An 2.Kitap 2.Bölüm: Seni Daha Çok...
Herkese merhaba...
Yeni bölümle karşınızdayım.
Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Onlar benim ilham kaynağım...
Daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakayım.
Keyifli okumalar dilerim...
***
Huzurun kollarında, yani Kerem'in kollarında, kendi cennetimi yaşıyordum.
Kötü şeyler yaşamış, yaşadığım kötü an'larda takılıp kalmıştım. Kendi ellerimle kendi hayatımı mahvetmiştim. Son dört senedir...
Kendime ciddi manada hiç zaman tanımamışım, acı çekmeyi savaşmak sanmışım...
Bunu yeni anlıyordum.
Şimdi ise yeni bir savaşa hazırlanmak için birkaç gün de olsa kendime zaman tanımaya çalışıyordum. Hayatın bana ne getireceğini bilmeden...
Başkaları için şu anki tavırlarım garip gelebilirdi. Ailemin katilini öğrendikten hemen sonra Kerem ile bu kadar yakınlaşmam tuhaf gelebilir, delirdiğimi düşünebilirdiniz.
Fakat ben bir nevi güç topluyordum. Bu zamana kadar kendime çok haksızlık etmiştim.
Kendime de, Kerem'e de...
Ailemin katilini öğrendikten sonra bazı gerçekler bir tokat misali yüzüme çarpmıştı.
Mesela bu dünyada çok az bir zamanımızın bulunduğu gerçeği...
Kerem'i çoğu zaman görmezden gelmiştim. Onu kendi bataklığıma sürüklemek istememiştim. Önce katili bulup sonra Kerem ile birlikte olmayı düşünmüştüm, her ne kadar kendime itiraf edemesem de... Tabi Kerem de o zaman benimle olmayı hala isterse...
Bu haksızlıktı. Hem Kerem'e hem de kendime yaptığım bir saygısızlık...
Hala Kerem'i kendi bataklığıma sürüklemek istemiyordum fakat bu dünyadaki zamanımız bu kadar kısıtlıyken üstelik bu berbat dünyada ikimiz de kendi cennetimizi bulmuşken bunu mahvetmek istemiyordum. Kendi huzurlu cennetimizi, bir cehennem çukuruna çevirmek istemezdim.
Bu nedenle gerçekleri öğrendiğim ilk gün acımı sonuna kadar yaşamış, sonra da Kerem'in kollarında teselli aramıştım.
Ki bulmuştum da...
Kerem'e hala hiçbir şeyden bahsetmemiştim. Bir süre daha bahsetmeyi de düşünmüyordum. Tolga'nın katil olduğunu birine açıkça söylemeye hazır değildim.
Henüz...
Kerem ile geçirdiğim vakit boyunca çoğu zaman an'da kalmayı başarsam da, geçmişimde takılıp kaldığım da çok oluyordu. An'ı yaşamak isterken acı verici bir an'da takılıp kalıyordum bazen.
Gözlerim doluyor, burnumun direği sızlıyor ve titrek bir nefes alıyordum. Ellerim titriyordu. Kerem bunu fark ettiği an, gelip bana sarılıyor fakat beni soru yağmuruna tutmuyordu. İstediğim tam olarak buydu.
Zaten yağmurlardan da hoşlanmazdım.
İçi boş sorulardan ve samimiyetsiz teselli sözcüklerindense sıcacık bir sarılmayı tercih ederdim. Sarılmak yaralarımı tamamen iyileştirmezdi belki ama en azından kanatmazdı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AN (TAMAMLANDI)
Romance23 Mayıs 2000. Doğumum benim kıyametimdi. Çok sevdiğim o doğum günlerim, şimdi bana cehennemdi. Kendimin en büyük düşmanı yine bendim. Ben, kendimi bir cehenneme hapsetmiştim. Bir mum, iki mum, üç mum... Bir yalan uydurdum. İki ceset buldum. Bir mum...