7.Kan kırmızı tüy

702 42 150
                                    

HELEN LİTA SİDEROS

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

HELEN LİTA SİDEROS.

2023 senesi, Yunanistan toprakları-Atina

[Helen'in ağzından,]

Dünya bana hediyeler sunmamıştı,yaşadığım topraklar bana ölü bedenleri armağan etmişti. Dünya benim için güzel bir yer olmamıştı,

Dünya iki yüzlüydü. İki taraflı, güçlünün hayatta kaldığı güçsüzün hep ezildiği. Kaybedenlerin hep mazlumların olduğu, yaşadığı toprakların halkı mahrum görülmüştü.

Onca saray gibi evlerde, tonlarca paranın kol gezdiği, dünya zevklerini hayatlarının her köşesinde görüyorlardı fakat açgözlü oluşları küçük bir toprak parçasına kadar ilişiyordu. Umutla kurulan semtlerin, hayat dolu insanların, hayalleri her daim içlerinde, huzurun birlik içinde olduğu toprak parçalarına kadar uzanıyordu elleri.

Ben saçlarıma çiçekler takardım, babam onları sevsin diye. Severdi babam, saçlarımın her bir telini severdi. Şimdi ise saçlarımda dolanan eller masum değildi, sevgi dolu değildi, soğuk o ellere soğuk kışlar inmişti.

Koca Yunan adaları derin bir kedere boğuldu. Çocukluğumuzu unutturdular bizlere. Bir zamanlar atan kalplere sahip olduğumuzu. Umutla yeşermiş dallarımızdan, salıncaklar kurup hayallere daldığımızı. Baba şefkatini, anne sıcaklığını unutturdular bize.

Küçük yaşlarda yükten ezilen ruhumuzda bir kamburu hayatımız boyunca bize armağan ettiler.

Kimileri o yüke dayanamayıp bu acımasız hayatın kurbanı oldular. Bu zamana kadar sayısız can verdik. Gözümün önünde kaç tane çocuğun son nefesine şahit oldum bilmiyorum.

Sayamadım, sonsuzluk sayılabilir miydi? Kaç tane kız çocuğunun çocuk yaşta anne olduğunu gördüm. Kızının oyuncaklarıyla oynayan anneleri, onunla birlikte ağlayan nice kız çocuklarını.

Ölmek üzere cepheye eline silah verilen çocukların, kendilerinden büyük namluların altında ölümlerini.

Çocukları ellerinden alınmıyormuş gibi bunu canıyla ödeyen anne babaları, onlardan da tatmin olmayan zalimlerin evsiz bırakıp kendilerine aitmiş gibi mülk sahibi olduklarını gördüm. Sanki onlara ihtiyaçları varmış gibi.

Ama sonunda birileri bu zulme ses çıkarmıştı. Ezilen ruhumuzu günyüzüne çıkaran birileri olmuştu. Sessizliği bozan, sessizliğin içinde ömürleri kayıp giden çocukların sesleri, evsiz ve kimsesiz kalan insanların kimsessizliğini duyuran birileri olmuştu.

Kimileri soytarı,kimileri ajan dese de" Kral Albatros " Yunanista'nın halk kahramanı olmuştu. Tüm dünyanın umursamadığı fakat kirli sepetinden dökülen kirli çamaşırları ortaya çıkınca hepsi peşine düşmüştü. Onun yanında gelen Türk ordusu. Türkler kendi topraklarının sınırları ve okyanusların ardında ki sınırları da koruyordu. Yıllardır PASH'ın planladıkları faaliyetleri bozguna uğratıyordu.

Karmen Denizi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin