13

6.2K 416 450
                                    

Ben daha mesajı okuyamadan hevesle konuştu. "Bak bak! Bana öptüm dedi! Işıltılı geceler dedi! Kırmızı kalp koydu!"

Gülümseyip bu heyecanına aynı hevesle baktım. Yataktan kalktı ve kendince dans etmeye başladı.

Heyecanla kahkaha attım, "O da senden hoşlanıyor! Bak işte." kalkıp bende onun dansına eşlik ettim. İkimiz, iki deli. Çok iyi olmuştuk böyle ya. Tencere kapak uyumu resmen!

...........

Dans etmekten yorulmuş şekilde yatağa attım kendimi. Fakat Egemen durmaksızın dans etmeye devam ediyordu. Ne müzik, ne çalgı. Hiçbir şey yoktu, sessizlikle el ele tutuşmuş dans ediyorduk yarım saattir.

Ne yalan söyleyeyim, Egemen kadar sevinmiştim. Gözlerinin içinden okunuyordu aşık olduğu. Kardeşimin mutluluğu, benimde mutluluğum demekti.

Ayrıca, gerçekten çok istekliydi. O gün o kız hakkında konuşurken gözlerinin içerisinde fıldır fıldır dönen yıldızlara anbean şahitlik etmiştim. O kızı, Egemen kadar çok bende istemeye başlamıştım sanırım.

Egemen'de sonunda soluk soluğa geldi ve benim gibi yatağa kuruldu. Yüzünden ter akıyor ter!

Yüzünden tuttum ve kendime çevirip birkaç kez üfledim serinlemesi için. Gözlerini kapatıp nefeslerimi hissetti o da. Gördüğüm kadarıyla nabzı düzelince bıraktım ve saçlarını karıştırıp ensesine yapıştırdım bir tane, "Kıza görüldü niye atıyorsun oğlum? Sende kalp at, bir şeyler yap."

Egemen şaşkınlıkla gözlerini araladı, "Aaa, harbiden. Unuttum ben onu. Dur atayım."

Telefonunun kilidini açtı ve WhatsApp'a girip 🥨 emojili mesaj kutusuna tıkladı.

Neydi bu 🥨 emojisinin anlamı?

"Pişt, bu emojinin anlamı ne?" işaret parmağımla Zeynep'e koyduğu emojiyi gösterdim.(🥨)

"Ha, o mu?" kafamı salladım, "Şey ya o. Tanışmamızla ilgili bir şey işte, boşver." geçiştirircesine elini sallayınca çok kurcalamak istemedim. Ama Parla bu işin arkasını bırakır mı? Bırakmaazz...

.

Sabah o mükemmel ötesi alarmımla gözlerimi araladım. Dinç ve dinamik kalkabilmeyi becerenilen bir insan olarak rahat şekilde doğruldum. Hemen alarmı kapattım. Şu rezil alarm sesini bir an önce değiştirmek gerekiyordu.

Günlerden Salıydı. Bugün en nefret ettiğim dersler vardı fakat bugünü çekilesi kılan tek şey, son 2 dersin beden olması olabilirdi.

Dün gece Hale Hanım ve Alp Bey eve dönmüş olanları duyduktan sonra bugün çocuktan şikayetçi olacaklarını söylemiş, okulu ayağa kaldırmışlardı. Bense geçiştirircesine işini bitirdiğime dair bir şeyler söylesem de dinlememişlerdi.

Ayaklarımı aşağı sarkıtıp birkaç esneme hareketi ardından ayağa kalktım. Bir duvarımda boydan boya duran pencereye yanaştım ve açtım. Dışarıda kar yağıyordu. Gece saatlerinde başlamış olmalıydı, çünkü belirli bir düzeye gelmişti bile.

Yılın ilk karının o eşsiz kokusunu içimi çektim. Bembeyaz, narin ve yavaşça gökten yere düşüyorlardı. İçimi bir huzur kaplamıştı bile.

Ama hiçbir şey yağmurun yerini tutamaz.

Geri dönüp lavaboya gittim, güzelce işlerimi halletmem ardından okul üniformamı geçirdim üzerime. Ayna yardımıyla son dokunuşlarımı yapıp asansöre yöneldim.

ParlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin