An 2.Kitap 1.Bölüm

188 14 15
                                    


An 2.Kitap 1.Bölüm: Huzurun Kollarında

Herkese merhaba...

Uzun bir aradan sonra yeni bölümle karşınızdayım🤍🥺

Bazı beklenmedik sorunlarla karşılaştım. An'ı yazmak için defalarca bilgisayarımın başına oturduğum halde bazı günler tek kelime bile yazamadım.

Merak etmeyin. Yazmaktan vazgeçecek biri değilim çünkü yazmak beni iyileştiriyor, yaralarımı sarıyor. Bu nedenle bölüm beklerken dilerseniz diğer kurgularıma göz atabilirsiniz.

Birkaç gün önce diğer kurgularımdan birine bir yorum geldi. O kişinin ne yazdığını söylemeyeceğim ama beni derinden etkiledi. Bana ilham oldu. Biraz da onun sayesinden odaklanabildim ve bu bölümü tamamlayabildim.

Daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakayım.

Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Onlar benim ilham kaynağım...

Keyifli okumalar dilerim...

***

Huzur.

Beş harf, iki hece, bir kelime...

Kerem.

Beş harf, iki hece, bir kelime...

Huzur ve Kerem benim için eş değerdi.

Huzur; aynı zamanda bir gamze, bir çift göz ve Kerem'in o güzel ellerinden ibaretti.

Yeni bir güne Kerem ile uyanmak ise benim için paha biçilemez bir şeydi.

Ne güzel bir gün, diye geçirdim içimden.

Kerem göğsümde, kolları bedenime sarılı halde, ellerim Kerem'in yumuşacık saçlarında... Güzel bir güne gözlerimi açmış, bu dünyada kendi cennetimi yaratmıştım.

Kerem ile olmak yaralarımı sarmış, biraz olsun an'da kalmamı sağlamıştı. Zihnimdeki hastalıklı düşünceleri geri plana atmıştım. İyileşmek için kendime verdiğim bu birkaç günde tamamen Kerem'e odaklanacaktım.

Bir gün önce yaşadıklarımı bu süreçte aklıma bile getirmeyecektim. Çünkü Tolga'nın katil olduğunu düşündükçe aklımı kaybedecek gibi oluyordum.

Kanlı bir intikam için kendime biraz süre tanımam gerekiyordu. Aklımı kaybedemezdim, aklım bana lazımdı.

Derin bir nefes aldım. Kerem'e odaklanmalıydım. Göğsüme gelişigüzel yayılan saçlarında gezdirdim bakışlarımı.

Hepimizin yaraları, kırgınlıkları vardı. Kerem'in kırgınlıkları ise saçlarında gizliydi. Önce saçlarını sevdim bir süre.

Annem gittikten sonra saçlarımdan nefret ettim, demişti.

Saçlarından öpsem kırgınlıkları geçer miydi?

Seni çok sevsem mesela... Seni yaralayan her ne varsa hepsini yok etsem... Yaralarına teker teker merhem sürsem... Acın bir nebze de olsa diner miydi Kerem?

Bilemezdim.

Gözlerimi kapattım yavaşça. Burnumu saçlarına daldırdım. Derin bir nefes çektim içime. Saçları mis gibi kokuyordu. Saçlarından burnuma dolan mentol kokusu her yeri kuşatmıştı.

Saçlarına belli belirsiz bir öpücük bıraktım. Çünkü Kerem'i incitmekten korkuyordum.

Elim, Kerem'in saçlarında usulca gezinirken kısık sesli bir kahkaha kulaklarıma doldu. Kerem kahkaha attı, kalbim göğüs kafesime deli gibi çarptı.

AN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin