Bilinmeyen Sırlar

174 15 0
                                    

              Bölüm 15: Bilinmeyen Sırlar

Medya; Ata Arslan

YAZARDAN...

Genç adamla babasına bakıyordu, anlatmasını istiyordu. Planlarını bilmek istiyordu ama anlatmıyordu işte! Oysa onun her şeyi bilmesi gerekiyordu.

“Baba” dedi sesindeki merakı gizlemeyerek. Babası baktı oğluna, düşüncelerinden ayrılarak.

“Efendim?” sesi sert ve gürdü her zamanki gibi ama içi yanıyordu. Gururunun daha değerli olmasını kızı canıyla ödeyecekti. Oysa daha kızım diye seslenmemişti ona. Hep varis olarak anılmıştı, küçük kopyası.

Ona benzeyen, ardında hırs saklı olan kahveleri geldikçe aklına gururuyla tekrar savaşıyordu ama nafileydi. İçindeki savaşı hep gurur kazanıyordu. Çünkü ona öyle öğretilmişti. Üstün matematik zekası varken 10 yaşında elini kana bulaştırmıştı, babası. O erkek adamdı, korkmamalıydı. 10 dışındaki tüm sayıları sildi, korkusuyla beraber zihninden, ruhundan.

Hayatının aşkıyla tanıştığında kalbi yeniden atmıştı ancak oğlu olup büyüdükçe, babasına benzemeye başlamıştı. Oğlunun dünyaya gelmesiyle içinde yatan kana susamış adam geri dönmüştü. Kısa sürede tekrardan soyadını yeraltının hükümdarı yapmıştı. O da kızı gibi babasının kopyasıydı.

Pişman olduğu tek bir şey vardı ki karısı gibi doktor olacak kızının elini kana bulamıştı. Bu da yetmemiş kızı ölsün istemişti. Belki de kızını cezalandırmasaydı yaşayacaktı.

Yaşamıştı da ama ondan uzak. 4 yıl boyunca pişman olmuştu ancak gerçekleri öğrenen gururu kaldıramamıştı kandırılmayı.

Aptal bir gurur kızını canından edecekti. O hep aklını dinlemişti ancak son bir aydır yalvarıyordu kalbi. Yüzleşecekti kızıyla ama sonrasında ne yapacağını bilemiyordu. Evet belki karısını öldürmüştü ama kızına kıyamıyordu. Tekrardan ölü bir beden görmeye hazır değildi.

“Ne planlıyorsun baba?” adam kulaklarını tıkadı içinde savaşan seslere, oğluna odaklandı.

“Bir şey yok oğul, sadece kardeşinin ölüm tarihi yaklaşıyor, biliyorsun.” dedi kederle.

Oğlunun yüzü üzgün bir hal aldı, kalbi değil. O iyi bir oyuncuydu sonuçta. O annesinin oğluydu. Kendi hislerine bile oynardı.
“Bulacağım baba” dedi yemin edercesine.

“Kardeşimin ölümüyle dalga geçen o adamı da bulacağım.” elini güç verircesine sıktı babasının “Yemin ederim.” dedi usta oyunculuğuyla.

Kadın haklıydı. En büyük yalanlar yeminlerin ardında gizliydi.

Yeminler artık güvenilmezdi.

Genç adamın bilmediği tek şey ise
babasının kızı olduğuydu, genç kadının.

Kadın yeminlere inanmamayı babasından öğrenmişti.

DURU SOYKAN...

Hayat bizi sırlarıyla sınıyordu. Bilinmeyen sırları canımızı yakacaktı. O sırlar neredeydi, nerede saklıydı? Korkmak istemiyordum ama korkuyordum işte. 3 gündür uyuyamıyordum. Bu Ata’ya alıştığım için miydi? Yoksa içimdeki huzursuz edici his miydi emin olamıyordum.

Tarih 23 Ağustos 2022 07.00’dı. Tam tamına 48 saatim kalmıştı. Korkmak istemiyordum babamdan.

Kork! Diyordu babasına küs kız çocuğu. O bana kıydı, sana da kıyar diyordu.
Düşünmemeye çalışarak Albert’i aradım.

MİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin