22.Bölüm: Ruh Kırıklarının Tutkalı

254 67 253
                                    


Merhaba...

Yeni bölümle karşınızdayım.

Çok sık bölüm atıyorum, bir yorumu çok görmeyin bana, olur mu?

Keyifli okumalar dilerimm...

***

Ruh Kırıklarının Tutkalı

Kerem, "Meşguliyetinin böyle bir şey olduğunu bilseydim sana o son mesajı atmazdım Aysu." dedikten sonra bana attığı fakat Tolga yanımda diye okuyamadığım mesaja baktım hemen.

Kerem: Olur, daha sonra yapalım. Fakat şunu da unutmamalısın ki, sen hayatımın her an'ına silinmesi mümkün olmayan bir şekilde kazındın. Senden uzak kalamıyorum Aysu. Bir an bile...

Ben de senden uzak kalamıyorum, kalmak istemiyorum Kerem. Bir an bile, diye geçirdim içimden.

Kerem'i kırmıştım. Bu durum yeterince can sıkıcıyken bu durumun ilk kez olmaması daha çok sinirlenmeme sebep oluyordu.

Bu dünya üzerinde yüzünü güldürmek istediğim tek kişi Kerem'di. Bununla birlikte sürekli kalbini kırdığım tek kişi de Kerem'di.

Bakışlarım önümde bulunan tabaktaydı. Son birkaç dakikadır çatalımla yemeğime adeta işkence ediyordum.

Kerem gidince iştahım da gitmişti. Ağzıma tek lokma bile sürememiştim.

Biraz ileride çaprazımda bulunan masaya kaçamak bir bakış attım. Kerem arkadaşları ile orada oturuyordu. Buradan görebildiğim kadarıyla Kerem'in de keyfi pek yerinde durmuyordu.

Çok normal değil mi? Kerem'in kalbini kırdın Aysu...

Sanki yaşanan olaylar yetmezmiş gibi bir de iç sesim beni sinirlendiriyordu.

Kerem'i kırmak istemezdim ama mademki kırdım; o zaman keşke onun ruh kırıklarının tutkalı da ben olabilseydim.

Karşımda oturan Tolga'ya baktım. Telefonuna baktıktan sonra artık emindim, ne yazık ki... Tolga'nın ailemin ölümüyle bir ilgisi vardı.

Gözlerim dolmasın diye içime akıttım gözyaşlarımı. İnsanlar bazen gözyaşı dökmeden de ağlayabilirlerdi.

Söylemeye dilim varmıyordu fakat çok yüksek bir ihtimalle Tolga, anne ve babamın katiliydi.

İhtimaller canımı sıkardı, bana kesinlik ve gerçekler lazımdı.

Şimdi ise tek yapmam gereken kesin bir kanıt bulmak ve Tolga'nın bunu neden yaptığını öğrenmekti. O güne dair her şeyi bilmek istiyordum. Her şeyi...

Her şeyi öğrendikten sonra o gün yaşananlarda kimin parmağı varsa hepsinin hayatını cehenneme çevirecektim. 

Bundan emindim.

Tolga'ya bakışlarım nefret ve öfkeden ibaret olsa da yüzümde bunu belli eden herhangi bir ifade yoktu. Onu seyrediyor olmam hoşuna gitmiş olmalıydı.

"Yemeğine işkence etmeyi bırakıp beni seyretmeye mi daldın, fıstığım?"

Fıstığım hitabı bana çok sinir bozucu geliyordu. Ben bebeğim hitabını tercih ederdim. Ama sadece Kerem tarafından söylenecekse eğer...

Tebessüm ettim. "Görüşmeyeli espri seviyende herhangi bir değişim olmamış Tolga'cığım."

Hala berbat ve bir parça da sinir bozucu...

AN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin