Savaşmıştık. Ve şuan da da Lida, Midoriya ve Shoto yerde hareketsizdi. Ne ara böyle olmuştu? Ne ara böyle bir duruma gelmiştik?
Arkama aldığım üç çocuğun önündeydim. Elindeki kılıcı yalayan korkunç adama bakıyordum. O da bana bakıyordu, "Kaçmalasın! Kazanamazsın! Bana karşı hiç şansın yok!" dedi.
Arkadan Lida seslendi, "Bu benim meselem Kanae-san! Hemen terkedin burayı!"
Sonra Midoriya, "Kanae-san! Hemen kaçın!"
Ve Shoto, "Miroi git!" diyordu.
Kahkaha attım. Herkes şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Kahkaha atmayı durdurarak kaşlarımı çattım, "Kesin sesinizi! Siz bu hâldeyken ben sapasağlam mı döneyim?! Aizawa Senseiye de onları bıraktım mı diyeyim?! Endavor'a oğlunu kahraman katiline verdim mi diyeyim?! Her şeyi geçtim madem ben böyle bir durumda kaçacağım neden kahraman olmak istedim! Kahramanlar insanlar yardım istemese de yardım eder! Yardıma ihtiyaçları varsa yardım etmemek gibi bir şansları yoktur! Kesin sesinizi ve beni izleyin!" dedim.
Stain yüzüne bir joker gülümsemesi aldı. "İşler ilginçleşiyor." dedi diliyle ağzındaki kanı silerken.
Ve başladı. Stain hızla hücuma geçiyor ben de savunma alıyordum. Dar bir arka sokak olduğu için özgünlüğüm oldukça tıkanıyordu.
Böyle giderken sol tarafa topraktan duvar çektim. Birden sağdan çıkan Stain'e kaşlarımı çattım ve önümü kompla kapattım. Hızlıydı hem de çok!
Derin bir nefes alarak duvarı açmıştım ki üstüme sıçrayarak kılıcını karnıma saplaması bir oldu. Kılıç, karnımı delip geçmişti. Diğer kılıçlarını çoktan arkama almıştım. Elindeki tek kılıç şuanda karnımı delip geçiyordu.
Arkadan aynı anda üç bağırış sesi koptu.
"Kanae-san!"
"Kanae-san!"
"Miroi!"
Öksürürken karşımdaki adam kılıcını çekmeye yeltendi. İki elimle de karnımın dibinden kılıcı sıkıca tuttum. Geri çekemiyordu. Elimin kesilip kan içinde kalmasını önemsemedim.
Temsili biziz
Gülümsedim, "Hey tezahürat öyle yapılmaz." dedim kısık çıkan sesimle. Konuşurken ağzımdan gelen kanı yutmuştum. İğrençti.
Kılıcı bırakmadım ve kılıç tuttuğum yerden başlayarak kabuk tuttu ve Stain'i kapladı. Sadece başı açıktaydı. Buruk bir gülümseme aldım yüzüme, "Stain, umarım bir gün All Mightla karşılaşırsın." dedim.
Ellerimi kılıçtan çektim ve bedenimi yavaşça geriye çektim. Kılıç yavaş yavaş bedenimden çıkıyordu ama her bir hareket büyük bir acı veriyordu.
Kılıç tamamen bedenimden çıktığında acıyla gözlerimi yumdum. "Acıyor." dedim. Gözlerimi aralarken dengemi kaybettim. Arkamdan birisi beni tuttu ve yavaşça yere yatırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoto Todoroki X Reader
Short StoryCan sıkıntısından başladım okuyun seversiniz belki :) ~Okuyucular ve okuyacak olanlar, kitabı final yapmış varsayıyorum ve devamını özel bölüm olarak atacağını bilmenizi istiyorum. Evet, uygun değildi ama sınavım yüzünden çok uzun bir ara var ve bu...