaca kahkaha atarak buz gibi suyundan bir yudum aldı. 

Kağıtlarının üzerine bir gölge düştüğünde düşüncesinin bu kadar erken sona ereceğini bilmiyordu. Başını sıkıntıyla kaldırırken kulaklığını başından aşağı çekerek boynuna indirdi.

"Ben de onu diyordum." Jungkook bir masa çekerek vampirin tam karşısına oturdu. "Bugün bir şeyler yapmak ister misin?" 

İzin almadan oturan, masasındaki bir diğer elmayı alarak ısıran ve sorduğu soruya rağmen ifadesiz bakan adama baktı dik dik Jimin. 

"Ah, bende diyordum günümü kim mahvetmeye gelecek." Derin bir nefes alarak gözlerini devirdi.

"Gününü ne zaman mahvettim?" Geriye yaslanarak elindeki elmadan bir ısırık daha aldı Jungkook. 

"Seninle tanıştığım günden beri başıma gelmeyen kalmadı Jungkook." Bilmiş bir ifadeyle kollarını önünde bağlayarak Jimin'de geriye yaslandı. 

"Sözde kuralcı aristokrat ırksınız." Başını hafifçe yana eğerek gülümsedi kurt adam. "Şansa bak  gördüğüm tüm kuralları çiğneyen sensin." 

"Buraya benimle dalga geçip laf dalaşına girmeye mi geldin? Gördüğün gibi meşgulüm." Jimin bir  cevabı olmadığından diklenerek elindeki kalemi gösterdi. 

Kollarını masaya yaslayarak kurt adamın kalkıp uzaklaşmasını beklese de Jungkook hala oturup kendisine bakıyordu. 

"Tüm gününü burada yazı yazarak mı geçirmeyi düşünüyorsun?"

Bringhston ᛭ SchoolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin