20

2.4K 189 131
                                    


Alp Bey futbol maçı sonrası takımca çekilen fotoğraflarda olduğu gibi hafif eğilip elini iki(✌🏻) şekline getirdi. Bana da göz ucuyla bakıp "Ayak uydur kızım biz bu pozdan başkasını bilmiyoruz." dedi. Kahkahamı tutamayarak hafifçe eğildim ve bende kolumu Alp Bey'in omzuna atıp elimi (🤙🏻) yaptım.

.

Fotoğraf çekme sesi geldiğinde sonunda eğildiğim pozisyondan kurtuldum. Bu pozisyonda bulunmak dâhi çok zordu, bir de futbol maçları sonrası neden eğilerek fotoğraf çekilirsin ki?

Bu konuyu düşünmenin bana zaman kaybettireceğini ve çok boş yaptığımı fark edince derin bir nefes aldım ve Alp Bey'le göz göze geldim. Babamla.

"Olgun düşüncelerinden ve bu eşşek sıpalarının düşünemediği şeyleri düşünmenden dolayı seni tebrik ediyor ve gurur duyuyorum kızım. Sonunda ailemizde beni temsil edecek kadar bana benzeyen, olgun, düşünceli ve zeki birisi var. Çok mutluyum." Elini yumruk yapıp bana uzatınca ufak bir kahkaha patlattım ve yumruklarımızı tokuşturduk.

Hale Hanım asla beklemediğim bir şey yapıp alaycı bir sesle, "Siktir oradan." dedi Alp Bey'e. Herkesin suratında aynı şaşkın ifadeyi görünce yalnız olmadığımı anladım çünkü görünüşe bakılırsa kimse Hale Hanım'dan böyle bir küfür beklemiyordu.

Hepimizin delici bakışlarını es geçip yanıma geldi ve tam önümde durdu. Yüzüme tam bir anne şefkatiyle baktı. Anne kavramı ve duygularıyla ilgili her şeyi bu kadın sayesinde, ilklerle tadıyor olmak öylesine mutlu ediyordu ki beni, kalbime hapsettiğim aile merhametini ilklerle bu aileyle tatmaya başlamıştım. Özellikle anne sevgisini, kalbimin bir yerlerinde ölmüş ama canlanmayı bekleyen bir sevgiyi yaşatmamı sağlamışlardı.

Hale Hanım tatlı gülümsemesi ardından en sevdiğim duygulardan birini yeniden yaşattı. O güzel kokulu teniyle kolları arasına alıp sıktı. Ne kadar sıkarsa sıksın sanki kemiklerim kırılsa dâhi çıt çıkarmaya gönlüm râzı olmayacak gibi bir hissiyattı bu. Tek kelime etmeden bende kollarımı Hale Hanım'ın ince beline doladım. Annemin.

Kokusunu içime çektim, nasıl benzetilebilirdi bilmiyorum ama bir şiir alıntısı geldi o an aklıma:

Bir koku var sende,
Sıcak yaz akşamlarına mahsus.

Sıcak yaz akşamları kadar ferah ve samimi, ayrıca tüm benliği ve içtenliğiyle güzel kokusu sıcak yaz akşamlarına mahsus bir kokuyu andırıyordu. Arkamızdan dalgalar sahile vuruyor, leylek ve kuş sesleri etrafı sarmış, suratlarımız güneşten dolayı hafif yanar durumda ve şehrin kalabalığına rağmen o sıcak yaz akşamı sanki sadece sevdiklerin yanındaymış hissiyatı veriyor. Aynen bu durumda, böyle bir anda hissediyordum kendimi. Tam olarak böyle bir an yaşıyor gibiydim.

Derin bir iç çektiğim sırada yine bir fotoğraf çekilme sesi duyuldu. Hale Hanım hafifçe geriye çekilip saçıma öpücükler kondurdu, hayatımda hiç bu kadar şanslı bir anda bulunmadığını, kendimi hiç bu denli mutlu hissetmediğimi fark ettim.

Aile demek her şey demekti. Uzun yıllar sonra bunu tek bir kişiden değil de 8 kişiden ayrı ayrı tadıyor olmak, anlatılamayacak kadar güzel ve derindi.

.

Yatağımda uzanmış rastgele bir şeyler karalıyordum. Her zamanki gibi şarkı eşliğinde, biraz yüksek sesle vakit öldürüyordum. En sevdiğim playlistimi açmıştım, bağırarak şarkı söylüyordum. Şuan keyfimi kimse bozamazdı.

Derken penceremden tok bir ses duyuldu.

Maşallah dediğin 1 gün yaşamıyor be Parla!

Kaşlarımı çattım ve akşamın bu saati 2.kattaki bir odanın penceresinden neden böyle tok bir ses gelebilir diye tereddüte girdim. Hafif tırsmıştım ama gururuma ve iç sesime belli etmemek açısından alışık olduğum bir durummuş, her gün penceremden tak tuk sesler geliyormuş gibi önemsemeyip şarkıya eşlik etmeye devam ettim.

ParlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin