Bölüm 11

1.8K 111 23
                                    

"Yaşamak güçleşiyor, neler açtın başıma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yaşamak güçleşiyor, neler açtın başıma."

Şekersiz

☁️     ☁️     ☁️

04.09.23

İmer Varlıklı

Hayal kırıklığı, kurşun ve bıçak yaralarından, kağıt kesiklerinden bile çok acıtır. Ben bunu defalarca yaşamış, bir zaman sonra da hayal kurmayı bırakmıştım. Ama insan hayale bir kere adım attığında kendini durduramıyor, durması gerektiği yeri göremiyor... Ben ağlamazdım. Darbe ailemden gelmediği sürece hiçbir hayal/kalp kırıklığına, can acısına ağlamam. Zamanla öğrendim ki insan ağlamadan da rahatlamanın yolunu buluyormuş.

Bilmem kaçıncı yumruğumu kum torbasına atarken kollarım kasılıyordu. Kaç saattir burada spor yapıyorum, emin değilim. Emin olduğum nokta, terim her aktığında daha çok rahatlıyorum. Nefes nefese durup sallanan kum torbasına sarıldım. Herhangi bir kalp sağlığım yok, ama öyle yoruldum ki kalbim bile ağrıyor.

Dün tüm gece magazinde gezmiş, Araz Bey hakkında her şeyi araştırmıştım. Benim yanımda masum erkeği oynayan Bey'imiz Türkiye'nin en ünlü, bilindik zamparasıymış. İki kadından çocuğu olduğu dedikodusu dolansa da bir kanıtları yok. Barlarda, pavyonlarda fotoğrafları var...

İç çekip torbadan ayrıldım, kapıya döndüm. Atahan'ı kapıya yaslanmış gördüğümde kaşlarımı çattım. Hâlâ burada ne işi var? Defolup gitse ya. Onu umursamadan spor alanından çıkacakken gülüşü durdurdu. Neye gülüyor bu salak?

"Demek gözyaşı dökmek yerine yumruk atmayı tercih ediyorsun ha? Tam babamın kızısın," dediğinde dişlerimi sıktı. "Ho ho! Sakin ol şampiyon, kötü imada bulunmadım. Aksine seneler sonra babamı görüyor gibi olmak beni sevindirdi."

Cevap vermeden yanından geçip gittim, takibe başladı. Odama girdiğimde o da girdi, durup iç çektim ve ona döndüm. Ne yaptığını sorgulayıcı bakışlar atsam da kütüphaneden bir kitap alıp okumaya başladı. Temiz kıyafetler alıp banyoma girdim, kapıyı kilitlerken kıyafetlerimi dolabın üzerine koyuyordum.

Kısa, temiz bir duşun ardından giyinip öyle çıktım. Saçlarımı kurutmak yerine nemli bıraktığımda Atahan'ın onlara baktığını da umursamadım. Yatağıma yatıp telefonumu elime aldım. O kitabına ben telefonumdaki kitabıma odaklanmışken Kaya abimin acı bağırışı kulaklarımı doldurdu. Telefonumu yatağa attığım gibi koşarak odayı terk ettim, merdivenleri üçer beşer çıkarken yüreğim korkuyla çarpıyordu. Sonunda sesin kaynağı abimin kütüphanesine girdiğimde abim sandalyesinin altında inliyordu.

"Abi!" Bağırarak yanına fırladım. Önce sandalyeyi, ardından abimi kaldırıp sandalyesine oturttum. Kolunu tutuyor, sessizce inliyordu. "Ne oldu? Neden düştün?"

Muhteriz BeyefendiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin