xɪᴠ

1.3K 143 217
                                    

"Onu zaman gösterir. Güle güle!" dedi ve pencereden çıkıp gitti Akutagawa. "6 ay..." diye tekrarladı Atsushi. Eğer sözünü tutarsa ona güvenecekti. Peki, onun kendisine aşık olduğunu kabullendiğinde ne olacaktı?

Atsushi yine gecenin bir vakti, ipsiz sapsız bir vampirle uğraşıyordu. Kılıcını savurup duruyordu, tek başına halledebilecek gibiydi.

Vampir onun üstüne doğru atladı. Atsushi de bu anda, onun altından kayarak kaçmıştı. Gerçekten yorucu bir savaş oluyordu.

Savaşıyordu savaşmasına ama aklını tam olarak veremiyordu savaşa. Akutagawa'nın söylediği şeyler aklında dolanıp duruyordu. Acaba sözünü tutacak mı? Kanımı almaya mı çalışacak? Gibi düşünceler kafasından gitmiyordu.

O olayın üstünden birkaç gün geçmişti ve o süre boyunca Akutagawa ortalıklarda görünmemişti. Atsushi kendisine yalan söylemek istemiyordu, bunu kendisine itiraf etmeliydi. Şuan gerçekten onun ne yaptığını merak ediyordu.

Son hamlesini de yapıp vampiri ebediyete kavuşturduğunda Atsushi, gelen rahatlama hissi ile derin bir nefes verdi. Yorulmuştu ve kendini öylece yere atıverdi. Vampirin tozlaşan bedenini izledi.

Vampiri öldürmenin huzuru kısa sürmedi tabiki. Arkasından gelen ses ile irkildi Atsushi. "Nakajima Atsushi." diyordu ses.

Atsushi kafasını sese çevirdi ve gözlerinin korku ile kaplanmasına izin verdi. Bu, Akutagawa'nın üstü olarak bildiği Dazai'den başkası değildi. Hemen ayağa kalktı, kılıcını ona doğrulttu.

"Sakin ol, Atsushi-kun." Atsushi Dazai'nin adını bu kadar samimi söylemesine şaşırmıştı. Bu adamın hiç mi saygısı yoktu? "Sana zarar vermeyeceğim. Savaşmak gibi bir niyetim yok."

"Ne istiyorsun Dazai?"

"Bana yardım etmeni istiyorum Atsushi-kun."

"Yardım? Ben sana yardım edemem Dazai."

"Bence edebilirsin. Ama ilk önce beni dinle."

Atsushi bu adamı gerçekten dinlemek istemiyordu ama yüzündeki çaresizliği görünce, içi bir cız etmişti. Dazai konuşmaya başladı. "Chuuya'nın ailesini öldüren vampirleri bulmalıyım."

"Chuuya-san'ın ailesini öldüren vampirler?? Hiçbir şey anlamıyorum! Sizin Chuuya-san ile aranızda ne geçti?"

"Oh, demek hiçbir şeyi bilmiyorsun."

"Chuuya-san bana bir şeyden bahsetmedi."

"Ah, her neyse. Sana kısacak şunu söyleyebilirim. Chuuya ile çok eskiden tanışıyoruz ve ben ona ihanet ettim. Şimdi de beni affetmesini sağlamaya çalışıyorum. O yüzden onun ailesini öldüren vampirleri öldürmeliyim. Anlıyorsun değil m?"

Atsushi şaşkınca ve kafasındaki soru işaretleri ile Dazai'ye bakıyordu. "Uhm... Ben ne yapabilirim ki?"

"Sadece bana verdiğim tarihteki Avcılar Birliğine ait olan dosyaların bir kopyasını getir."

"İmkansız! Böyle bir şeyi yapamam! Böyle bir şeye yetkim yok, yakalanırsam suç alırım!"

"Yakalanmaman için elimden geleni yaparım. Lütfen kabul et, Chuuya için. Chuuya ailesinin intikamını almak istiyordu benimle. Ama ben ona ihanet ettim." Yüzünden pişman olduğu çok belliydi. Atsushi yardımcı olmak istemişti ama yalan söylemediğini nerden bilebilirdi? Ya yalansa ve başka bir amacı varsa diye düşünüyordu.

"Sana güvenmiyorum Dazai. Yalan söylemediğini nerden bileceğim?"

"Chuuya'ya benimle olan geçmişini sormaya ne dersin? Tabiki bu yardım durumunu anlatmadan. Onun haberi olmadan halletmeliyim."

ᴀᴠᴄɪ || shin soukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin