En çok sevgimi verdim en kötü dostlarıma...
----------------------
Ceylin'den
Duyduğum uğultular sayesinde gözlerimi aralayabilmiştim. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı ve kirpiklerim birbirine yapıştığı için zorlukla kendime gelebilmiştim.
Gözlerim odayı taradığında hastanede olduğumu anlamam çok uzun sürmemişti. Koltukta oturan abimlerin dikkatini anında çektiğimde abim yerinden fırlayarak yatağın ucuna oturdum ve dolu gözleriyle dudaklarını araladı.
-"Nasılsın kardeşim?"
-"İyiyim ama neden hastanedeyim ben?"
Birkaç saniye sonra hatırladıklarımla yüzümü buruşturdum ve yutkunup başımı diğer tarafa çevirdim.
-"Ceylin-"
-"Yormayalım bence."
Gurur, abimin sözünü böldüğü sırada karnımın sızladığını hissettim. Hayvan gibi tekme yemiştim.
-"Kaç saattir buradayım?"
Gözlerimi onlara çevirmeden sorduğum soruyu Atalay cevaplamıştı. Keşke benim için endişelenen bir annem olsaydı. Çocuğuna çorba getirecek bir anne...Ne güzel olurdu.
-"Bir gün uyutma kararı aldı doktor. Biz okul çıkışı yanına geldik ama abin yanından bir dakika bile ayrılmadı."
Cevap vermeden sessizce uzanmaya devam ettiğim sırada odada olduğunu bile fark etmediğim kızın sesini duydum.
-"Ben onunla biraz yalnız konuşabilir miyim?"
Birkaç dakika sonra abim yatağın ucundan kalktı ve kapıya yöneldi. Diğerleri de onunla beraber çıktığında gözlerimi kıza çevirme gereği duymadım.
Bu hayata çok kırgındım, bana böyle şeyler yapılmamalıydı. Ben kime ne zararı vermiştim de bunları yaşıyordum? Neden bu zorbalıklara maruz kalıyordum? Ölmemi mi istiyorlardı?
Birkaç adım atıp köşede duran sandalyeyi yatağımın dibine kadar çektiğinde derin bir nefes aldım ve yutkunup gözlerimi kapattım. Boğuluyor gibiydim.
Gözlerimi aralayıp kafamı onun yüzüne çevirdiğimde kucağında duran parmaklarıyla oynadığını gördüm. Küçük çocuk gibi karşımda oturmuş parmaklarıyla oynuyordu.
-"Ne söyleyeceksen söyle sonra çık, uyumak istiyorum."
Cümlelerim dudaklarımdan büyük bir sakinlikle çıkmıştı ama kalbim ona da öfkeliydi. Benim kalbim tüm insanlığa öfkeliydi.
-"On iki yaşındaydım Sude'yi tanıdığımda, çok küçüktük ve bende sana yapılan şeyleri yaşadım. O beni kurtardı."
Derin bir nefes alıp yüzüme bile bakmadan kucağında duran elleriyle oynamaya devam ediyordu. Tırnaklarını soyuyordu ama yüzüme bakmıyordu. Sessizce devam etmesini bekledim.
-"O benim kurtarıcımdı...Beni o kötü çocukların elinden almıştı, beni korumuştu. O günden sonra onu kardeşim bildim. Hep kendimden önce onu getirdim, herkes hata yapardı o yapmazdı. Gözümde mükemmeldi...Çocukluk işte, yanlış insanı kardeşim bilmişim."
Yutkunup başını hafifçe kaldırdığında sol gözünden bir damla gözyaşı akıp yanağından süzülmüştü. Bir şey demeden dinlemeye devam ettim.
-"Onunla tanıştıktan dört yıl sonra birine aşık oldum. On altı yaşındaydım ve mükemmel bir ilişkim vardı...Birbirimize aşıktık, ailesiyle tanışmıştım, hedeflerimiz vardı...Aynı üniversiteyi tutturup birlikte ayrı eve çıkacaktık...Çok hayal kurmuştuk."
Bir damla daha yanağından süzüldüğünde burnunu çekti ve tekrar parmaklarıyla oynamaya başladı. Bakışları tekrar ellerine gitmişti. Bunları anlatmak o zamanları hatırlatıyordu ve bu yüzden anlatmakta zorlanıyordu. Haklıydı, bazı şeyler hatırlandıkça acı verirdi.
-"Sude'yle tanıştırmıştım onu...Her şey çok güzeldi, bir sorunumuz yoktu ama sonra korktuğum şey oldu...Ayrılmak istedi. Çok yalvardım, çok ağladım. Kapısında iki gün bekledim ama o yüzüme bakmadı...Beni unutur diye çok korktum, hep Sude'nin yanında rahatça ağladım. En çok teselliyi ondan gördüm. Ben çirkin miyim? diye hep ona sorular sordum...Nereden bilebilirdim sevgilimde gözü olduğunu?"
Burnunu bir kez daha çektiğinde sessizliğimi korudum. Anlatınca rahatlıyor gibiydi, birden aklına bir şey gelmiş gibi dudaklarına buruk bir tebessüm kondurduğunda devamında neler olduğunu merak ettim.
-"Seni karım yapacağım derdi, yapmadı...Sude'yi çok aramıştım ama o telefonlarımı ilk defa yanıtsız bırakmıştı. Normalde ne olursa olsun bana dönüş yapardı ama o gün beni aramadı. Ertesi gün okula da gelmemişti...Sanırım o sıra sevgilimle sevişiyordu."
Derin bir nefes alıp tekrar anlatmaya devam etti. Sude ve Barış tam olarak birbirlerine benziyorlardı. İkisi de arkadaşlarının sevgilisiyle yatmıştı.
-"Depresyona girdiğim günlerden birinde markete giderken onu gördüm...O kadar çok özlemiştim ki görür görmez ağlamaya başlamıştım. Markete gitmeyip onun yanına gittim, konuşmak istedim ve sahilde oturup insan gibi konuştuk. Tabii paşam yüzüme bir kez bakmadı, o aşık olduğum gözleri bir kez bile bana kaymadı...Israr etmiştim, bana bakması konusunda ısrar etmiştim ama o benden özür dileyip peşini bırakmamı istemişti...Gurur, Sude'nin yaptığı kahpeliği söylemese arkadaşı olmaya devam edecektim...Benden özür dileme sebebi ayrıldığı için değildi, arkadaşımla yattığı içindi ama ben salak gibi ayrılmak zorunda olduğunu sanmıştım. O yüzden özür dileyip yüzüme bakmadığını düşünmüştüm meğer çocuk arkadaşımı siktiği için pişmanmış...Ne aptalım değil mi? Sevdiğim çocuk tarafından ihanete uğramak ve en yakın arkadaşım tarafından darbe yemek çok zordu..."
-"Bana bunları neden anlatıyorsun? Eğer özür dileyeceksen-"
Sözümü kesip burnunu bir kez daha çekti ve gözyaşını elinin tersiyle sildi sonrasında ise gözlerini yüzüme çevirip yumuşak bir ses tonunda konuştu.
-"Özür dileyeceğim ve sende beni affetmeyeceksin...Beni de kimse anlamadı Ceylin, tek anlayan Sude'ydi ve ben onu kaybetmemek için her dediğini yaptım. Resmen kuklası gibiydim, onun yüzünden çok insana kötülük yaptım onlardan biride sendin. Ben kardeşim dediğim kızdan ihanete uğramasaydım gözüm açılmazdı...Beni affetme ama hakkını helal et lütfen."
Cevap bekliyor gibi değildi ikimizde birbirimize baktığımız sırada birden hıçkırarak ağlamaya başladı. Gözlerim dolunca boğazımı temizleyip ağlamasının geçmesini bekledim. Ağlama demedim.
-"Benim neler yaşadığımı biliyor musun Azra? Evde şiddet görmenin okulda dışlanmanın, kullanılmanın, orospu muamelesi yapılmasının, numaramın dağıtılmasının, abime bir şey anlatamadığım zamanları biliyor musun Azra?"
-"Özür dilerim Ceylin, gerçekten çok özür dilerim...Ne desen yemin ederim haklısın ama ben kötü biri değilim Allah belamı versin ki değilim."
-"Senide o arkadaşını da asla affetmeyeceğim...Şimdi lütfen gider misin?"
-"Ceylin-"
-"Git."
Gözlerimden çoktan yaşlar akmaya başlamıştı. Bende çok kötü şeyler yaşıyordum ama bahanesi çok saçmaydı. Arkadaşını kaybetmemek için başkalarına zorbalık yapmak ne kadar doğruydu?
O odadan çıktığı sırada daha çok ağlamaya başladım. Bu haksızlıktı, hayat adil değildi. Yaşadıklarım çok zordu.
-"Ceylin?"
Abim hızla yanıma geldiği sırada yerimde doğrulup sıkıca kollarımı boynuna doladım ve başımı boynuna gömüp bağıra bağıra ağladım. Diğerlerinin bakışları umurumda değildi ben bir tek abimi istiyordum yanımda.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKSİLİK
Chick-LitÇoğu insan tarafından zorbalığa maruz kalan bir kız düşünün...Abisinden başka seveni olmayan bir kız sizce de çok ağır şeyler yaşamamış mıdır? Sadece bir gecede gözünün kararmasıyla ona yaşatılan her acının intikamını almak için yemin ediyor. ******...