Yazılı sınav benim için kolaydı çünkü sadece ilk konuları koymuşlardı. Malûm bir türlü şu derslere doğru düzgün girmemiştim. Şimdi de uygulamalı sınav olacaktı.
Peluş müdür arkadasındaki bazı öğretmenlerle -İçlerinde All Might yok- bize bakıyordu. Gülümsedi ve kollarını açtı, "Evet çocuklar sınavınız öğretmenlerinize karşı olacak." dedi. Hadi be! Kollarını açınca ben de 'gelin sarılalım. Size kıyamadım sınavları iptal ettim'. diyecek sandım adam söyleyebileceği en korkunç şeyi söyledi!
Herkes şaşkındı çünkü kulağa basit robotlarla dövüşüleceği söylenmişti. Aizawa konuştu, "Eşleşmeler zayıflık ve uyuma göre değerlendirildi. Bazıları da aradaki anlaşmazlıklara göre oldu. İki öğrenci bir öğretmene karşı dövüşecek. Müdür de olacak sadece bir takım üç kişi olacak o da Midoriya, Bakugo ve Kanae takımı. Onlar üç kişi çünkü Kanae kahramanlık derslerinde de geri kaldı. En uygun takım da Midoriya ve Bakugo'nun takımıydı çünkü onlar All Might'a karşı dövüşecekler." diye açıklayınca ağzımız açık Senseiye bakıyorduk. All Might? Hani şu hayvan gibi kası olan, En büyük kahraman? Bu işi sevdim!
Havadan önümüze havalı bir giriş yapan All Might koluna ağırlıklar taktı. Baya ağır olmalı çünkü 12 tane takmıştı. Bir tanesi de oldukça ağır. All Might sonuçta başka ne bekleriz?
Sırıttım, "All Might kendini kısmayacaksın değil mi?!" diye gazladım.
Başını olumlu anlamda sallayan All Might, "Gençsiniz diye size acımayacağım! Hazır olun!" dedi.
Midoriya kaskatı kesilmişti. Bakugo ise gözlerini kızmış kararlılıkla bakıyordu. Takımlar belirlendi. Uraraka be süslü lazer 13'e karşı falandı. Önemli olan onlar değil Shoto'nun takımıydı. YAOYOROZUYLA AYNI TAKIMDAYDI! YA NEDEN YAOYOROZU NEDEN?!
İyi kız, tatlı kız seviyorum ama kıskanıyorum! Shoto bakmazsın değil mi yakışıklım? Bakmaz bakmaz!
Yerlerimize geçmiştik. Midoriya plan yapmaya çalışıyor ama Bakugo dinlemeyerek All Might ile dövüşeceğini söylüyordu. Midoriya All Might'ı çok fazla seviyordu bu yüzden şansı olmadığını ve kaçması gerektiğini düşünüyordu. Bakugo tam tersi şekilde direk dövüşmeyi. Bu ikisi de aptal. Fazla aptal.
Yanlarına gittim, "Kafanız boş mu sizin? All Might gibi birinden dövüşmeden kaçabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Ya da dövüşerek hastanelik olmak yerine kazanabileceğinizi falan mı? Tek yapmamız gereken dövüşerek oyalamak ve kazanmak. Aklınıza tüküreyim ya!" dedim. İkisi de bana bakıyordu.
Bakugo, "Sen sus televizyonumu kıran aptal! Sen mi akıllısın?!"
"Evet ben akıllıyım. Farenin ben güçlüyüm diyerek kediye saldıracağı birisi değilim."
"Sen bana fare mi dedin?!"
"Hayır o benzetmeydi!"
"SEN BENİ FAREYE Mİ BENZETTİN ŞILLIK?!"
"Bağırma! All Might'ın sesini duymam gerek savaşırken!"
"Sesime kötü mü diyorsun?!"
"Oğlum sen alınganlıkta çığır açtın ha! Bağırırsan hele ki sen kulak zarımın anası ağlar! Angut herif bağırmayı kes de plan yapalım!"
"Sensin angut herif andaval! Kes sesini! Sizle plan falan yapmayacağım! Ne hâliniz varsa görün!" diyerek gitti. Kiri helal olsun sana bu herifle anlaşabiliyorsun ya.
Midoriya da bana baktı, "Kacchan farklı oynarsa işler sıkıntılı olur Kanae-san." dedi.
Başımı onaylarcasına salladım, "Haklısın onun savunmasını yapmalıyız." dedim. Ne geldiyse imhacı hergele yüzünden gelecekti başımıza bunu biliyorum.
Ve başladı.
Yaklaşık 5 dakika geçmişti ve bu bile bizim öbür tarafa bakmamıza yetmişti. Sağ kolum kırılmıştı. Umarım durumu ciddi değildir. Savunmayı hep ben alırken Midoriya oyalıyordu. Bakugo bize ayak uydurmayarak saldırıyordu. 3 kişiyiz sözde ama hiçbir işe yaramıyor. Başka takıma veremediler mi beni?
All Might'ı duvarımla geçiştirdiğimde Midoriyaya gitmişti ve çocuğu kolundan yakalayıp yere çarpmıştı. Kanlar içinde kalan çocuk bilincini kaybetmek üzereydi. Bakugo da kaşlarını çatıp All Might'a saldırmıştı ki All Might Bakugoyu ayağının altına aldı. Sırt kemiği kırılmış olabilir. Çocuğun felç olma ihtimali bile var. (Benim ne yaptığımı sorgulamayın şuan şaşkınlıkla izlemekle meşgulüm.)
Bakugo sızlanırken, "Kazanacağım." diye kısık bir ses çıktı. All Might'ın bileğini sıkıyordu. Kendime geldim. Evet biz kazanacaktık. Sağ kolumun kırık olmasını önemsemeden All Might'a koştum. Yakın dövüşte özgünlüğüm güçsüz kalıyordu ve bir kolum kırıktı. Umrumda mıydı? Tabiiki de hayır!
Her adımımda toprak sarsılıyordu. Havalı giriş olsun diye yapıyorum yani sonuçta karşımdaki All Might biraz gösteriş lazım.
Sol elimi yavaşça yukarı kaldırdım. Bir el çıktı topraktan. Gülümsedim çünkü bu bir ilkti. Toprak kontrolü özgünlüğünde toprağı şekillendirme vardı ve bu üst seviye bir şeydi. Yapacağımı hiç düşünmemiştim. "Gördünüz mi bakın yaptım!" diye bağırdım.
All Might Midoriya ve Bakugoyu bıraktığında anında onların altındaki toprağı indirip üstünü kapattım. Şuan onları çıkışa götürüyordum. Ne olur ne olmaz diye de dolambaçlı bir şekilde yerin altından gidiyorlardı. Ben değil onlar çıkacaklardı.
Topraktan eli yukarı kaldırıp hemen All Might'a çarptırdım. Hızla kaçan All Might öksürdü. Fırsattan yararlanıp etrafını topraktan duvarla çevreledim ve altındaki topraktan görmesemde el çıkardım. Elimi kapattığımda toprak elin de kapandığını biliyordum ve topraktan duvarları açtım. All Might elin içinde değildi. Hızla kaçmış olmalı. Onu hiç kapana kıstıramamış olmalıyım! O zaman şimdi...
Arkamı hızla döndüğümde savunma olarak duvarımı da çekmiştim. Duvara yumruk attığını fırtına gibi esen rüzgarın şiddetinden anlamıştım. Rüzgar yüzünden uçup sertçe evin duvarına çarptığında bana hızla gelen All Might'ı gördüm.
Gülümsedim ve sesim çıktığı kadar, "Kaybettin All Might! Biz kazandık!" Diye bağırdım. Duraksayan All Might çıkışa baktı. En başından Bakugo ile Midoriya'nın etrafını sarmamı onları sadece korumak için yapmış olduğumu düşünmeli. Şimdi çıkışın dışında yatan iki çocuğu gördüğünde gülümsemesi büyürken bana döndü.
Elini onaylarcasına bir işaret yapıp, "Tebrik ederim sizi başardınız! Benim gitmem gerek!" dedi ve hızla gözden kayboldu. Bu adam efsaneydi.
Ben de zorla ayağa kalkarak çıkışa doğru aksak adımlarla ilerlemeye başladım. Üçümüz bu çıkışdan geçmiş olacaktık. Üçümüz beraber bu maçı kazanmış olacaktık. Pes etmeyen onlardı, ben de devam ettirdim. Hepimiz kazanmıştık.
Çıkıştan geçtiğimde dizlerimin üstüne düştüm. Savaş heyecanından hissetmediğim acılar baş göstermişti. Orada bayıldım. Hep bayılıyorum zaten. Bir kere de sağlam çıksam şu savaşlardan n'olur ki?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoto Todoroki X Reader
Short StoryCan sıkıntısından başladım okuyun seversiniz belki :) ~Okuyucular ve okuyacak olanlar, kitabı final yapmış varsayıyorum ve devamını özel bölüm olarak atacağını bilmenizi istiyorum. Evet, uygun değildi ama sınavım yüzünden çok uzun bir ara var ve bu...