Medya : Aleyna (yeni karakter)
Ayaz, saçmalama. O da Eyşan gibi. Ne bu samimiyet. Saçmalamayı kes artık. Mantıklı düşün ve mantıklı hareket et.
Hafifçe silkindim ve kendime gelmeye, düşüncelerimi toparlamaya çalıştım. Eyşan'ın dediklerini harfiyen yerine getirmeliydim. Yoksa Parla'dan da olabilirdim. Parla'nın canının acımasındansa ona kötü davranıyormuş gibi rol kesmeyi yeğlerdim. Yoksa Eyşan'ın yapacaklarını hayal bile edemiyordum.
............
Ayaz Hisar'dan;
Asansör sonunda giriş katında durduğunda kapılar yavaşça iki yana açıldı. Parla sakin ve zarifçe, ağır adımlarla çıktı asansörden.
Arkasından baktığımda kumral, hafif sarıya çalan ve omzuna kadar dökülen düz saçlarıyla ve altındaki rapunzelin uzun saçlarıyla kıyaslanabilecek upuzun eteği hayatımda gördüğüm en uzun etekti galiba. Stylist bunu tasarlarken yarısında kalemin ucu falan mı bitmiş ki?
Neyse, en azından aynı okuldayız. Bizim tayfayla sürekli gizliden takip ediyoruz. Bir şey olursa anında oradayım.
Geçenlerde yaşanan taciz olayında yalnızca 3-4 dakikalığına yalnız bırakmıştım Parla'yı. O anda da ne yaşandıysa yaşanmış. Şansıma tüküreyim. Neyse ki kendini savunmayı bilen bir kız.
Şey, sanırım benden iyi dövüşüyor...
Egemen Hisar'dan;
Masadaki her zaman oturduğum sandalyeye kurulmuş, önümdeki tabaktaki yemekleri kurcalıyordum. İştahım bugün pek açık değildi, hemde ablamların gelmesini bekliyordum.
Kısa süre sonra asansörden bu tarafa gelen adım sesleri duymamla başımı kaldırdım. İçeriye salına salına, kısa ve düz saçlarıyla, altındaki siyah etek ve üstündeki beyaz gömlekle, heybetiyle ablam girdi.
Allah'ım bu ne?
Bir insana ciddiyet bu kadar yakışır.
Bu zamana kadar ablamı hep pembe pijamalarıyla, yumoş kıyafetleriyle ve minnoş tipiyle görmüştüm. Kişiliği pek böyle olmasa bile tarzı tam olarak yumuş kızları andırıyordu. Fakat şuan üstüne giydiği şey tam olarak ablamın karakterinin yansıması olmasıyla birlikte, endâmı ve heybetiyle, ortaya koyduğu ağırlıkla aşık olunası görünüyordu.
Hemen ardından abim girdi. O da Parla ablam kadar iyi görünüyordu, hakkını yiyemeyecektim. Üstüne giydiği beyaz gömleğin yakasını salındırmıştı. Altındaki kumaş ve bol pantolon tam olarak abime göreydi ve fiziği de bunu kaldırabilecek görünüyordu.
Ayrıca şunu söylemeden de geçemeyeceğim, aşırı uyumlu görünüyorlardı. Kombinleri ve asaletleriyle, kardeş olmasalar shipleyebilirdim bile.
İkiside yavaşça geldi ve Parla ablam her zamanki yerine geçti. Ayaz abim de her zamanki yerine kurulunca kahvaltıya başladık. Annem ve babam hiçbir zaman evde durmazlardı. Hep yurt dışında toplantı, gezi ve işleri olurdu. Bu nedenle onlar ayda 1 defa falan gelebiliyorlardı. O da en azından Parla ablamın gelişine denk gelmişti ve ablamın alışma sürecinde anne ve babamın önemli katkıları olmuştu. Annemin çok yatıştırıcı, sakinleştirici ve moral verici bir kişiliği vardı. Eminim ablamı da buraya gelmesine o ikna etmiştir.
Ardından hep beraber yemeğe gömüldük.
.
Yine aynı şekilde okula geldik ve ablam hemen koluma girdi. Her zaman böyle yapardı. Neden bilmesemde hoşuma gittiği için sesimi çıkartmıyordum. Okuldaki kızlar eskisi kadar beni süzmüyorlardı çünkü. Taciz konusunda her ne kadar erkekler baskın olsa da kızların erkekleri süzmesi de rahatsız ediciydi. Bazı kızlar yalnızca erkek yapınca taciz adını veriyordu ama aynını kendilerinin yaptıklarının farkında değildiler. Hâlbuki onların yaptığı da tacize girerdi, bunu çözemiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parla
Teen FictionParla; 17 yıl sonra yanlış ailede büyüdüğünü, doğumunda bebeklerin karıştığını öğrenir. Zaten annesi ile arasında çakan güncel şimşekler, bu haber ile daha da kararır ve Parla karamsar bir çıkmaza girer. Ön yargılı abiler, zengin bir aile, yepyeni b...