Maçım bitmişti ve ben kazanmıştım.
Beni hafife aldığını kendi koçuna söylediğini öğrendiğimde daha fazla hırslanmıştım. Şimdi hayranlarımla birkaç fotoğraf çekiniyordum. Güzel kızlarla.
Ellerimi siyah hırkamın cebine soktuktan sonra korumalarımın iki yanımı da tuttuğunu gördüm. Tam ilerleyeceğim sırada telefonunu bana doğru uzatan küçük bir çocuk gördüm. Onun burada ne işi vardı?
-"Abi hayranınım lütfen resmini kaydet telefonuma!"
Korumam olan kişi çocuğu elinin tersiyle ittirdiğinde kaşlarımı çatıp çocuğu ittiği kolunu tuttum. Bakışlarım oğlunun sırtına ellerini koyan babasına kaydığında küçük bir tebessüm kondurdum dudaklarıma.
Gözlerimi tekrar korumama çevirdiğimde adam şaşırmış gibiydi.
-"Çocuklara kötü davranma."
O sessizce başını önüne eğdikten sonra kolunu bıraktım ve kenardan geçip çocuğun yanına gittim ve önünde diz çöktüm.
-"İsmin ne senin?"
-"Ömer."
-"Ne güzel adın var senin öyle...Hadi telefonu ver fotoğraf çekinelim."
Çocuk sanki hayatında duyduğu en güzel haberi almış gibi babasının elinden telefonu alıp bana verdiğinde gülümsemeden edemedim.
Kamerayı açıp biraz yukarı kaldırdım ve yanağımı çocuğun yanağına yaslayıp kocaman gülümsedim.
Fotoğrafı çektikten sonra ayaklanıp telefonu çocuğun babasına verdikten sonra fakir olduklarını hissettim. Giyimlerinden belliydi maddi durumlarının kötü olduğu.
-"İzin verirseniz oğlunuzun hayatı boyunca okul masraflarını ben karşılamak istiyorum."
Adam şoka girdiği sırada gözlerim bana hayranlıkla bakan küçük yaramaza kaymıştı. Bazen böyle insanlara denk gelince huzurlu oluyordum.
-Siz...Ama-"
-"Çıkışta bekleyin konuşalım."
Adam kafasını salladıktan sonra çocuğa el sallayıp hızlı adımlarla insanların arasından zorlukla geçtim ve merdivenlerden çıkıp odama girdim.
Aşağıda ki herkes adımı haykırmaya devam ediyorlardı ve bu çok gurur vericiydi. Adımın hakkını uzun zaman sonra veriyordum.
Odada duran arkadaşlarım birden beni alkışlamaya başlayınca gülmeden edemedim.
Yanlarına ilerleyip ilk önce Atalay'a kocaman sarıldıktan sonra geri çekildim ve sonra Yağız'a sarıldım.
Ondan da ayrıldıktan sonra gözlerimi Ceylin'e çevirdim.
-"Tamam tamam anladık sarılmak istiyorsun...Bir kerelik kardeşime sarılmana izin veriyorum."
Yağız sırtıma gülerek birkaç kez vurduğunda ona gözlerimi devirip güldüm. Birkaç adım atıp Ceylin'e sarıldığımda kafasının tam boyun girintime denk geldiğini fark ettim.
Anlamsızca kalbim hızlandığında dudaklarımı kulağına yaklaştırıp fısıldadım.
-"Teşekkür ederim...Ve özür dilerim."
Yanlışlıkla saçlarının kokusunu soluduğumda yutkunma gereği duydum. Kendimi geri çekip yüzüne baktığımda kırgın olmadığını anlamaya çalıştım.
-"Kuzenine olan sinirini benden çıkardığın için öyle şeyler söyledin, biliyorum ve sadece ona biraz kırılmıştım o kadar. Şu an iyiyim, abimle eve döndük."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKSİLİK
Chick-LitÇoğu insan tarafından zorbalığa maruz kalan bir kız düşünün...Abisinden başka seveni olmayan bir kız sizce de çok ağır şeyler yaşamamış mıdır? Sadece bir gecede gözünün kararmasıyla ona yaşatılan her acının intikamını almak için yemin ediyor. ******...