İyi okumalar...
"Susup oturmak için mi toplandık buraya?" Yoongi bıkmış bir yüz ifadesiyle sorduğunda yanında oturan Jungkook onu dürtmüştü. "Tamam ya, ne dedim sanki?"
"Bir çözüm bulmamız lazım tabi de, benim aklıma gelen hiçbir şey yok. Tepkinin bu kadar büyük olabileceğini düşünmemiştim." Hoseok Taehyung'la ikisini gösterdi.
"Ya adamın eski sevgilisini tanıyorlardı sonuçta, sen birdenbire sevgilisi olarak ortaya çıktın." Yoongi Jungkook'a doğru eğilip homurdanmıştı Hoseok'un cümlesinin ardından.
"Onu niye dürtmüyorsun? Dürtsene, duymuyor musun söylediği lafı?" Aldığı karşılık bacağına bir çimdikti ve acı içinde bacağını tutarken sinirli gözleri çocuğu izledi.
"Didişmez misiniz iki dakika?" Taehyung'un sert ses tonu ikisini de dik oturur konuma getirmişti. Taehyung Hoseok'a dönerek konuşmaya başladı. Sonunda söyleyecek bir şeyler bulmuştu. "Olay Jimin'in sevgilim olması değil. Muhtemelen hayatımı göz önünde yaşadığım için bunu da sakladığımı düşündüler. Yani ben sadece şu olaylar bir geçsin, sonra bir videoyla duyururuz ilişkimizi dedim ama onların açısından gizliyormuşuz gibi oldu. Haksız bulamıyorum onları da." Jimin şaşkınlıkla baktı onun yüzüne.
"Ya Taehyung bu insanlar seni seviyor, takip ediyor bunu anlıyorum. Ama bu derece hayatını bilmek zorundalar mı gerçekten? Yani bir şeyleri paylaşabilirsin, bu tamamen senin tercihin. Zorunda olduğun için değil ki. Kim sana bunu neden sakladın diyebiliyor? Bu nasıl bir rahatlık?" Jungkook öne atıldı Taehyung ona bir yanıt veremeden.
"Sonuçta adamı takip ediyorlar Jimin. Belli bir imajı var, dürüstlüğünü bozmamış, seviliyor. Neden kızmasınlar sakladığı için? Önceki ilişkisini çatır çatır sunmadı mı bu adam kameralar önünde? Bunu neden sakladığını bilmek istiyorlar işte. Sen de sebebini bilmek istemez miydin Taehyung senden bir şey saklasa?" Yerinden kalkarken yüzündeki ifadeyi değiştiremedi Jimin. Sinirliydi, salondaki herkes de onun yükselen kan basıncının farkındaydı.
"Ya Taehyung benim sevgilim! Anlamıyor musun? Biz onun etrafındaki insanlarız, hayatına dahiliz, onu bizzat tanıyoruz. Ben Taehyung'la tanışmıyorken bir kere bile düşünmezdim ona böyle hesap sormayı. Çünkü hayatının bir parçası değildim. Ama bu insanlar onu bizzat tanımıyorlar, gerçekte görseler bile birlikte zaman geçirmiyorlar, ev halini bilmiyorlar. O kamera kapandıktan sonra hiçbir fikirleri yok ne yaptığına dair. Hala nasıl hesap sorabiliyorlar, ben anlamıyorum abi." Sevgilisi onun bileğini kavradı ve oturması için koltuğa çekti bedenini. Jimin itaat ederken kendini Taehyung'un kolları arasında buldu.
"Bebeğim ben anlıyorum senin demeye çalıştığını. Sakin ol. Ama şöyle düşün. Bu insanlar bir şekilde benim hayatımın bir parçası, yani bizzat görüşmesek de öyleler. Çünkü onlar izlediği için ben bu işi yapabiliyorum, para kazanabiliyorum. Onlar sayesinde buradayım. Sosyal medyayla uğraştığın zaman yaptığın işi insanlarla yapıyorsun. Onları yok sayarsam beni neden izlesinler, neden takip etsinler?" Kısa boylu bir anda geriledi. Çatık kaşları düzelmiş, gözleri Taehyung'a dikilmişti.
"Sana hak vermeyi çok istiyorum. Ama beni de anla lütfen. Gerçekten bu işin nasıl döndüğünü bilmiyorum." Taehyung yüzünü ona yaklaştırdı.
"Ben biliyorum ve sadece senin endişe etmemeni istiyorum. Bana bırak, tamam mı?" Bir baş onayı aldığında diğerlerine dönmüştü. "Bir video çekelim Hoseok. Oturup açıkladığımız bir video çok resmi ve mesafeli olur. Bu yüzden geçenki gibi bir şey yapalım. Ama yeni bir şey denemeyelim, genelde gittiğimiz bir yere gidelim. İlişkimizi de o videoyla söylemiş oluruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Half of My Soul ~ Vmin
FanfictionÜniversite öğrencisi olan Jimin, bir akşam televizyonda birini görür. Başta asla hoşlanmadığı adam hakkında garip tesadüflere rastladıkça hayatında ilk defa ruhunun diğer yarısını bulduğunu düşünmeden edemez. Ancak kader onun sevgisini sınamakta old...