Jungkook kolu üzerinde uyuyan vampire baktı uzun süre.
Saat geç olmuştu. Yoongi kendilerini aramamış sadece aldığı cezalardan bahsedip kapatmıştı.
Hala hastanede duruyorlardı. Doktorun getirdiği taze kandan sonra uyumak istediğini söylemişti Jimin. Her ne kadar Namjoon ona odasında durmasına izin verse de yalnız bırakmaya gönlü el vermemişti kurt adamın.
Başını duvara yasladı derin bir nefes alırken.
Kalbi son günlerde fazla hızlanır olmuştu.
Kolu şu an Jimin için bir yastık görevi görüyordu. Bacaklarını kendine çekerek iki eliyle kalın bileği tutuyordu vampir.
Başındaki yara bandı açılmıştı. Bedeninde hiç bir hata yoktu. Hepsi iyileşmişti. Bunun bedeli ise yorgunluktu.
Tereddütte kalarak diğer elini sarı saçlara çıkarttı. Yavaş hareket ediyor onu uyandırmaktan korkuyordu.
Ancak çoktan uyanan Jimin başına inen ellerden hoşnut olmadığını söyleyemezdi.
Yumuşak tutamlarda bir kaç sefer elini gezdirdi Jungkook. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme belirirken kapının açılasıyla hızla elini geri çekmişti. Yanlış bir şey yapmıyordu fakat hoşuna gitmiş olması çekindiriyordu kendisini.
Soru soran gözlerle baktı doktora.
"Eğer isterseniz sizi okulunuza bırakabilirim." Uyuyan Jimin'e kaydı gözleri. "Ya da isterseniz şehre inebiliriz. Pek gitmek istiyor gibi görünmüyorsunuz." Kollarını önüne bağlamıştı.
Gömleğinden göğüsleri belli oluyordu. Sıkı kasları ve uzun bir boyu vardı. Doktor önlüğü yokken bunu daha net görebiliyordu Jungkook.
Emin olamayarak biraz karşısındaki adamı süzdü. Ona güvenebilir miydi hala bilemiyordu. Üstelik şehre inmeleri biraz fazla kaçardı.
Yavaşça gözlerini açtı Jimin. Yeni uyanmış olduğunu gösterircesine gerindi. Biraz diklenerek oturmuş saçlarını dağıtmıştı. Yüzü hafif şiş bir haldeydi.
"Üzgünüm doktor ancak bunu yapmamamız gerekiyor." Başını olumsuzca salladı Jungkook.
"Neler oluyor?" Bakışlarını karşılarında dikilen adam ve hemen yanındaki kurt adamda gezdiriyordu.
"Hastanede tıkılı kalmamak için şehre inmeyi teklif ettim ancak erkek arkadaşın onaylamıyor. Çoktan akşam oldu yani sizi bir şey rahatsız edemez." Omuzlarını kaldırarak Jimin'e baktı Namjoon. Jimin'i kurt adama göre daha tatlı buluyordu.
"Zaten ceza alacağız. En azından onu hak edelim." Biraz önce başını yasladığı bileği iki eliyle şirince tuttu.
Jungkook ise bir anlık zaman durmuş gibi hissetmişti. O vampirin boğazını sıkarak ağaca yasladığında bunları yaşayacağını bilseydi uzak dururdu.
Derince bir nefes almıştı. "Pekala, ne yapacağız?"
"Buradan biraz uzakta güzel bir balıkçı biliyorum. Üstelik hava fazla da sert sayılmaz."
Düşününce garip bir fikir değildi. Üstelik sabahtan beri bir şey yemediğini hatırladı Jungkook. Jimin'e kendini o kadar kaptırmıştı ki bunun gibi kolay bir şeyi unutmuştu.
Başını sallayarak onaylamıştı doktoru.
"Güzel fikir midem kazınıyordu zaten." Sevimlice gülümsedi Jimin.
Kaşlarını çatarak minik bedeni süzdü Namjoon. Ardından Jungkook'a baktı. "Lütfen onu tut ki ben gelene kadar depoyu yarıya indirmesin. Kan komasına girecek kadar içtin zaten." Başını sallayarak odadan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bringhston ᛭ School
Teen FictionBirden okulu genişletme kararı alan okul komitesi, davet ettiği öğrenciler konusunda oldukça büyük bir mutluluk içerisindelerdi. Kurt adam ve vampirleri aynı çatı altına sokarak hepsinin iyi kaynaşacağını düşünmüşlerdi. Tek amaçları öğrencileri mono...