İyi okumalar...
"Bugün bu ilişki için ne yaptın Kim Taehyung?" Odaya aniden dalan çocuk, irkilerek arkasını dönen Taehyung'u elleri belinde karşıladı. Kulaklığını boynuna asıp mırıldandı diğeri.
"Anlamadım?" Jimin ona doğru adımlarken tane tane konuştu.
"Bugün diyorum, ilişkimiz için diyorum, ne yaptın diyorum." Kaşlarını kaldırmıştı sevgilisi.
"Bir şey yapmam gerekiyor muydu?" Jimin'in elleri yanlarına düştü. Yüzü asılırken isyan dolu bir sesle konuşmuştu.
"Bu soruya böyle mi cevap verilir ya?" Taehyung şaşkındı.
"Aşkım ne bileyim? Birden sorunca şey yaptım ben." diyebildi sadece. Ama Jimin hızla onun boşluğu doldurmasını dilemişti.
"Ne yaptın?" Gözlerini devirmemek için kendisiyle verdiği savaşı dudaklarını birbirine bastırarak yatıştırdı adam.
"Heyecan yaptım Jimin." Bilgisayar ekranını gösterdi. Onun ekranındaki düzenleme programına boş boş bakmıştı Jimin. "Hayır yani video editliyoruz burada, birden gelip ne yaptığımı soruyorsun." Jimin'in elleri yeniden belinin yanlarına yerleşti.
"Ben ne yaptığını sormadım. Bugün ilişkimiz için ne yaptığını sordum." Uzun boylu kaşlarını kaldırdı.
"Aynı şey değil mi?" Ona aynı sorunun farklı bir versiyonuyla dönmüştü bu tepkisi.
"Aynı şey mi Kim Taehyung?" Taehyung'un kolları iki yana açıldı. İğneleyici bir sesle konuştu.
"Adımı soyadımı söyleyince daha mı resmi bir ilişkimiz oluyor? Sabah kollarımda uyandın da çünkü." Jimin bir elinin işaret parmağını kaldırıp ona doğru salladı.
"Onu karıştırma. Ben burada binbir şeyle cebelleşiyorum, bir yandan son finallerime bile çalışıyorum. Sen de iki video editleyeceğim diye bahane uyduruyorsun." Oturan bedenin gözleri irileşince kurduğu cümlenin ne anlama gelebileceğini fark etmişti ancak Taehyung bundan öyle kolayca kaçamayacaktı.
"Bahane mi? İşim bu Jimin." dediğinde Jimin anında ona kastettiği ve bildiğinden emin olduğu şeyleri söylemekten gocunmadı.
"Senin işin videoyu çekmek be. Editi Hoseok yapıyor, sanki bilmiyor muyum ben Yoongi'yi de konuşmaya alıp muhabbet ettiğinizi?" Duyacağı elbette sonuna dek inkardı.
"Yok öyle bir şey." Sevgilisi ellerini onun boynuna uzattı. Taehyung refleksle geri çekildiğinde sertçe emretti.
"Ver bakayım şu kulaklıkları." Karşılaştığı bekleme için fazla sabırsızdı. Bir çırpıda çıkardı kulaklıkları onun boynundan. Kendi kulağına takarken Taehyung hayretle sormuştu.
"Jimin ne yapıyorsun ya?" Onu yanıtsız bıraktı çocuk. Ekrandaki hareketliliğe bakarak hiddetle konuştu.
"Yoongi ses ver yoksa kıymetli Kook'unun götünü keserim." Onların hassas noktalarını bu derece bilmesi hepsi için birer travma sebebiydi ve panikle dolu bir ses duyuldu kulaklıktan.
"Ne istiyorsun benim arkadaşımdan be manyak herif?" Taehyung'a bile ulaşmıştı onun bağırışı.
"Mal." Ağzının içinde homurdandığı cümleye kaşlarını kaldıran Jimin, Taehyung için büyük bir tehlikeydi. Gözlerini kırpıştırarak sormuştu çocuk sorusunu.
"Bir şey mi dedin Taehyung?" Onun masum görünüşü ve sorusundaki sakinliğin ardındaki fırtınayı oldukça yakından bilen biri olarak elbette lafı çevirmeyi denemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Half of My Soul ~ Vmin
FanfictionÜniversite öğrencisi olan Jimin, bir akşam televizyonda birini görür. Başta asla hoşlanmadığı adam hakkında garip tesadüflere rastladıkça hayatında ilk defa ruhunun diğer yarısını bulduğunu düşünmeden edemez. Ancak kader onun sevgisini sınamakta old...