Selamlarrr ben geldimmm naber tavşanlarım?
Bölüme geçmeden önce kısa bir şey söylemek istiyorum. Ben Mila'yı yazmaya başlığımda aylarca okunmadı ve benim ilk kitabımdı, hoş daha okuma sayısı yeni artsada ben Mila'yı yazma isteğimi, motivemi bir süreliğine kaydettim ve yedek bölümlerim olmasaydı büyük ihtimalle devam dahi edemezdim.
Yedeklerım 28. Bölümde bitti ve ben kitaba aylar sonra yeniden döndüm. Aktif bir şekilde yazmak ve kitaba tekrardan adapte olmakta fazlasıyla zorlukta çektim, çekmeye devam ediyorum.
Yine de ilk kitabım ve okunmaya başlamışken bırakmam söz konusu dahi değil bu her kitabım için aynı.
Bunu söylemek istedim çünkü ben geliştim yazım gelişti ve gelişiyor ve Mila neredeyse 1 yıllık bir kurgu.
Bunu size kendimi anlatmak için söyledim birazda. Okuduysanız beni dinlemiş oldunuz ve bu yüzden teşekkür ederim.
Olabildiğince adapte olarak yazmaya çalıştım umarım başarabilmisimdir.
İyi okumalar...
Hayat benim için bir alarmdan ibaretti. Her an, her şey planlıydı ancak o alarm ya son dakika kapanır ya da ertelenirdi. Silindiği zamanlarda olmuştu ancak şimdi kendime yeni bir zaman algısı yaratıyordum.
Artık kalbinde taşıdığı isteklere koşan biri olmak yerine olasılıkları tartışıyordum. Çünkü bu son savaştı. Bu son oyundu. Tekrarı yoktu.Bu senaryomun son bölümüydü.
Bu gerçek bir intikam oyunuydu.
Sadece kan ve ölüm vardı.
Ne olmayan adalet ne de arzu edilen güç vardı.
Artık hayatımda sadece korku vardı.
Korku ve kin.Kini olan kişi bendim, korkuyu kullandığım gibi. Kana taptığım gibi.
Bu oyunda kabulleniş vardı. Asla başarılamayacak olan o adalete karşı bir kaybediş vardı, bu kaybedişin kabullenişi vardı.
Bu oyunda artık son vardı ve belki de ölüm vardı.
Hayat isteklerimizden ibaretken olan intikam arzumuzun ateşi vardı, final sahnesinde. O ateşin sönüşü vardı.
Tanrı’ya olan bir baş kaldırış vardı. Her şeye rağmen hayatta kalan ruhların huzura kavuşması vardı.Ölmek için var edilen canların yaşamı vardı, son oyunda.
O oyun benim nefesimdi. Şimdim ve geleceğimdi.
Şimdi ise senaryoyu gözden geçirmek için, hak ettiğimiz sona gerçekten ulaşmak için bu toplantı odasında toplanmıştık. Son plandı bu, başka şans yoktu.
“An itibariyle yaşadığımı duyurdum ve bu bize oldukça kolaylık sağlayacaktır. O yüzden dert etmemiz gereken bir şey yok.” diyerek konuşmaya başladım ve devam ettim. “Şimdi ise birinizinkiyle başlayacağız.” diyerek geriye yaslandım. Elimi avcuna hapseden elin sahibine iyi olduğumu hissettirecek şekilde gülümsedim ancak gerçekten iyi miydim? Bu sorunun cevabını uzun zamandır bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİLA
Misteri / ThrillerÖlmek istediğimde bana izin vermediler. Şimdi ise ölmemi istiyorlar. Ama benim varis olduğumu unutuyorlar. . . Kanlı bir ailenin varisi olduğunuzu düşünün. Öldünüz ama aslında yaşıyorsunuz. Ölmenizi istiyorlar, öldüreceksiniz. . Aslında ajan olan...