Onur Can Özcan- Yaramızda Kalsın
Keyifli okumalar1 HAFTA SONRA
Yazar anlatımı
Bir bilinmezliğin içinde karanlık ve ıssız sokakta tek başına yürüyordu genç adam. Nereye, neye veyahut kime yürüdüğünü de bildiği söylenemezdi. Derdi neydi de bu saatte sokağa çıkmıştı ki? Karısı evde onu beklerken. Ah, düzeltmek lazımdı çünkü ne kadar süre geçerse geçsin minik göreceği karısı ondan da minik bebeğiyle onu beklerken. Neden düşmüştü yollara?
Adımları kendinden emin olsa da bir şey vardı işte belini bükmeye çalışan anlamlandıramadığı. Herkesten mutlu olması gerekmez miydi? Baba olacaktı, kimliğine kavuşmuştu ve ailesi de onu kabul etmişti. Sırt çevirmemişlerdi. Neden evinde değildi o zaman? Bir sorun mu vardı ki? Bu uçuruma gelme nedeni neydi?
Uçurumun en uç noktasına kadar gelip yere çöktü genç adam. Sanki hareketlerini kendi kontrol etmiyormuş gibiydi. Oturmak istemiş miydi?
"Cihan!" Adı uzaklardan ama oldukça yakından tanıdığı biri tarafından zikredilirken atik bir şekilde oturduğu yerden kalktı.
Bir tanesi arkasındaydı. "Akşın?" Dedi sorgular bir sesle. Evde olması gerekmiyor muydu? Hem karnı neden şiş değildi?
Akşın alayla güldü. "Hani beni koruyacaktın?"
"Akşın ben..."
Ses gittikçe uzaklaşıyordu. "Hani beni koruyacaktın Cihan!"
"Akşın gitme! Lütfen gitme."
Genç adam karanlığa doğru koşsa dahi karısına yetişemiyordu. "Akşın dur seni çok özledim!"
"Cihan!"
"Akşın gitme." Genç adam yanaklarının ıslandığını hissediyordu ama damlalar akmıyordu sanki.
"Cihan! Kurtar bizi!"
"Akşın bekle, gitme. Akşın!"
Genç adam nefes nefese gözlerini açarken Adnan bedenini tutup desteklemişti. "Akşın! Akşın!"
"Tamam abi sakin ol."
"Adnan? Akşın?"
"Bulacağız abi. Şimdi sakinleş. Karargahdayız." Dedi Adnan içten içe komutanına üzülürken. Göreve ilk başladığı ve Cihan komutanıyla yolu kesiştiği günden beri onu yıkılmaz görüyordu. Hiçbir komutanın kabul etmediği gizli görevi kabul etmişti komutanı. O korkusuzdu ve yıkılmamalıydı. Aşk böyle bir şey miydi ki en yıkılmaz sandığını bile yıkıyordu? O hiç aşık olmak istemedi. Ülkesine aşıktı o yeterdi Adnan'a.
Cihan kendine gelirken bedenini Adnan'ın tutuşundan geriye çekti. Hiçbir askerinin onu bu halde görmesini istemiyordu. Ayıp olduğundan değildi tabi ki herkesi de kendiyle birlikte üzdüğündendi. "Tamam Adnan çıkabilirsin sen."
"Emredersiniz komutanım." Dedi Adnan çıkmadan önce.
"Adnan." Dedi Cihan. Adnan'ın duraksamasıyla devam etti. "Sağ ol."
Adnan komutanına doğru dönüp asker selamı verdi. "Siz sağ olun komutanım." Dedi ve kapıyı ardından çekip dışarı çıktı.
Şimdi Cihan yalnız kalmıştı işte. O 2 haftadır yapayalnızdı. Kutu gözlerinin önüne gelirken ürperdi yine. Her aklına geldiğinde olduğu gibi. O günü ölse dahi unutmayacaktı. Hiçbir şeyin canını Akşın kadar yakmayacağını düşünürdü ama canı ne kadar inkar etmeye çalışsa da hiç yanmadığı kadar yanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU KARTALI
General FictionTÖRE KİTABI DEĞİLDİR TAMAMLANDI "Cihan," dedi en nazlı sesiyle, her zamanki gibi. Bakışları bir şey isterken olduğu gibi kısılmış mavi mavi bakmaya başlamıştı. Sanki onun küçücük ağzından çıkan her sözün benim için birer emir olduğunu bilmez gibi. ...