Muhteriz: İnce düşünceli olduğu için aşırı düşünceli davranan, kimseyi kırmamak için kendi kırılan insan.
Hayatım hiçbir zaman genç bir kızın yaşayabileceği bir hayat olamadı; babamın işleri yüzünden defalarca kaçırıldım, alıkonuldum, ablamın gözler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır."
Şemsi Tebrizi
☁️☁️☁️
01.01.24
İmer Varlıklı
Aşık olmak çok başka bir duyguymuş, hayattaki hiçbir durumla da karşılaştırılamaz. Hani derler ya aşk insanın gözünü kör eder, aynı öyle oluyormuş. Bazen gün içinde konuşulanları bile kaçırıyor, sadece onu düşünüyorum. Müsaade etse onu asla bırakmaz, aynı evde yaşardık ama hızlı gittiğimizi, beni arkasında ailesi varken istemek istiyormuş. Bana kalsa aşırı saçma bir düşünce, defalarca ölümden kıl payı dönerken kaç kere ailesi yanındaymış da mutlu gününde yanında olsun? Neyse, manitamız istiyorsa boynumuz kıldan incedir.
Ateş'le yaptığımız plana göre Araz'ı mükemmel bir yerde yaşatacağız, oradan hem işini hem de yaşamını sürdürebilecek. Ama düşündüğümüz kadar kolay değil, en başından, sıfırdan oluşturmak gerekiyor. Bu işi de en iyi Atahan abim yapabilir.
Motorumdan inmeden kaskımın önünü tamamen kaldırdım ve yarım kask haline getirdim, yanımdaki görevli ere kimliğimi uzattığımda 'Atahan Varlıklı'yı görmek istiyorum, abim olur' demeyi ihmal etmemiştim. Müsaade isteyerek güvenlik ofisine girdi, birkaç telefon edip tekrar geldi.
"Atahan Varlıklı komutanımız şu anda tugayda değilmiş." Şaşkınlıkla bakakaldığımda er ensesini kaşıdı. "Yine de içeri geçmek ister misiniz?"
"Hayır, teşekkürler." Kimliğimi ondan alıp yerine geri koydum ve kaskımı kapadım. Oradan uzaklaştığım sıra abimin evine gitmemin ne kadar doğru, ne kadar yanlış olabileceğini düşünüyordum. Olmayacağına karar verip apartmanına gittim, site görevlisi laga luga yapmadan kapıyı açtı. Motorumu park edip kilitlerini taktım, apartmandan içeri girdim. Asansöre binerken Atahan'ı tekrar tekrar arıyordum, ama yok, açmıyor. Sorun şu ki kimseye ulaşamıyoruz, tugay komutanına kadar, herkes bizi geçiştiriyor.
Asansörden inip şifresini bildiğim kapıya yaklaştım ve açtım, daha ayakkabılarımı çıkartmamıştım ki yatak odasından Tekin çıktı. Bana şaşkınca bakarken elindeki çanta düştü. Lan! Ne oluyor?
"Tekin abi?"
"İmer?" Yutkunduğunda stresini fark ettim. "Senin ne işin var burada?"
"Abimin evinde mi?" Gülerek başımı kaşıdım. "Ziyarete. Sen niye buradasın, abim nerede?"
"Ne yani, abim yalan mı söyletti? Daha birkaç dakika önce oradaydım ve kapıdaki güvenlik abimin orada olmadığını söyledi. Tekin abi bir şey mi saklıyorsunuz?"