Endavor

194 10 17
                                    

İlk üç kişi için ödül töreni hazırlanacaktı. Bekleme odasından çıkıp koridora vardım. Endavor'u görmeyi beklemiyordum. Arkası bana dönük ilerliyordu.

Yutkundum. Derin bir nefes alıp, "Todoroki Enji!" diye seslendim. Evet ismiyle seslenmiştim.

Duraksayan Endavor başını omzunun üstünden bana döndürdü. Beni görünce tüm bedeniyle bana döndü. Yüzüme dikkatle bakarken gözleri açıldı, "Kanae Miroi!" dedi.

Şaşırmama neden olan şey beni hatırlaması değildi, gözlerinde sadece şaşkınlığın olmasıydı. Shoto'nun bile hatırlamadığı beni hatırladığına göre işlerine engel olduğum günleri de hatırlıyordur. Fakat gözlerinde nefret, kin veya öfke yok bana bakarken. Bu adama periler mi geldi?

Ona doğru yürüdüm. Karşısına geçtim, "Shoto senin oyuncağın değil Todoroki Enji. Senin oğlun!" Dedim. Kaşlarını çattı. Devam ettim, "Ben babamı hatırlamıyorum ama benim babam iyiydi, biliyorum. Canım yandığında üzülür, mutlu olduğumda çok sevinirdi çünkü babalar böyledir. Senin gibi birisini geçmek için oyuncak gibi kullanmaz oğlunu! Todoroki Enji sen oğlunu araç olarak kullandın! Canını yaktın! Gülmesine engel oldun! Kendi isteğinle oğlunu mahvettin sen! Sen onu oğlun olarak bile görmüyorsun! Resmiyette senin oğlun ama sen ona oyuncak gibi davrandın!" diye haykırdım.

Endavor dişlerini sıktı. Soluklanarak devam ettim, "Shotoyu üzmene izin vermeyeceğim. Yaptıklarından pişman olsan da hâlâ aynı şeyleri yapıyorsun. İyice düşün yaptıklarını Endavor." diyerek yanından geçip gittim. Bu adamın benim boğazıma atlaması lazımdı! Ama o benim burada olmama şaşırdı sadece! İyilik perileri buna bir uğramış evet!

Ödül töreni çoktan bitmişti. U.A. ya gittik.  İki gün okulun olmadığını söylediler. Yatılı olduğumuz için yine de buradaydık ama iki gün bir yerlere gidebiliyoruz. Aynı zamanda artık staj konusu da var. Tamamen okulda kalmayacağız!

Aizawa Sensei sınıftan çıkınca arkasından çıktım. "Aizawa Sensei!" diye seslendiğimde durdu. Yanına gittim. "Ben staj nereye?" diye hızla söyledim. Tamam pek konuşamadım.

Aizawa Sensei anlamaz bakışlar atınca gülümsedim. "Ben nasıl staja başlayacağım? Festivalde yoktum Sensei! Kimse bana istek göndermez! Bu haksızlık!" diye söylendim.

Boş boş baktı yine. "Sana istek gönderecek birisi var. Saldırıdaki performansına göre yapmayı planlıyorduk ama pek bir şey olmayacağı için vazgeçtik. O kahramanın staj isteğini geri çevirmezsin herhalde?" dedi ve gitti. Kim lan bu kahraman da beni istiyor?! Bak bir kanım kaynadı şimdi!

İki gün sonra tekrar dersler başlamıştı. Sınıfta toplanmıştık. Aizawa Sensei staj istekleri tablosunu gösterdi. En çok istek Shotodaydı. Yürü be sevgilim! Benim staj isteğim yok tabii.

İçeriye midnight Sensei girdi. Kahraman adı seçecekmişi! Vay be! Herkes çıkıp seçtiği ismi gösteriyordu. Kızıl kirpi çıktı. "Red Riot -Kızıl isyan- !" dediğinde surat astım.

"Kızıl Kirpi de güzel dururdu!" diye bağırdım. Güldü ve yerine geçti. Kızıl İsyan güzelmiş. Ama Kızıl Kirpi daha güzel! Evet kesinlikle!

Shoto çıktı. Yazıyı okuduğum da ağzım açık ona baktım. "Shoto mu?! İtirazım var Sensei! Ben beğenmedim!" dedim.

Shoto bana baktı, "Ben seçiyorum Miroi."

Kaşlarımı çattım, "Hotice daha güzel!" dedim.

"İsmimi aklımda tutması kolay."

"Adı üstünde ismin o senin! Kahramanken niye sana Shoto diyoruz!"

"Çünkü öyle istiyorum. Hem bunlar geçici. Tam olarak kesin değil."

"Shoto, Hotice koy!"

"Sensei kahramanlık adım Shoto." dedi ve sırasına geçti.

Shoto Todoroki X ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin