16

210 14 7
                                    

Baş ağrım çok şiddetliydi.Şu an gecenin bilmem kaçıydı ve ben o kadar yorgundum ki bir türlü uyuyamıyordum.İnsanlar genelde yorgun oldukları zaman çabucak olurdu ama neden bu lanet olası sistem benim için geçerli değildi.Bacaklarımı resmen hissetmiyordum.Üstelik birkaç saat sonra Gurur sabah koşusu için beni kaldıracaktı.

Uyumuyordum ki kalkayım.

Dağınık topuzumu iyice sıkıp dış kapıyı araladım.Kendime kahve yapmıştım,kimseyi uyandırmadan dış kapıyı hafif aralık bıraktım ve elimde tuttuğum büyük kupayla beraber bahçedeki armut koltuklara ilerledim.

Yıldızlar çok güzeldi.Üzerime aldığım abimin gri ve bol hırkasını almayı iyi akıl etmiştim.Gurur beni koşu için uyandırmadan odama gitmeliydim ama şu an aşırı rahattım.Hava ılıktı pek üşümüyordum ve bu armut koltuk tam benlikti.İyice yayılıp ayaklarımı uzattığımda kupayı küçük yan tarafımda duran masanın üzerine bıraktım.

Sessizlik demek huzur demekti.Mayışmaya başladığımı hissediyordum.Odaya dönmem gerekiyordu ama çok yorgundum üstelik şu an çok üşeniyordum ayağa kalkmaya.Abimin ısrarı üzerine Atalay bugün burada kalacaktı.

Hepsi yukarda mışıl mışıl uyuduğu için burada biraz kestirsem bence bir sorun olmazdı.Ayaklarımı kendime doğru çektim ve kahvemi kafama dikip kupayı sehpanın üzerine bıraktım.Ellerimi hırkamın cebine soktuktan sonra göz kapaklarım kapanmamak için fazla direniyordu.Onları zorlamayıp gözlerimi kapattım.

***************

Vücuduma gelen sularla olduğum yerde irkildim ve hızla birbirine yapışmış kirpiklerimi araladım.Baş ağrım geçmemişti.

Neler olduğunu anlayamadan hortumla ıslatılmaya devam ediyordum.Atalay kahkahalarla beni suladığında Gurur'un sinirli sesini duydum.Koşuya beni çağırmamış mıydı?

-"Sana uyandırma demiştim aptal."

-"Ne yapayım? Çok komik yatıyordu,kendime engel olamadım.Hem okula gideceğiz zaten kalkması lazım."

Bağırarak Atalay'ı durdurmaya çalışıyordum ama o gülerek üstüme su tutmaya devam ediyordu.Sabah sabah ne oluyordu böyle?

Gurur onun elinden hortumu aldığı sırada ayağa kalkıp hızla içeriye koştum.Her yerimden su akıyordu.Tam mutfağın önünden geçerken abimin su içtiğini gördüm.Islak halimi görür görmez içtiği suyu püskürttüğünde kıkırdadım.

-"Ne oldu lan?"

-"Atalay-"

Öksürmeye başladığımda abim koşarak dış kapıya gitti.Atalay ve abim resmen şu an kovalamaca oynuyordu.Gurur ise tırnağını bile kıpırdatmıyordu Atalay'ı kurtarmak için.

-"Ya valla gece uyumadığını bilmiyordum."

-"Ne diye ıslatıyorsun lan kızı?!"

-"Şeytana uydum vallahi billahi."

Ben hızla odaya girip üstümde olan ıslak kıyafetlerden kurtulduğumda bağrışmalar durmuştu.Kıyafet dolabında olan misafir havlusunu alıp saçlarımı kuruladıktan sonra okul kıyafetlerimi hızlıca üzerime geçirdim ve hasta olmamak için hırkamı da giyindim.Eteğimi biraz aşağı indirdikten sonra odadan çıktım ve şaşkınlıkla bahçeye baktım.

Gurur'un evinin camları dışarıyı net bir şekilde gösteriyordu.Boydan boya olan camlarına perde takmadığı için salondan bahçeyi çok net bir şekilde görebiliyorduk.

Kıkırdayarak bahçeye çıktım ve Gurur'un yanına geçip abimle Atalay'ı izledim.Abim onu gülerek ıslatıyordu,Gurur ise çocuklarını izleyen bir baba gibiydi.

-"Hasta olacağım Yağız dur!"

-"Kardeşimi ıslatmadan önce düşünecektin."

-"Ben Gurur'a sordum o da bir şey olmaz az eğlen dedi.Valla yapmayacağım bir daha."

-"Uydurma lan,ben öyle bir şey demedim."

Atalay havuzun etrafında koşup abimden kaçmaya devam ettiğinde beni yeni fark etmiş olacak ki korkuyla irkilip geriye doğru bir adım attı.Ben daha ağzımı açmadan o benden korkup geriye gittiği sırada tam arkasında olan havuza düşmüştü.

Hepimiz gülmeye başladığımızda Atalay küfrederek gözlerini açtı ve öfkeli gözlerle bize baktı.

-"Siz nasıl dostsunuz?! Götüm dondu lan!"

Tekrar gülmeye başladığımızda bir anlık gözüm Gurur'a kaydı ve onun beni izlediğini gördüm.Gözlerini kaçırma gereği duymadan dümdüz bana bakmaya devam ettiği sırada bakışlarımı ondan çektim diğer ikisine odaklandım.

-"Okula geç kalacağız."

-"Kimin yüzünden acaba."

Atalay Gurur'a gönderme yaparak konuştuğunda Gurur ona gözlerini devirdi ve cevap verme gereği bile duymadı.Abim benim yanıma gelip yanağıma bir öpücük bıraktığında Atalay'da çoktan havuzdan çıkmıştı.

-"Güzel kardeşim benim."

Kolunu omzuma attığında kolumu beline sardım ve birlikte içeri girdik.Arkamızda duran Gurur'a dönüp baktığım sırada bizi izlediğini gördüm.Bir değişik bakıyordu,şey gibi...Özlem duyuyormuş gibi.Kardeşi gelmişti aklına.

Yaklaşık kırk dakika sonrasında okula varabilmiştik.İlk dersi yine kaçırmıştık ve derslerimi toparlamam gerektiğini fark ettim.

Hep birlikte okul bahçesine girdiğimizde teneffüse denk geldiğimizi anladım.Voleybol oynayan küçük sınıflara baktığımda çok eğlendiklerini gördüm.Sabah sabah nereden geliyordu bu enerji?

-"Okulda bu kadar güzel kız varmışta haberimiz yokmuş amına koyayım." 

-"Küfretme oğlum."

Atalay oflayarak sustuğunda Gurur ellerini cebine sokmuş bir şekilde kendi sınıfına ilerledi.Atalay bana el sallayıp abime dersle ilgili bir şeyler söyledikten sonra o da yanımızdan ayrıldı ve abimle koridorda yalnız kaldım.Tabii diğer öğrencileri saymazsak.

-"Uyu güzelce Ceylin,akşam yemekten sonra Gurur'la koşu yapacakmışsın.Dün uyuyamadığını biliyorum git iki ders yat kendine gel güzelim."

-"Sen nereden biliyorsun uyumadığımı?"

-"Gurur söyledi."

-"O nereden biliyormuş"

-"Sabah koşmaya çıktığında seni bahçede uyurken görmüş.O yüzden uyandırmak istememiş yanında duran kahve bardağını da fark edince bana akşam koşarım onunla  dedi."

Kafamı sallayıp onu yanağından öptüm ve el sallayıp merdivenlerden çıktım.Kendi sınıfa girdiğim sırada sınıftakilerin gözü yine üzerimdeydi.Şaşırmamıştım.

-"Şu partiye bu ezikte mi gelecek?"

Sırama ilerlediğim esnada kızlardan birinin hakkımda konuştuğunu duydum ve yutkunup duymamış gibi yaptım.Sırama geçip çantamı koydum ve kafama hırkamın kapüşonunu geçirdim.Uyku haline bürünüp başımı sıraya koyduktan sonra kendime birkaç ders uyumam gerektiğini hatırlattım.


AKSİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin