6

10.5K 541 393
                                    


Dudaklarını büzdü ve "Anladım." diye mırıldandı. Bende daha fazla ayakta kalmasın diye, hemde daha çok kaynaşabilmek için yatağa iki defa vurdum ve "Gelsene." dedim.

Yüzünde bir anda güller açtı sanki. O mutluluğu dudaklarına da yansıttı ve büyük bir gülümseme eşliğinde yatağıma doğru adımladı.

........

Yatağa gelip gösterdiğim yere oturunca bende geri çekilip belimi yatak başlığına yasladım. Bana umutlu gözlerle bakıyordu, biran önce beni tanıyabilmek istiyormuş gibiydi. Ama ben henüz onun ismini dâhi bilmiyordum. İlk bu konudan başlamaya karar verdim ve birkaç dakikadır olan sessizliği kestim.

"İsmin neydi bakalım? Şu gizem çözülsün artık ismini söyle de."

Gülümsedi ve "Egemen." diye karşılık verdi.  Tam da tipine uygun bir ismi vardı, ne uyumlu seçmişlerdi isimleri.

"Abimlerinkini de söyleyeyim istersen, onlar hakkında da bir şeyler öğrenmek istersin belki?" umutsuzca sorduğu bu soru ardından hevesli şekilde "Olur." dedim. Gülümsemesi yüzünün büyük bir kısmını kapladığında bende memnuniyetle sırıttım. Onun mutlu olması beni de mutlu ediyordu nedense.

"En büyük abim Kıvanç, kendisi 26 yaşında, doktor. 2.abim Eren abim, o da 23 yaşında, avukatlığa başladı yenilerde. Yankı abim var, 21 yaşında. O da psikolog olma yolunda. Sonra Barkın abim var, 19 yaşında. Onun işi full zevzeklik, okumada pek gözü olmasa da annemlerin zoruyla falan çalışıyor. Bir meslek belirlemedi henüz. Sonra Ayaz abim var zaten, nam-ı diğer ikizin. 17 yaşında o da. Sayısal bölümünü seçti. Ama ne olacağına karar veremedi hâlâ. Ve ben, 15 yaşındayım. Bende karar vermedim ne olacağıma. Ama küçüklükten beri astronot olmak istiyorum. Farklı bir istek ama hiç dinmedi astronot olma arzusu. Bilemiyorum yani, bu kadar.

Büyük ilgiyle dinlediğin cümleleri bittiğinde nasıl karmaşık bir aileye düştüğümü sorgulamadım değil. Şimdi, en büyük abi vardı, ismi neydi? K ile mi başlıyordu? Kıvanç, tamam. Sonra 2.vardı, o Eren. 3. G ile mi başlıyordu? (Harbi unuttum üstten bakıp geliyorum) Heh, Yankı Yankı, nasıl unuturum Yankı'yı? (Unutulmaz abi "@dr.yanki"  motorcu aşkım unutulmaazz) 4.abi zevzek olan, o da Barkın, ikizim Ayaz, kardeşim Egemen. Tamamdır, her şey oturdu.

Egemen'in önümde ellerini sallamasıyla daldığımı anladım ve hafif titrek bir sesle "Ay, pardon." dedim. Egemen bu hâlime sırıttı ve "Sende kendin hakkında bir şeyler söylesene." dedi umutla gözlerime bakarak. Kafamı salladım ve "Tabii." dedim. En sevdiğim sorulardan birisi kendimi anlatmaktı. Egemen, birazdan bu soruyu sorduğuna pişman olabilirdi. Çünkü asla susmayacağına emindim.

Ellerimi çırptım ve "Eveeet." dedim. Söze başlayacağım sırada kapı bir hışımla açıldı. İkimizde âniden gözlerimizi kapıya çevirdiğimizde ikizim olan çocuğu, yani Ayaz'ı gördüm. Ayaz'ın suratında korku ve endişe kokan bir ifade vardı. Neden endişelendiğini de konuşmasıyla belli etti. "Egemen, ne zamandır yoksun? Bu kız bir şeyler mi yaptı sana? Tehdit falan mı etti?"

Cümleleri ardından birkaç saniye öylece yüzüne baktım. O da aynı öfkeli bakışlarını bana gönderdi. Kalbimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Ne zamandır bu denli kalbim kırılmamıştı. Belki abim dediğim diğer kişiler dese bu kadar kırılmayabilirdim. Ama ikiziydim. Anlıyorum, yeni geldim. Pek güvenmesini beklemem ama zarar vereceğimi düşünecek kadar bana güvenmiyor olması...

Egemen beklemeden lafa atladı. "Hayır hayır. Annem kaynaşabilmem için gönderdi. İşe de yaradı. Bana, hatta bize hiçbir zararı olmaz. Artık şu boş önyargınızı kaldırsanız mı ortadan?"

ParlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin